Doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,8 yıl oldu

ANKARA - Türkiye nüfusunun yüzde 49,8'inin kadınlardan oluştuğu belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu, "İstatistiklerle Kadın 2018" çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye nüfusunun yüzde 50,2'sini erkekler, yüzde 49,8'ini kadınlar oluşturdu. Türkiye'nin 41 milyon 139 bin 980 kişilik erkek nüfusuna karşılık, 40 milyon 863 bin 902 kişilik kadın nüfusu bulunuyor. Doğuşta beklenen yaşam süresi ülke geneli için 78 yıl, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,8 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıl olarak hesaplandı. Türkiye'de kadınlarda istihdam oranı 2017'de yüzde 28,9 olurken, eğitim seviyesi arttıkça kadınların iş gücüne daha fazla katıldıkları belirlendi. Buna göre, Türkiye'de 2017 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 89,5'i bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 95,5, kadınlarda ise yüzde 83,6 olarak tespit edildi. Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde, 2017'de ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi ile yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,933  oldu. Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibarıyla incelendiğinde ise yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü. Brüt okullaşma oranında cinsiyet eşitliği endeks değerinin 1'den küçük olması erkek çocukları lehine eşitsizlik, 1’den büyük olması ise kız çocukları lehine eşitsizlik olduğunu gösteriyor. Kadınların istihdam oranı Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre 2017 yılında, Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 47,1 olarak belirlenirken, bu oran erkeklerde yüzde 65,6, kadınlarda ise yüzde 28,9 seviyesinde gerçekleşti. Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranına bakıldığında kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 15,9, lise altı eğitimli kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27,7, lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 34,3, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 42,6, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 72,7 olarak belirlendi. Kadın istihdamı en fazla hizmet sektöründe Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında cinsiyete ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam oranı incelendiğinde, tarım sektöründe toplam istihdam oranı yüzde 19,4, erkek istihdam oranı yüzde 15,4, kadın istihdam oranı ise yüzde 28,3 olarak tespit edildi. Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı yüzde 26,5, erkek istihdam oranı yüzde 31,4, kadın istihdam oranı ise yüzde 15,6 oldu. Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı yüzde 54,1'i bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 53,2, kadınlarda yüzde 56,1 olarak belirlendi. İş ve aile yaşamının uyumu, 2018 araştırması sonuçlarına göre, istihdamda olan 18-64 yaş grubundaki bireylerin yüzde 46,9'unun bakım sorumluluğu bulunurken bu oran erkeklerde yüzde 48,1, kadınlarda ise yüzde 44,2 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan, iş gücüne dahil olmayanların yüzde 38,7'sinin bakım sorumluluğu bulunurken erkeklerde bu oran yüzde 14,8, kadınlarda ise yüzde 45,9 oldu. Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, 2018 yılında ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışanlardan çalışma saatleri içerisinde kişisel veya ailevi konularla ilgilenmek için bir veya iki saat izin almada sorun yaşayanların oranı yüzde 9,2 iken bu oran erkeklerde yüzde 8,8, kadınlarda yüzde 10,3 olarak gerçekleşti. Yükseköğretimde görevli kadın profesör oranı yüzde 31,2 Yükseköğretim istatistiklerine göre, kadın profesör oranı 2008-2009 öğretim yılında yüzde 27,4 iken 2017-2018 öğretim yılında yüzde 31,2 oldu. Doçent kadrosunda görev yapan kadın oranı yüzde 38,8, öğretim görevlisi kadrosunda görev yapan kadın oranı ise yüzde 50,2 oldu. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, 2009 yılında kadın büyükelçi oranı yüzde 10,8 iken bu oran 2018 yılında yüzde 22,1 olarak belirlendi. Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında yüzde 14,4 iken 2017 yılında yüzde 17,3 oldu. Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı 24,8 oldu Evlenme istatistiklerine göre, resmi olarak ilk evliliğini 2018 yılında yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 24,8 iken bu yaş erkeklerde 27,8 oldu. İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 30,8, kadınlarda 27,6 ile Tunceli oldu. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu iller ise erkeklerde 25,9 ile Şanlıurfa ve Afyonkarahisar, kadınlarda 21,9 ile Ağrı oldu. Boşanma istatistiklerine göre, 2018 yılında kaba boşanma hızı binde 1,75 oldu. İllere göre incelendiğinde; kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,79 ile İzmir oldu. Bu ili binde 2,77 ile Muğla, binde 2,69 ile Antalya izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,16 ile Hakkari olarak gerçekleşti. Bu ili binde 0,28 ile Şırnak, binde 0,31 ile Siirt izledi. İnternet kullanan kadınların oranı yüzde 64,7 Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, Nisan 2017 ile Mart 2018'i kapsayan on iki aylık dönemde 16-74 yaş grubundaki bireylerin internet kullanım oranının yüzde 71,9 olduğu görüldü. Bu oran, erkeklerde yüzde 79,2 iken kadınlarda yüzde 64,7 olarak kayıtlara geçti. Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler ilk sırada Ölüm nedeni istatistikleri sonuçlarına göre, 2017 yılında ölüm vakalarının nedenleri arasında ilk sırada yüzde 39,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada yüzde 19,6 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise yüzde 12 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı. Cinsiyete göre ölüm vakalarının nedenleri incelendiğinde, sıralamada kadın erkek arasında önemli bir farkın olmadığı görüldü. Buna göre, kadınların ölüm nedenlerinde ilk sırayı yüzde 43,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırayı yüzde 15,1 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırayı ise yüzde 11,2 ile solunum sistemi hastalıkları aldı. Evli erkek ve kadınlar daha mutlu oldu Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, 2018 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 53,4 oldu. Erkeklerde mutluluk oranı yüzde 49,6 iken kadınlarda bu oran yüzde 57 olarak tespit edildi. Evli bireylerin yüzde 56,3'ünün, evli olmayan bireylerin ise yüzde 46,7'sinin mutlu olduğu görüldü. Evli erkeklerin yüzde 51,6'sı, evli kadınların yüzde 60,7'si mutlu olduklarını beyan ederken evli olmayan erkeklerin yüzde 45,5'i, evli olmayan kadınların ise yüzde 47,9'u mutlu olduğunu ifade etti.