Orhan GÜRDİL 21 Ekim 1999 tarihinde evinin önünde kalleş bir saldırı sonucu aramızdan ayrılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, her yönü ile örnek bir insan olarak tanınmıştır. Meslektaşım ve komşum olarak yakından tanıdığım bu mümtaz, örnek insan ne yazık ki beyni satılmış, çapulcular tarafından evinin önünde bombalı bir saldırı sonucu öldürülmesi üzerinden yıllar geçmesine rağmen, örnek davranışları, Atatürkçü düşünceleri ile halen aramızda bütün ihtişamı ile yaşamaktadır. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı, benimde gazetecilik yaptığım, 1962-65 yılları arasında tanımıştım. Yenigün gazetesi yazı işleri müdürlüğü görevini yürütüyordu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiş örnek bir öğrenci iken hayata gazeteci olarak atılmıştır. Kışlalı, 1968-72 yılları arasında öğretim görevlisi, daha sonra 1967 yılında Paris Hukuk Fakültesi’nde doktora yapmış, 1988 yılında Profesör unvanı almıştır. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, görgüsü, kültürü ve insani davranışları ile kısa zamanda sevilmiş, aranan, sayılan örnek bir insan olmuştur. 1977 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden 5. Dönem İzmir Milletvekili seçildikten sonra, Ecevit tarafından kurulan 42. Hükümet’te Kültür Bakanı olarak başarılı yaşamına bir altın sayfa daha eklemiştir. Bakanlık yaptığı yıllarda Ankara ikinci basın sitesinde oturan Prof. Dr. Taner Kışlalı, mütevazı ve alçak gönüllü davranışlarından taviz vermeyip, gazeteci dostlarına daima yardımcı olmuştur. Bir resepsiyonda karşılaştığım Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın şahsına gösterdiği sıcak ilgiyi bugün bile saygı ile anmaktayım. “Orhan Bey, benimle çalışmak istersen beni fazlası ile sevindirmiş olursun” sözleri ile görev yaptığım işimi bırakıp, bürokrat olmak aklımdan bile geçmemişti. Bakanın bu samimi davetine, “İnşallah rahatsız ederim” diye cevap verdiğimi hatırlıyorum. Evet bürokrat olmak aklımdan bile geçmezken, 1979 yılında Başbakan Süleyman Demirel’in kurduğu hükümette, Başbakanlık, Devlet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler müşaviri olarak göreve getirilmiştim. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 12 Eylül sonrası Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde siyaset bilimi dersleri vermeye başlamış, ileri görüşlü, aydın Atatürkçü gençlerin yetişmesini sağlamıştır. Kökende gazetecilik aşkı olduğu için, Cumhuriyet Gazetesi’nde, “Haftaya bakış” başlığı ile köşe yazıları yazmayı da ihmal etmiyordu. Örnek insan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, alçakça tertiplenmiş, feci suikasta uğradığı günlerde Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcılığı görevini de yürütmekte idi. Atatürkçü görüşleri, yazıları, demeçleri, makaleleri karanlık zihniyetli çapulcuları fazlası ile rahatsız etmişti. İnsanlıktan nasip almamış, bu zavallılar. Örnek bir insanı acımasızca öldürmekten geri kalmamışlardır. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 10 Temmuz 1939 yılında Tokat’ın Zile ilçesinde dünyaya gelmiştir. Kışlalı, ölümsüz bir isim olarak Türk siyasi tarihine adını yazdırmış örnek bir Atatürkçü’dür. Prof. Dr. Kışlalı: “Acaba Kemalist Laiklik eskimiş midir? Kemalist Halkçılık, sınıfsal ayrıcalıkları reddeden, seçilmişliğe karşı çıkan, toplumsal düzende emeği öncelik taşıyan bir toplumculuk anlayışını yansıtır. Demokrasilerin, emek-sermaye dengesine dayandığı, demokratik toplumcuların emeği en yüce değer ilan ettikleri bir dünyada ve emeğin-anayasa zoru ile siyaset meydanının dışında bırakılmaya çalışıldığı bir Türkiye’de, acaba Kemalist Halkçılık eskimiş midir? Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın, 1994 yılında yayımlanmış bir makalesinden bir örnekle değerli Atatürkçü Kışlalı’yı anmış olalım.