Türkiye’den Dakar’a uzanan heykel yolculuğu…

Murat Yıldırım Çakar scrap metal sanatçısı olarak eserleriyle adından söz ettirmeyi başarıyor. Sanatçının doğadan ilham alan ve özellikle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan heykelleri, izleyiciyi âdeta sihirli bir yolculuğa çıkarıyor. Deniz canlıları, savan hayvanaları mitolojik tanrılar, Yıldırımçakar’ın imge dünyasını genelde büyük boyutlardaki şekilleriyle dışa vuruyor. “Kalbimin atışını metalde buldum” diyen Yıldırımçakar, alaylı bir sanatçı olarak çalışmalarına Ankara’da devam ediyor SULTAN YAVUZ-Kale’de Pilavoğlu Han’da röportaj yapmak için ilerlerken, hanın avlusundaki devasa metal aslan heykeli ilgimi çekiyor. Heykeli incelemeye devam ederken, hanın çıkışındaki diğer heykellere gözüm takılıyor ve yaklaştığımda oldukça zengin bir hayâl gücünün ürünlerinin irili ufaklı sergilendiğini görüyorum. Murat Yıldırımçakar’a ait olduğunu öğrendiğim küçük galeriyi incelemeye başlıyorum. Genelde metal heykellerin hareket hâlinde oldukları dikkatimi çekiyor ve sanatçıyla ayaküstü bir sohbeti gerçekleştirmeden önce galerinin duvarındaki tabelada hyer alan kısa özgeçmiş ilgimi çekiyor: Murat Yıldırımçakar’ın Türkiye’den Dakar’a uzanan öyküsü ve bunun eserlerine yansıması… 1971 yılında Ankara’da doğan Yıldırımçakar, 1996 yılında başlamış heykel yapmaya. Uzun yıllar heykelle birlikte yürüttüğü matbaacılık ve grafik tasarımı alanındaki çalışmalarını 2008 yılında sonlandıran sanatçı, bu tarihte Dakar (Senegal)’e yerleşmiş. Burada, ilk dönem heykel çalışmalarına esin kaynağı olan Afrika Tribal Sanatı’nı yakından inceleme şansı bulan Yıldırımçakar, Dakarlı sanatçılarla birlikte çalışmış. Türkiye’ye döndüğü 2013 yılından bu yana Ankara’da çalışmalarını yürüten sanatçı, eserlerine konu olan imgelemlerdeki çeşitlilikle “rüyaların kendine özgü gerçekliğini metale yansıtıyor.” Yıldırımçakar’ın Türkiye’den Afrika’ya uzanan heykel macerasının izlenimlerini yoğun ve güçlü bir teknikle izleyicisine aktardığı çalışmalar, ahşaptan metale, soyuttan figüratife doğru genişleyen sanatının bir özeti… “Kimseden ders almadım, kendimi yetiştirdim” Alaylı olan Yıldırımçakar, akademiye karşı olmadığını ama oradaki eğitmenlerin de “sanatçı olmaya çalışmasının canını sıktığını” belirterek, “Bu nedenle okullardan öğrenci çıkaramıyorlar, iyi öğrencilerin önünü kesiyorlar. Sergilere öğrencileri çıkması gerekirken hocalarıyla karşılaşıyoruz” diye eleştiride bulunuyor. Yıldırımçakar şöyle konuşuyor: “Alaylıyım, heykel merak ve ahşaba duyduğum sevgiyle başladı. Çok uzun yıllar ahşapla uğraştım, kimseden ders almadım. Tamamen kendimi yetiştirdim. Bu işin sırrı ise durmadan, sıkılmadan üretmekte yatıyor. Her zaman özgün eserler yaptım, var olanı kopya etmedim. Kalbimin atışını metalde buldum.” Beş yıl Dakar’da yaşayan Yıldırımçakar, doğadaki hayvanları ve özellikle de nesli tükenmekte olanları konu edindiğini belirterek, sanatını şu sözlerle anlatıyor: “Sanat, insan ruhunun kendi ile çiftleşmesinden doğar. Yalnızlık ön koşuldur. Deşarj olmayan iç güdüler, her türden iletişim, konuşma, cinsellik, deşarj olmamış her türden enerji, ruhta bir güç fazlası oluşturur ve zamanla fırtınaya dönüşen bu enerji fazlası, ruhun daha önce hiç gidilmemiş, keşfedilmemiş labirentlerinin en uç dehlizlerinde, bilmeceler çözerek ilerler ve başka yollardan gelmiş farklı gerçekliklerin enerjileri ile temas gerçekleştirir. İşte bu temastan doğan çocuk, sanattır ve bu çocuk bilmecelerin diliyle konuşur. ‘Atık sanat’ ya da ‘scrap metal’ evet, şu anda yaptıklarım tamamen benim tarzım.” “Koleksiyoner bulmak zor” Katar’ın kendisini çok etkilediğini belirten Yıldırımçakar, dünyada scrap metal dalında seçilen 28 sanatçıdan biri olduğunu ifade ederek, 20 eseriyle katıldığı serginin “inanılmaz” olduğunu ve “dünyanın en iyileriyle tanışma ve zaman geçirme fırsatı bulduğunu” söylüyor. Türkiye’de heykel sanatıyla uğraşmanın sıkıntılı yanlarını anlatan Yıldırımçakar, “Maddi sıkıntı ne yazık ki ilk sırada yer alıyor. Devamlı alıcı ve koleksiyoner bulmak zor… Destek veren firmalar da yok, galeriler zaten satışın yarısını alıyor. Türkiye’de sanaçtı olmak gerçekten zor” diyor. Murat Yıldırımçakar, 12-15 Kasım’da İstanbul’da gerçekleşecek olan Art Contact İstanbul Fuarı’na hazırlandığını ve bunun içi çalışmalarını yoğunlaştırdığını belirtiyor. Genellikle diğer malzemelerden yapılan heykeller, örneğin balık ya da kuş figürleri insanda özgürlük ya da rahatlama gibi hislere kapı aralar. Yıldırımçakar’ın eserleri ise metal ağırlıklı olmasına rağmen aynı hisleri yaratıyor. Bir Caretta caretta, bir kılıç balığı ya da balıkçıl heykeli izleyicide rengârenk hisler yaratmayı başarıyor ve belki de bunun sırrı, Yıldırımçakar’ın da belirttiği gibi “Enerji fazlasının, rüyaların” dışa vurumu olmasından kaynaklanıyor. Yıldırımçakar’ın 2011 yılında başlayan heykel sergileri ise bugüne kadar şunlar olmuş: 2020 - Art Ankara.6.Çağdaş Sanat Fuarı / Fırça SanatGalerisi 2020 - Fırça Sanat Galarisi- Kişisel sergi- 2019 - Souq Waqıf - Scrap Art / DOHA /Katar 2019 - Art Ankara.5.Çağdaş sanat fuarı / Fırça SanatGalerisi 2018 - ArtSürem Kullanılabilir Sanat ( ART TO USE ) 2018 - CerModern / DEUS EX MACHINA ( Baret Sergisi ) 2018 - Mimarlar Derneği 1927 / Yol Arkadaşım 2018 - Art Sürem ( SEZİ ) 2018 - Artspace Warehouse, Los Angeles, CA, US 2018 - Cumhurbaşkanlıgı Külliyesi. 5 /11-Haziran Dünya Çevre Günü 2018 - ODTÜ Atık Sanat 2018 - 2.INTERNATIOLNAL Bilkent Art Sanat Festivali 2018 - Art Ankara.4.Çağdaş sanat fuarı.Galerisoyut 2017 - Galeri Soyut yeni aralık new space 2017 - Koza 66 Mesa Ankara 2017 - Artist 2017/27.İstanbul sanat fuarı 2017 - Galeri Soyut / Kişisel sergi - Ankara 2017 - Galeri Soyut Duman 2017 - Art Ankara.3. Çağdaş Sanat fuarı. Galerisoyut 2016 - Galeri soyut yeni aralık new space 2016 - Galeri Soyut / Kişisel sergi- Ankara 2015 - Müjdat Gezen Sanat Merkezi, Ankara 2015 - TÜSGAV Sanat Buluşması, Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ankara 2014 - Müjdat Gezen Sanat Merkezi, Ankara 2013 - Müjdat Gezen Sanat Merkezi, Ankara 2012 - Dakar Women Groups Sergisi, Dakar, Senegal 2011 - Festival Joko, Ngor Adası, Dakar, Senegal 2011 - Regards Sur Cours, Goree Adası, Dakar, Senegal. 2011 - Mme M.P. Diou, Dakar, Senegal