Mehmet Necati GÜNGÖR Erzurum başta, bazı doğu illerimizde iki tip insan pek sevilmez. Omolar ve gomolar. Halk deyimleridir bunlar. Erzurum, Erzincan, Kars, Bayburt, Ağrı, belki Gümüşhane illerimizde yaygın kullanılır. Yalaka ve dalkavuklara omo, kibirlilere gomo denilmiştir. İkisi de insan yerine konulmaz. “Omonun biri, gomonun biri” denilerek küçümsenirler. Omolar, gomo sofrasından beslenirler. Gomo, makam sahibi ise, ondan bir şeyler beklerler. Onun için de, yine halk tabiriyle “kuyruk sallarlar.” Gomolar için “burnu kaf dağında, burnu büyük” tabirleri de kullanılır. Bunlar, halka tepeden bakan zavallılardır. Kendilerini bir şey zannedenler. Kendilerini beğenirler de, onları kimse beğenmez. Burnu büyük olanlara halk burun kıvırır, o kadar. Onlar için halkın seviyesine inmek, seviye kaybıdır. Oysa, seviyeleri kendi duruşları kadardır. Dalkavuk övünmelerinden şişinip beslenirler. Aralarında çıkar ilişkisi sürdüğü müddetçe. Çıkar ilişkisi bittiğinde en büyük ihaneti o dalkavuklardan görürler. Çünkü dalkavuk mutlaka başka kapı arayacaktır. O kapıyı bulmakta mahirdirler. Omolar, gomoları gözlerinden tanırlar. Toplum feraseti, bunları ayıklamasına ayıklar da; Ancak zamanı gelince silkeler. Tıpkı, bazı yandaş kanallara itibar edilmemesi gibi. Bu anlamda CHP’nin CNN boykotu tutmuş gibidir. Ancak, bu yeterli değildir. Yandaşlıkta sınır tanımayan, gerçekleri halktan gizleyen bütün kanallara karşı böyle bir eylem hayata geçirilmeli ki, akılları başlarına gelsin. Bir de, her zaman ifade ediyoruz, muhalefet yetersiz. Biz buna “salon muhalefeti” diyoruz. Oysa, buralarda yapılan muhalefetin sesi cılızdır. Etkisi uzaklara ulaşmaz. Yapılması gereken, muhalefetin Anadolu sathına yayılıp, mümkünse grup toplantılarını bile Buralarda yapması iyi olacaktır. İktidar, iyi bir muhalefetten dersler çıkarmasını bilmeli, muhalefet de muhalefetini bu ölçülerde yapmalı. Fikirlerin çarpışmasından her zaman iyi neticeler doğmuştur. İktidar, muhalefetin görüşlerini dikkate almalıdır.