Birsen GÜRDİL  Türk sanat müziğinin usta icracısı Neşe Karaböcek, bir süre önce sahne çalışmalarını noktalamıştı. Sahnelerin bu hanım sanatçısı evlenmiş, bir evlat sahibi olmuş, oğlunun tahsil hayatını sürdürdüğü ABD’de biri süre yaşamak zorunda kalmıştı. “Vatanım deyip” tekrar İstanbul’a dönen Karaböcek’in peşini bırakmayan gazinocuların ısrarlara hep olumsuz cevap vererek, “Böyle bir çalışma düşünmüyorum” demişti. Bu arada yaptığı bir müzik albümü sanatçıyı sevenlerini tekrar harekete geçirmiş büyük ısrarlar karşısında evet demek zorunda kalmıştı. İşte uzun bir aradan sonra İstanbul’un en ünlü eğlence merkezi olan Günay’da program yapmaya karar vermiş, Ferhat Göçer gibi müziğimizin usta icracısı ile sahneyi paylaşmıştır. Neşe Karaböcek’i, ben ve eşim Ankara’da sahne çalışmaları yaptığı zamanlarda tanınmış adeta can ciğer iki dost olmuştuk. Çok kibar, bir o kadar da mütevazı bir sanatçı olan Karaböcek, Ankaralı müzikseverlerin dinlemekten zevk aldıkları bir sanatçı idi. Ankara’da her çalıştığı gazinoyu dolduran başarılı sesin en büyük mutluluğu ise evi işi içinde geçen günlerdi. Umumiyetle sahne çalışmalarından sonra Neşe Karaböcek, eşi ve eşim bir gece kulübüne gider, yemek yer eğlenirdik. Bu arada bir gün eşim Orhan Gürdil, kendisini telefonla arayan Yugoslavya Büyükelçisi, bir isteğinin olduğunu söyledi. Sefire Sefarette Ankara’daki Büyükelçi ve elçilik mensuplarının eşlerine yemekli bir davet verecekmiş. Bir değişiklik olsun diyerek Yugoslav Büyükelçisi’nin eşi, yemekte konuklarına bir sürpriz yapıp, bir Türk Sanat Müziği sanatçısını sazları ile bu yemeğe davet etmek istediğini bu konuda benim yardımcı olmamı talep etti. Türk kökenli büyükelçi, ısrarla yardımcı olmamızı istediği bu davet üzerine aklıma ilk gelen Neşe oldu. Teklifimi kabul eden naif insan, özel sazı ile katıldığı bu davette güzel şarkılarının yanı sıra hareketli parçalarda icra ederek, çok sayıda sefirenin izlediği konser ile Neşe Karaböcek büyük sükse yapmıştı. Olayı ben yazıp, Kamuran Özbir’e ilettim. Saklambaç adlı günlük renkli gazete haberimize geniş yer vermiş, herkes Neşe’yi merak eder olmuştu. O günlerde İstanbul’un ünlü gazinoları yaz programı için assolist aramakta, mevcutları da diğer gazinolar kapmıştı. Bazı gazinolar ise Karaböcek konusunda oldukça tedirgindir. Ankara’ya gidip, sanatçı ile anlaşmak kadar Neşe’nin, İstanbul’da yapacağı sahne çalışmaları onlara beklenen hasılatı getirip, gazinoyu doldurabilecek mi düşüncesi içinde başkente gelen patronlar o yıllarda Kervan Saray adlı gazinoda assolist olarak Neşe’yi dinledikten sonra karar vererek, sanatçının kapısını cazip tekliflerle çalmışlardır. Neticede Neşe’de Emel Sayın, Behiye Aksoy, Sevim Tuna, Gönül Akkor, Yıldıray Çınar, İstanbul sahnelerinde yerini almıştı. Başarıdan başarıya koşan Karaböcek, bu arada birde film çevirmişti. Benim Saklambaç gazetesinde kapılarını açmış görgü ve nezaketten hiçbir fedakârlık yapmadan sesi ve hanım tavrı ile zirveye yerleşmişti. O yıllar içinde hoş olmayan ailevi sıkıntılar ünlü sanatçıyı üzmüşse de, ayakta dimdik durarak hem yeni yuvasını kurmuş, hem de İstanbul gazinolarının aranan solisti olmuştu. Neşe Karaböcek kardeşime sonsuz başarılar dilerim. Günay’da da üstün yeteneği ile kendisini dinleyicilerine kabul ettirecektir. Sezen Aksu şarkıları Toplum Gönüllüleri Vakfı yararına ünlü sanatçılar tarafından söylendi Barış Falay, Işıl Yücesoy, Birce Atalay, Özgür Çevik, Sinem Kobal, Yetkin Dikinciler, Burcu Biricik, Zara, Devrim Yakut, Tamer Levent, Tuğrul Tüllek, Neslihan Demir, Tülay Günel, Tolga Tekin ve Özge Burak gibi ünlü ses, film, sahne ve dizi sanatçıları, Toplum Gönüllüleri Vakfı yararına sahneye çıkarak Sezen Aksu şarkıları söylemişlerdir. Özel bu konserin yönetmenliğini Çağan Irmak, müzik direktörlüğünü ve orkestra şefliğini Tülay Tırpan üstlenmiştir. Elde edilen gelir ise Toplum Gönüllüsü gençlerin soysal sorumluluk projelerini hayata geçirilmesi için kullanılacaktır.