İmkânları yeterli olmayan okullara kitap yardımında bulunan “Okuyacak Çocuklar Derneği”, iki buçuk yılda 16 bin 500 kitabı köy okullarındaki çocuklarla buluşturdu. Öğretmen Ali Murat Karabağ’ın önderliğinde 2017’de başlayan ve geçtiğimiz günlerde dernek çatısı altında devam eden kitap yardımı, kapsamını genişletmeyi hedefliyor. Derneğin kurucuları Ali Murat Karabağ ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Yılmaz Çıracıoğlu, gönüllü çalışmalarını 24 Saat gazetesine anlattı
SULTAN YAVUZ - Doğu Anadolu ve Güneydoğu bölgeleri başta olmak üzere, yeterli imkânı olmayan köy okullarına kitap yardımında bulunan “Okuyacak Çocuklar” Derneği, 2017 yılından bu yana 16 bin 500 kitap dağıttı. Önderliğini Öğretmen Ali Murat Karabağ’ın yaptığı kitap bağışı, yardımların kapsamını genişletmek için dernekleşme yoluna gitti. “İyilik bulaşıcıdır” felsefisini benimseyen derneğin ilk kütüphanesi ise geçtiğimiz aylarda Güdül’de kuruldu. Kızılcahamam’da da iki kütüphane kurmaya hazırlanan derneğin kısa vadeli hedefi 50 bin kitabı çocuklarla buluşturmak. Üniversitede hocalık yaptığı dönemde öğrencisi olmuş ve daha sonra köy okullarında öğretmenlik yapmaya başlamış kişilerin kendisine ulaşarak kitap yardımı istemesi, Ali Murat Karabağ’ı harekete geçirmiş. Birkaç köy okuluna kitap yollayan Karabağ, aldığı geri dönüşlerden çok etkilenince yardımlara devam etmiş. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’ya kitap yollayan Karabağ, ismine güvenilerek şimdiye kadar yapılan kitap yardımları sayesinde 25 okula ulaşmış. Her şeyin gönüllük esasına dayandığını kaydeden Karabağ, “Dernek için gereken mekânı Sincan’da dükkânı olan bir arkadaşımız, web sitesini bir diğeri, grafik işlerini de bir başkası yaptı. Gelen ikinci el ya da sıfır kitapları seçiyor, yolluyor ya da bizzat götürüyoruz. Kendi imkânlarımızla elimizden ne gelirse…” diyor. Bu yıla kadar okul başına 300-400 kitap yolladıklarını, ancak kalıcı olması için artık 1000 kitap ile kütüphane kurmaya başladıklarını söyleyen Karabağ, kütüphanelere de kendi isimlerini verdiklerini ifade ediyor. Kitabı yukarı kaldıran çocuk Karabağ, ilk yardımı Elazığ’a ve Tatvan’a yaptığını, köy okulu öğretmeninin ise bu durumdan çok mutlu olduğunu söylüyor. Öğretmenin aktardığına göre, sınıftaki bir çocuk, gelen kitaplardan birini alıyor ve masanın üzerine çıkarak kitabı havaya kaldırıyor. Sebebi sorulduğunda, çocuk, “Öğretmenim bizim evimizde sadece bir kitap var; o da Kur’an. Biz onu kirlenmesin diye yukarıda tutarız” cevabını veriyor. Bu durumdan çok etkilenen Karabağ, kendisini çok duygulandıran bir diğer olayı da şöyle anlatıyor: “Diyarbakır’a kitap yollamıştım, ne yazık ki postanın gittiği gün orada bir patlama gerçekleşti. Akşama doğru, Merve Hoca beni aradı ve kendisi oradan geçtikten bir dakika sonra patlama olduğunu, şok yaşadıklarını, ancak iki saat sonra kitapları görünce dünyalarının değiştiğini söyledi. Ben güzergâh yapıp, işten artan zamanımda arabama atlayıp kitapları kendim götürmeye başlamıştım. Okulumda da yaptığım kampanyalarla gelen kitapları o çocuklara götürdüğümde, bir aidiyet duygusu oluşuyor; ‘Bizi düşünen insanlar var’ diyorlar.” Para değil, kitap yardımı alıyorlar Elde ettikleri kitapları sıkı bir ayırma işlemine tabi tuttuklarını ifade eden Karabağ, tek masraflarının yol parası olduğunu dile getirerek, “Parayı işe sokmuyoruz. Sponsor olurlarsa kitap hediye edebilirler. Bağış yapmak isteyenler ödemeli kargo ile yollayabilirler” diyor. Dört buçuk yaşında çocuğu olan Karabağ, bu yardım faaliyetlerinin çocuğunun geleceği için yatırım olduğu görüşünde. Karabağ, “Benim çocuğumu yetiştirecek olan, yönetecek olan nesiller onlar. Eskiden eşim kızıyordu, salonun ortasına yığılmış yüzlerce tozlu kitap rahatsız ediyordu ama oğlumuz Rüzgâr’a destek olduğumuz fikri onu bu konuda değiştirdi. Zaten Rüzgâr da şu an kitap ayıklıyor, şimdiden bu kültürü alsın diye uğraşıyorum. Özellikle şu dönemde birbirine dokunmayı bilmeyen bir nesil var, ben işin vicdani tarafını tutarak oğluma bunu vermeye çalışıyorum. Dernek üyesiyim diye arkadaşlarına söylüyor” diyor. Vicdani bir hareket Ali Murat Karabağ, hiçbir şekilde siyasi yanlarının olmadığını ve yaptıklarının vicdani bir hareket olarak nitelenebileceğini söylüyor. Şimdiye kadar olumlu geri dönüşler aldıklarını sözlerine ekleyen Karabağ, en sıkışık oldukları anlarında bile imdatlarına birinin yetiştiğini kaydediyor. Karabağ şunları söylüyor: “Kitap istedikleri bir ara elimde hiç yoktu, ne yapacağımı düşünüyordum. O sırada elektrik süpürgesi satan bir arkadaşım, satış yapmaya gittiği evdeki yaşlı çiftin kitaplarını bağışlamak istediklerini söyledi. Onların bağışladığı bir bagaj kitap sayesinde iki kütüphanelik kitap çıktı. Sanayide bir usta ise dernekleştikten sonra sosyal medya hesabından bizi paylaşmış. Bir sürü kitap yardımı yapılmış, sevinçle beni arayarak haber verdi. Öte yandan hiç tanımadığım bir doktor, kitap seçemeyeceğini ancak para yardımı yapabileceğini belirtince, ben de kitapları aldım ve fişi kendisine ilettim. Bugüne kadar iyiliksever insanlar sayesinde hiç daralmadım. Dernek sayesinde de daha güzel işler başaracağımıza inanıyorum. Tek zorlu kısım dernekleşme sürecindeki bürokratik hantallıktı, şu anda vergi işleri için 1.500 lira gerekiyor ama onu da çözdüm, hafta sonları sınavlarda gözetmenlik yaparak aldığım parayı biriktireceğim. Bir de bazı insanlar ‘yapılan iyilik saklı kalmalıdır’ diyerek, neden bu yardımı bu kadar yaydığımı soruyor. Sebebini söylüyorum; insan televizyon açtığında gördüğü şey kötülük, internete girdiğinde de… Ben iyiliği paylaşmak ve bunu görünür kılmak istiyorum. Çocuk görsün ki, kendisi de iyilik yapsın. Ben iyilik yapan insanların da olduğunu çocuklara göstermek istiyorum. Gittiğim ücra köşelerde de gördüm ki, insana insanca muamele ettiğinde her şey çözülüyor, dil, ırk, din ayrımı değil, insan olma birlikteliği sayesinde mutlu olabiliriz. İnsanları kendi hâline bırakırsanız kimsenin sorunu yok ama siyaset işin içine girince ayrışma başlıyor maalesef. Asıl amacımız paylaşan insanlar olduğunu göstermek. Eylem alanımız kitap dağıtmak olabilir ama sosyal hedefimiz ‘paylaş, oku, sorgula, geliştir.’ Bizi ülke olarak okumak kurtaracak.” Çıracıoğlu, “Tek amacımız çocukları daha iyi bir geleceğe hazırlamak” “Okuyacak Çocuklar” derneğinin kurucularından Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Yılmaz Çıracıoğlu, önce birkaç kitap yardımıyla işe bulaşmış. Daha sonra kendisini yardım faaliyeti içinde bulan Çıracıoğlu, “Karşılık beklemeden yapılan işler çok zevkli oluyor, sizi içine çekiyor. Herhangi bir kaygımız yok, tek amacımız çocukları daha iyi bir geleceğe hazırlamak” diyor. Kendilerine beklenmedik kapılar açıldığını vurgulayan Çıracıoğlu şöyle konuşuyor: “Ali Murat hocamın başlattığı bu işe dâhil olan herkes iyilik amacıyla yapıyor. Kendi imkânlarımızı kullanarak elimizden geleni yapıyoruz. Dernek olduğumuz için belki daha fazla kesimden destek görebiliriz. İnsanlardan para değil, kitap istiyoruz. Okuyacak Çocuklar Derneği olarak Türkiye’yi bir bütün olarak görüyor ve herkese bu iyiliği yaymak istiyoruz.”