Mücevher İhracatçıları Birliği, Türkiye ekonomisini en önemli hedeflerinden birisi olan katma değeri yüksek ürün üretmek amacıyla başlattığı “Değerli taşlarla geleceği işlemek projesinin” en önemli ayağı olan kuyumculuk meslek dersleri öğretmenlerinin eğitimine başladı. Avrupa Birliği, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mücevher İhracatçıları Birliği ve Kuyumculuk Sektör Mensuplarının katkıları ile yaşama geçirilen projede, Kuyumculuk Meslek Liselerimizdeki çocuklarımıza, mesleki eğitim verecek olan öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini geliştirme eğitimi amacıyla, Avrupa’daki en önemli cihazlar İstanbul’da toplandı. Projenin uygulamalı eğitim kısmının ihalesini kazanarak üstlenen İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTÜCÜ) Mühendislik Fakültesi, Mücevher Mühendisliği Bölümü eğitmenleri, bu üstün niteliklere sahip mikroskop ve cihazlar ile Kuyumculuk Meslek Liseleri Meslek Dersleri öğretmenlerine pırlanta konusunda mesleki yeterliliklerini geliştirmeye yönelik uygulamalı eğitimler verecek. “Pırlantada Kalite Değerlendirme” adı verilen bu kurs programına, İstanbul dâhil farklı illerimizdeki Kuyumculuk Meslek Liselerinden katılan 25 tane kuyumculuk meslek dersleri öğretmenine, hem kurs merkezinde, hem de pırlantalı ürün üreten işletmelerde, uygulamaları yerinde görmelerini sağlamak suretiyle eğitimler verilecek. Eğitim programının ilk günü düzenlenen törende bir konuşma yapan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, “Ne kadar çok değerli ürün üretirsek üretelim, en büyük değer insandır. Yeryüzünde yaratılan değerlere de, neden olunan zararlara da baktığımız zaman, insan imzası görüyoruz. Bu nedenle, gençlerimizi eğitiyoruz ve onları eğitmek için işe öğretenlerinden başlıyoruz.” dedi. Hindistan'da 5 milyon kişinin mücevher sektörü için ter döktüğünü belirten Atayık, "Ülkemizin ihraç ettiği mücevhere en büyük katma değeri katacak olan parça, yarı değerli ve değerli taşlardır. Türkiye’nin mücevher imalat ve ihracatında sahip olduğu yüksek potansiyele rağmen, henüz değerli taşları sanayi ölçeğinde işleme yeteneği yoktur. Amacımız, şimdi yapmakta olduğumuz gibi projelerin de katkısıyla, ülkemizde ham elması da işleyebilecek ve değerlendirebilecek bir sektör yaratmaktır." diye konuştu. Anadolu’da çıkan yarı değerli taşlar Bu eğitim için hiçbir olanaktan kaçınmadıklarını ve Avrupa’daki en nitelikli elmas işleme mikroskoplarını Türkiye’ye getirdiklerini belirten Atayık, eğitimin önemini Türkiye’de çıkan yarı değerli taşları örnek vererek anlattı: “Anadolu'da çıkan Kalsedon'u işleyemeyen Türkiye, kilosunu 30-35 Dolardan ihraç ettiği öz taşını kesilmiş ve işlenmiş olarak gramını 30-35 dolardan başlayan fiyatlarla ithal ediyordu. Bu anlamda ilk adımı atarak (Değerli taş kesim merkezini) açtık ve işitme engelli gençlere istihdam olanağı yarattık. Bu proje değerli ve yarı değerli taşların işlenmesi anlamında daha nitelikli ve yaygın bir eğitim ortamı sağlayarak hem sektöre nitelikli eleman hem de gençlere istikrarlı bir iş olanağı sağlayacak. Elbette asıl kazanç, ülkemizde üretilen değerin artması olacak. Ürettiğimiz mücevherin ihracat değeri çok yüksek; ancak ithalata dayalı bir değer bu. Bu eğitimlerle değerli ve yarı değerli taşları da ülkemizde işleyerek ithalat değerini aşağıda çekerek daha yüksek bir katma değeri ülkemizde üreteceğiz. Son 10 yılda ihracatını 3 yıldan fazla arttıran ve 2023 hedefleri çerçevesinde 12 milyar Dolarlık bir ihracat hedefi koyan mücevher sektörü olarak bu hedefe emin adımlarla ilerliyoruz.” Eğitim programını tamamlayan eğitmenler, daha sonra burada öğrendiklerini kuyumculuk mesleği öğrencilerine aktararak sektörün gelecekte daha nitelikli bir insan gücü ile küresel iddiasını sürdürmesini sağlayacaklar.
Editör: TE Bilisim