Birsen GÜRDİL Sabah kahvemi içerken, bir yandan da günlük gazetelere bir göz gezdirmek için çalışma odama geçip, masama oturur oturmaz önümde duran İstanbul’dan yayımlanan bir gazetenin birinci sayfasında insanın tüylerini diken diken yapacak türden bir haber gözüme ilişti. Oysa güne güzel duygularla başlayıp, bu köşemde sizler için güzel haberler yazmak istiyordum. Aynı gazetenin yine birinci sayfasında insanın ruhunu karartacak bir başka haber daha gözüme ilişti. Günlük bu tip olaylara alıştık düşüncesi ile elimdeki gazetenin birde iç sayfalarına bakayım dedim. Keşke bakmaz olaydım. İnsanlar nasıl bu kadar acımasız, gaddar, korkusuz oluyor derken, bugünkü yazımın konusu bu olsun deyip sarıldım kaleme. Müşterek yaşamlarını aynı evde sürdüren Adana-Ceyhanlı üç kardeş aralarında su saati konusundaki anlaşmazlık sonucu Yunus Albayrak, sinirlerine hâkim olamayarak belinde taşıdığı silahını çekip, kardeşleri Mustafa ve Ahmet Albayrak’ın üzerine kurşun boşaltıyor. Hıncını alamayan iki ayaklı canavar tarlada çalışan yengelerinin yanına gidip bu kezde silahını hiçbir şeyden haberi olmayan iki talihsiz kadının üzerine boşaltıyor. Annesinin yanında bulunan 9 yaşındaki Furkan, ölümden kıl payı kurtulmasına rağmen ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor. Vicdanı titremeden iki kardeşini ve de iki yengesini gözlerini kırpmadan öldüren vahşet delisi elindeki tabanca ile intihar etmek istese de güvenlik güçlerinin müdahalesi ile ölümden kıl payı kurtuluyor. İlginç bir cinayet olayı da Adana’da 17 yaşında yakışıklı bir genç, imam nikâhı ile akrabası güzel bir kızla beraber olup, baba evinde yaşamaya başladılar. 17 yaşındaki imam nikâhlı evliler İsa Arıç, hemen uykuya dalıyor, daha önce ilişkisi olduğu 17 yaşındaki İ.D’yi odasına alan Z.K, kocasının uyanması üzerine ne yapacağını şaşırıyor. Tabi koca ile Z.K’nın sevgilisi birbirlerine giriyor. Bu arada İ.D, üzerinde taşıdığı bıçağını İsa’nın kalbine saplayıp olay yerinden kaçmak için balkondan atlasa da ayağının kırılması sonucu evinde yakalanırken talihsiz İsa, hayatının baharında yaşama veda etmek zorunda bırakılıyor. İnsanların son derece sinirli ve gergin olduğu günümüzde sokakta kavga eden iki genci evinin penceresinden gören 23 yaşındaki İzzet Yalçın, iyi niyetinin kurbanı oldu. İki genci ayırmak için müdahale etti, ne var ki kavgacı bu kez kendilerini ayırmak isteyen İzzet’e saldırdı. Aralarında çıkan kavga sırasında kalbine saplanan bıçak darbesi ile olduğu yere yıkılırken, iki kavgacı kayıplara karıştı. Gazete sayfalarında yer alan kara haberler bu kadar da değil. İşte kıskançlık nedeniyle işlenen bir kanlı cinayet daha. Üniversite sınavlarına hazırlanan 18 yaşındaki Nurhayat Beytekin, daha önce arkadaşlık yaptığı kaynakçı M.O.K’dan, ayrılınca genç delikanlı kıskançlık krizlerine girip üniversiteye girme hayalleri kuran genç ve güzel kızı kaldığı yurda girmek üzere iken kapıda durdurup üzerinde taşıdığı bıçağı ile 20 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Yakalanan cani “Kıskançlık nedeniyle öldürdüm” diyor. Kadınlara karşı şiddet, bütün hızı ile devam ediyor. Bursa’da Fatma Açıkgöz, kendisine aşırı şiddet uygulayan 16 yıllık eşi Tahsin Taner Açıkgöz’den boşanmak için açtığı dava devam ederken, gözü dönmüş eski koca genç kadının peşini bırakmamıştı. Yolda yakaladığı Fatma’yı 15 bıçak darbesi ile olduğu yerde öldürdü. Yakalanan iki ayaklı canavar gayet pişkin bir ifade ile şu açıklamayı yaptı. “Boşanmak üzere olduğum eşimi aradım, niyetim barışmaktı. Kabul etmedi, her şey bitti deyince” yolunu gözledim, rastladığım yerde de sol karın boşluğuna ilk darbeyi vurdum, daha sonrasını hatırlamıyorum. İzmit’de Albay İbrahim Karaoğlan Ortaokulu önünde üç kişi ellerinde şişelerle kafa çekmeye başlayınca, 23 yaşındaki Uğurhan Çavuş adlı genç, alkol alanların yanlarına giderek “Burada alkol almayın” diye uyardı. Sen misin bizi uyaran diyen gençlerin üçü bir olup genç delikanlıya saldırdılar. Bu arada içlerinden biri yerden aldığı taşı Uğurhan’ın başına var gücü ile vurunca olan oldu. Ağır yaralanan genç, ne yazık ki kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu. İşte sadece bir günlük gazetede yer alan korkunç cinayetler. İstemeyerek bir başka gazeteyi de inceleyeyim dedimse de pişman oldum. Ne oldu benim yurdumun insanlarına?