Mehmet Necati GÜNGÖR Sosyal medyada okudum. AKP’nin İzmir Büyükşehir adayı, eski ekonomi bakanı Zeybekci, ne kadar alçak gönüllü olduğunu ispat için olmalı, şöyle bir laf etmiş: “Bu memleketin yırtık donlu Nihat’ı artık ekonomi bakanı.” Yoksulluktan geldiğini anlatmak için bula bula bu tarifi bulmuş. Aslı öyle mi peki? Elin oğlu, Zeybekci’nin boğazda 11 trilyon liraya aldığı 5 katlı yalıyı resimlemiş, o resmi bu sözlerinin yanına koymuş. Şimdi nasıl cevap verir; bilmiyoruz tabii. Şu “yırtık don” muhabbeti hiç de hoş düşmemiş yani. Söylemesi bile ayıp! Bu ifade, Kocaeli’de başımıza gelen bir olayı hatırlattı. Çalıştığımız sayın bakanla İzmit’teki petrol tesislerinde inceleme yapmak üzere Kocaeli’ne gitmiştik. Ben ve diğer danışmanımız Prof. Tahsin Nuri Durlu. Durlu, sarışın, mavi gözlü, çok sevimli bir kişilik. Esprileri de güzel. Günlerden Cuma. Cuma namazımızı eda etmek için tepelerde bir Camiye gittik. Bakan ön safta, biz daha arka safta namaza durduk. Cuma’nın ilk sünnetini kılıyoruz. Önümüzde yaşlı bir amca. Her yerinden fukaralık akıyor amcamızın. Şayak pantolonunun belinde kemer yerine bildiğiniz kırnep. Yaz ayında şayak pantolon. Garibim ne yapsın, bundan başka pantolonu olmadığı belli. Pantolonun ağı yırtık. Meğer, içindeki kilotu da yırtıkmış amcamızın. Her rükûya gidişinde yırtık dondan sallanan şeyiyle bizi selamlıyor. Tabii, biz kıkır kıkır. Hoca hutbeye çıkarken Tahsin hocamızla konuşuyoruz. “Gördün mü Necati bey?” “Görmez olur muyum hocam.” Yine kıkır kıkır. “Yav amcamız bizi nasıl da selamladı.” Yine kıkır kıkır. Tabii, bizim namaz gitti. Uyduk imama ama, yine kıkır kıkırız. Anadolu’da lafa boş lafla karışanlara şöyle sitem edilir: “Yav birader, yırtık dondan çıkar gibi her lafa maydanoz oluyorsun.” Yaşlı amcamızın yırtık kilotundan yalı yerine o “şey” çıkmıştı. Kiminin donundan yalı çıkar, kiminin….