Mehmet Necati GÜNGÖR  Halk TV’de Ayşenur Arslan’ın programını izledim. Konuğu Yaşar Okuyan’dı. Eski ülkücü, ANAP’lı, VATAN Partili ve en sonunda bağımsız Okuyan. Karaciğer yetmezliği  dolayısiyle ölümün kıyısında dolaşan vatansever Yaşar Okuyan. İdamla yargılanıp, sonrasında Bakan olan Yaşar Okuyan. Siyasi macerası, siyasi yelpazesi kadar geniş olan Okuyan. “Ben çatlak falancanın torunuyum. Genlerimi ondan almışım. Ben de bir çatlağım” diye söze başladı. Dedesi, İstanul’dan Anadolu’ya silah sevkiyatı yapılırken, Yalova’da kurduğu çete ile bu sevkiyatı önlemeye çalışan Rum çetelerle mücadele eden bir vatansever. Torunu da, aynı genleri taşıyan bir vatansever. “Birkaç gün sonra yeni bir operasyon geçireceğim.” dediğinde sunucu sordu, Bu halde, bu mücadele; niçin? “Mavi gözleri yaşardı, ağladı ve şunu söyleyebildi: Türkiye elden gidiyor!” İşte o an ben de koptum. O ekranda ağladı, ben ekranın önünde ağladım. Göz yaşlarımı elimdeki peçete ile silerken, beni bir daha ağlatan o sözleri söyledi. “Karaciğer için dönor lâzım. 1700 tane dönordan teklif geldi. Hepsi, ciğerlerini vermeye hazırdı. Bunların içinde bir zamanlar hasım olduğumuz insanlar vardı, hatta BDP’den Kürt kardeşlerimiz. Hepsine minnettarım..” “Sonunda, okulundan atılan bir harp okulu öğrencisinin bağışladığı ciğerle hayatı kurtulmuş.” Tam anlamıyla, insanlığın ölmediği bir durum. Dili, cinsi, ırkı, inancı ne olursa olsun, insanlık ölmediğinde işte bunlar yaşanabiliyor. Bir zamanlar birbirlerine kurşun sıkan insanlar bir araya gelebiliyor, hatta eski hasmının yaşaması için ciğerini bile ikram edebiliyor. Bırakın bunları! Yaşar Okuyan’a hep birlikte dua edelim. Allah, vatanına, milletine bağışlasın. Türk, Kürt, alevi, sünni, sağcı, solcu. Bırakın! Memleket elden gidiyor. Ölümün kıyısında dolaşan bu adamın çığlığına kulak verin lütfen. Bir araya gelin, bu dış mihrak tuzaklarını parçalayalım hep birlikte. Sözü CHP’ye getirdi Okuyan. Kılıçdaroğlu’na bazı partililer tarafından haksızlık yapıldığı inancında. “Kılıçdaroğlu İyi partiye 15 milletvekili vererek Türkiye’nin önünü açtı. Kendisine teşekkür etmek lâzım. CHP’de lider sorunu yok, teşkilât ve alt kadrolar sorunu var. Bunu, yapacağım görüşmede sayın Kılıçdaroğlu’na ileteceğim.” Halûk Kırcı. Adı, 5 TİP’linin öldürülmesi olayına karışmıştı. Yargılandı, ceza aldı, hapis yattı. Benim de uzak durduğum insanlardan birisidir. Yazdığı kitapta şunu yazdığını işittim Ayşenur hanımdan: “Yıllarca birbirimize kurşun attığımız insanlarla hapishanede bir arada yattık. Burada anladım ki, yoksulluğun kokusu sağcı için de, solcu için de aynıymış.” Evet, bütün kokular bizim kokumuz. Biz, koca Türk milletiyiz. Seçim hesaplarını, kinimizi, hıncımızı bir tarafa bırakıp, vatan için yanalım. Türkiye elden gidiyor!