Türkiye’deki kadın sorunlarını, dört kadın karakter üzerinden başarıyla eleştiren “Scrabble”, 17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde seyirci karşısına çıktı. 4-5-6 Kasım tarihlerinde Karşıyaka Kültür Sanat Merkezi ve İzmir Sanat’ta ki gösterimler seyircilerin yoğun ilgisi ile gerçekleşti Ödüllü yönetmen Merve Gezen’in, Türkiye’deki kadın sorunları üzerine kurguladığı yeni filmi “Scrabble”, 1-6 Kasın tarihleri arasında gerçekleştirilen 17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali- Yarışma Dışı bölümde seyirciyle buluştu. “Scrabble”; sosyal ve ekonomik açıdan birbirinden farklı dört kadını, scrabble oyununun başına oturturken kaderlerini ve trajik sonlarını da masaya yatırıyor. Önceki filmi “Nerdesin Aşkım?” ile Atlas Awards, Boston Film Festivali İnsan Hakları Ödülü ve Kanada Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Yabancı Kısa Film Ödülü alan Merve Gezen’in yeni filminde başrolleri; Janset Paçal, Defne Halman, Kadriye Kenter ve Özge Erdem gibi başarılı oyuncuların yanı sıra Asyak Akınhay ve Cemre Naz Derin gibi çocuk oyuncular da eşlik ediyor. Scrabble oynarken hikayelerini paylaşan yönetim kurulu başkanı, köylü bir kadın, lise öğrencisi ve bir hayat kadınına objektif çeviren film için yönetmen Merve Gezen, şunları söyledi: “Türkiye’de 2010 – 2015 arasında öldürülen kadın sayısı; 1.135. 2015’in ilk 10 ayında erkekler, 236 kadın öldürdü, 112 kadına tecavüz etti, 157 kadını fuhuşa zorladı, 319 kadını yaraladı, 179 kadını taciz etti. Türkiye’de kadınların yüzde 38’i şiddete maruz kalıyor. Sadece Ocak 2016’da 36 kadın öldürüldü. Bu kadınların ortak noktası; kaderleri. Çoğu daha 35’ini bile aşmamış gencecik bedenler. Devletten koruma talebinde bulunmak da fayda etmemiş bazıları için bu hazin sonu önlemeye. “Scrabble” filmimde Türkiye’de şiddete maruz kalıp öldürülen kadınların dramını gözler önüne sermek istedim. Bu senaryoyu yazarken son beş senede işlenen kadın cinayetlerini, yerlerini, öldürülme nedenlerini, öldürülme şekillerini, yaşlarını, aile profillerini içeren sayfalarca yazı ve haber okudum. Dolayısıyla film, gerçek olaylardan esinlenilerek yazıldı. Ancak beni, bu senaryoyu yazmaya iten en önemli olay, Şubat 2015’te 19 yaşında evine giderken Özge Can Aslan adlı üniversite öğrencisinin vahşice katledilmesidir. Filmde; dört kadın ve iki çocuk, bir taraftan pasta börek yerken bir taraftan da oynadıkları kelime oyunu ile yaşadıkları korkunç gerçekleri yazarak kaderleriyle ve maruz kaldıkları toplum baskısıyla trajikomik bir biçimde dalga geçiyor. Ancak yazılan o üç beş kelimenin ağırlığını bütün hayatları boyunca yaşamışlar. Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak, kadın cinayetlerinin son bulmasının ancak iyi bir eğitim politikası ve devletin uygulayacağı caydırıcı yasalarla olacağına inanıyorum” Filmin oyuncularından Janset Paçal ise her şeye rağmen umutlu olmak gerektiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Çözümün bir parçası olamıyoruz ama sesimizin duyulması için konuşmaya, göstermeye devam ediyoruz. Belki insan haklarına dair insafa gelinir, belki caydırıcı bir ceza sistemi uygulanır, belki de taraf tutmaktan vazgeçilir diye; zira hayatın ve geleceğin, ellerinde şekillenmesi beklenen kadınların umudunu, mutluluğunu, onurunu hiçe sayarak mutlu ve umutlu bir gelecek beklenmesi söz konusu olamaz ”
Editör: TE Bilisim