"Gelen gideni aratırmış" diye halk dilinde eksik olmayan bir deyim vardır. Bizler 2015 yılının gazabından kurtulup 2016 da huzurlu bir yaşam beklerken bu kezde yılın daha ilk aylarında ülkemizin çok sevilen, sayılan değerli kişileri yine bizleri derin üzüntüler içinde bırakarak bu dünyayı terk ettiler. Onları sevgi seli içinde yıldızlara uğurlarken binlerce insanın derin sevgisini kazanmış olan MUSTAFA KOÇ’tan bahsetmeden yapamam. Ülkemin tüm gazeteleri, köşe yazarları bu örnek insanı her yönü ile sizlere tanıtmış olmasına rağmen Mustafa KOÇ pek çok özelliği ve ülkesine yaptığı maddi manevi büyük yardımlarıyla daima anılacak bir şahsiyettir.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Ankara’da , Ankara kalesine giriş kapısına yakın nerede ise yıkılmak üzere olan bir harabeyi alıp restore ettikten sonra Rahmi KOÇ Müzecilik ve Kültür Vakfı’na bağlı bir müzeye dönüştürülen, olan ve Çengel Han adı ile anılan bu muhteşem yeri eşimle gezmek teşhir edilen yer yüzünde birer örneği dahi olmayan bu objeleri görmek için geride bıraktığımız yıllar içinde bir gün mutlaka görülmesi gereken müzeye gittik. İki kattan oluşan hanın her bölümü çeşitli benzersiz malzemelerle donatılmıştı.

Havanın sıcak olması nedeniyle hanın orta bölümü çok otantik bir cafe-resturantta dönüştürülmüştü. Dinlenmek ve de soğuk bir şeyler içmek için bahçenin bir köşesinde boş bulduğumuz bir masaya oturduk. Müdür, garsonlar, kısacası müze personeli bir telaş içinde idiler, çok geçmedi. "Geldi Geldi" Lafları bitmemişti ki Mustafa KOÇ ve üç misafiri merdivenlerden inip bahçede bir masaya oturdular, Koç’u hiç yakından görmemiştim. Hoş geldin diyen garsonlar dahil mütevazi, samimi ve de çok naif bir görüntü ile etrafına güven ve huzur veren hali vardı. Bu arada bize de selam verip hoş geldiniz demekten geri kalmadı. O tarihlerde KOÇ pek şişman değildi. Müze Müdürü biraz sonra yanına gelerek Trilya Balık Lokantası’ndan beklendiğini söylemesi üzerine yanındaki misafirlerine zannedersem İtalyanca gidelim dedi. Masalarımız çok yakındı kalkıp giderken "Yemeğe daha doğrusu balık yemeğe gidiyoruz, kabul eder gelirseniz sevinirim" deyip bizi de davet etmesi görgünün olgunluğun paranın insanı şımartmadığının bir örneği idi. Teşekkür edip, Gazeteye gitmemiz gerekiyor diyerek bu nazik davete katılmadık. İçtiğimiz çayların ve yediğimiz börek ve poğaçaların parasını ödemek istediğimiz halde, şef garson "Siz bizim misafirimizsiniz bu handa misafirler hesap ödemezler" diyerek ısrarımızı sonlandırdı. O günden sonra rahmetli KOÇ’u İstanbul Çırağan Saray"ında bir İlaç firmasının verdiği davette görmüş ve bizi hemen hatırlamıştı. " O gün bizimle balık yemeğe gelseydiniz size Lagos Şiş ikram edecektim" diyerek parlak bir zekaya da sahip olduğunu göstermişti: Bu dünyada çok özel meziyetlerini üzerinde taşıyan müstesna bir insan olarak aramızdan ayrılan KOÇ’un vefatı bile binlerce öğrencinin daha iyi şartlar altında eğitim yapmalarına sebeb olmuştur. Dedesi Vehbi KOÇ’un kurucusu olduğu Türk Eğitim Vakfı’na (TEV) Ailenin isteği üzerine çiçek yerine hayır kurumlarına bağışı yapılarak, kuruma şimdiye kadar sağlanan en yüksek yardımın 8 katından daha büyük bir gelir elde edilmişti. Cenazesine, mevlitine binlerce insan katılarak genç yaşta kaybettiğimiz değerli bu asil insana sevgi ve saygılarını ve de baş sağlığı dileklerini sunmuştur.

Başımız sağ olsun değerli KOÇ ailesi ve sevenleri. KOÇ’un acı kaybıyla çalkalanan toplumumuza bir acı haberde Amerika!dan geldi. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat ÖZDEMİR’in eşi iki çocuk annesi başarılı iş kadını Gülseren ÖZDEMİR iki yıl önce yakalandığı kanser illetinden Amerika da ilk önce Cleveland, daha sonra Houstan’da gördüğü tedavilerin olumsuzluğu sonucu bu ülkede hayata gözlerini yummuştur.

Nihat ÖZDEMİR ile Ankara’da Ankara Atlıspor Kulübü’nde verilen bir kır yemeği partisinde tanışmış uzun süre sohbet etme imkanı bulmuştum. Eşinin bu davete katılamamasının nedeni olarak doğu’da inşaatı süren bir barajın başında bulunmasını sebeb göstermiştir. Müşterek dostlarımın ifadelerine göre Gülseren ÖZDEMİR’de Mustafa KOÇ gibi ülke genelinde kendisini sevdirmiş müstesna bir insan olarak tanınmaktadır. Ölümü binlerce sevenini yasa boğarken Ankara Kocatepe Camii"nde yapılan Cenaze törenine Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU , başta olmak üzere pek çok sayıda bakan , eski ve yeni Milletvekilleri, Meclis başkanları, Spor dünyasının ünlü isimleri, pek çok Futbol kulübünün başkanları Ordumuzun değerli askerleri, Sanatçılar ve İşadamları katılmıştır. Karşıyaka aile kabristanında toprağa verilen Gülseren ÖZDEMİR hayırseverliği, mütevazi ve alçak gönüllülüğü ile edindiği yüzlerce seveninin göz yaşları içinde bırakıp aramızdan ayrılmıştır. Merhumeye Allah’tan rahmet dilerim.

2015’nın daha ikinci yarısı dolmuşken ülke genelinde kaybettiğimiz pek çok değerlerimizi bağrımıza basarken bir acı haberde İzmir’den geldi. Maliye, Gümrük ve Devlet Bakanlığı ile Başbakan yardımcılığı yapmış olan Ekrem PAKDEMİRLİ kendi buluşu olan bir traktörü tecrübe ederken geçirdiği kaza sonucu yatırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat etmiştir.

18. 19. 20. ve 21. dönem Manisa Milletvekili olarak yüce mecliste başarılı çalışmalarda bulunmuş, Genel Kurul Salonunun yeni baştan düzenlenmesine ön ayak olmuştur. Temiz bir siyasetçi olan Pakdemir’li emekli olduktan sonra Zeytincilik ziraatıyla meşgul olmaya başlamıştır. Mustafa KOÇ’u sonsuzluğa uğurladığımız günlerde ise tek kişilik Muhalefet olarak tanıdığımız Eski Tunceli Milletvekili Kamer GENÇ’te İstanbul’da kanser tedavisi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle vefat etmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin en renkli semalarından olan ve Milletin Vekili olarak tanımlanan Kamer GENÇ 18,19,20,21, 23 ve 24 dönem Tunceli Milletvekili olarak yüce mecliste bulunmuş 20-21 dönemde TBMM Başkanvekilliği yapmıştır. Türk parlamento hayatının renkli siması ve tek başına muhalefeti ile daima gündemde kalan Kamer Genç gittiği Amerika’da pankreas kanseri tedavisi görmüş, daha sonra geldiği İstanbul’da yatırıldığı hastanede hayata gözlerini yummuştur.

Vasiyeti üzerine Tunceli – Ramazan köyünde toprağa verilmiştir. Hakka uğurladığımız ünlü politikacı Kamer Genç’e rahmet, sevenlerine başsağlığı dilerim.

Yine 2016’nın ilk ayında iş dünyasının Halis Ağası olarak tanıdığı Halis TOPRAK iyileşmeyen hastalığı nedeniyle 2011 yılından bire tedavi gördüğü Fransa’nın Nice şehrinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir. 21’in üstünde kuruluşun sahibi olan ünlü işadamı yaptığı bir yanlış evlilik sonucu medyanın boy hedefi olmuştu. 7 bin 500 kişiye iş imkanı veren holding patronu İstanbul’da toprağa verilmiştir.

Koç’un vefat ettiği günlerde yine Türk edebiyatının üretken, ünlü ismi Tahsin YÜCEL’de bu dünyadan göçüp giden değerli bir çevirmen ve yazar olarak sayısız ödül ve plaketle onurlandırılmıştır. 17 Şubat 1933 yılında Elbistan’da dünyaya gelen Yücel’in Fransızcadan Türkçeye çevrilmiş sayısız romanları bulunmaktadır. 83 yaşında mümtaz bir yere sahip gazeteci – eski İstanbul Milletvekili Doğan KASAROĞLU’ nun sevilen, sayılan değerli işe Gülçin KASAROĞLU’da Ankara’da evlatlarının kolları arasında hayata veda etmiştir.

Pek çok kez bir araya geldiğimiz bu dostuma Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dilerim. 11 ve 12. Yasama Dönemi Sivas’ın yetiştirdiği Avukat Tahsin TÜRKAY’da Ankara’da vefat etmiştir. Ocak ayı içinde gazeteci kardeşimiz Hanife ŞENYÜZ Ankara’da Atlas Dergisi foto muhabiri Cüneyt Oğuz TÜZÜN’de İzmir’ de vefat etmiştir.