Utku ŞENSOY Japonya’nın Osaka kentinde düzenlenen G20 LİDERLER ZİRVESİ’nde kanımızca 3 önemli adım atıldı. ABD ile Çin arasındaki buzlar eriyecek mi? Bunlardan ilki şüphesiz Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki buzların erimesine yönelik adımdı. Dünyanın iki ekonomi devi arasındaki ticari anlaşmazlığa son vermek üzere bir süredir tıkanan müzakerelere yeniden başlama kararı almaları aslında tüm dünya için iyi bir haberdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le yaptığı görüşmenin ardından “Çin mallarına yeni ek gümrük vergisi getirilmesinden vazgeçildiğini” açıklaması iki ülke arasında tansiyonun düşmesi açısından çok önemliydi. Trump’ın ABD'nin iç güvenliğini casus yazılımlarıyla tehdit ettiği ileri sürülen Çinli telekomünikasyon şirketi Huawei'a yönelik yaptırımların kısmen kaldırılacağı yolundaki açıklaması da Washington-Pekin arasındaki gerginliği azaltmaya yönelik bir başka önemli konuydu. İlk kez bir ABD Başkanı Kuzey Kore’de! Osaka’daki liderler arası yoğun görüşme ve diplomasi trafiği arasında sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarla da ön plandaydı. ABD başkanı Trump’ın, Twitter hesabından yaptığı görüşme çağrısıyla bir anda gündeme gelen ABD-Kuzey Kore buluşması bir ilkin yaşanmasına neden oldu. Trump’ın, tweetinde Güney Kore Devlet Başkanı Moon ile görüşmek üzere Osaka’dan Güney Kore’ye geçeceğini belirtip: “Hazır oradayken Kuzey Kore lideri Kim bunu görürse onunla sınırda el sıkışmak ve bir merhaba demek için buluşmak isterim” talebine olumlu yanıt veren Kim ile tarihi bir görüşme gerçekleşti. Kuzey Kore’ye geçerek burada Kim ile el sıkışan Trump, bu ülke topraklarına ayak basan görevdeki ilk Amerikan Başkanı oldu. Trump, en kısa zamanda Kuzey Kore liderini Beyaz Saray’a davet etmek istediğini söyledi. Trump-Erdoğan görüşmesi, S-400/F-35 krizinde çözüme doğru… Osaka’da 35 dakikalık Erdoğan-Trump görüşmesi öncesi, S-400/F-35 krizinde tansiyonun düşme ihtimali oldukça zayıftı. Şüphesiz tercümeler ve iki liderin konuşma süreleri de düşünüldüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7-8 dakikalık konuşmasıylaTrump’ı ikna ettiğini söylemek uluslararası ilişkiler açısından pek de açıklayıcı olamaz. Milli Savunma Bakanı Akar’ın Amerikalı yetkililerle yaptığı temaslarda bu konudaki adımların önceden atıldığını ve alt yapının sağlandığını düşünebiliriz. Ayrıca, Erdoğan’ın Türkiye’nin ivedi hava savunmasına yönelik öncelikli olarak Amerikan yapımı Patriot füzelerini talep ettiğini ancak, Washington’ın olumsuz yanıtı üzerine Ruslara yöneldiğini ilk ağızdan Trump’aaktarmasının, bu hassas konudaki suçlarını ilk kez kabul etmek zorunda kalmalarında etkili olduğunu ifade edebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ekonomik yaptırımların artık söz konusu olmadığı” yolundaki açıklamalarına karşın, Trump’ın Erdoğan ile ortak basın toplantısında “yaptırım konusu karmaşık” ve “başka çözümler” vurguları bu konudaki Amerikan Kongresi direncine işaret etmekte. Dolayısıyla seçenekler arasında, teslim alınacak. S-400’lerin kullanıma alınmaması da olabilir. Sonuç olarak Osaka sürecindeki görüşmeler çerçevesinde, Gerek ABD-Çin yakınlaşması, ABD-Kuzey Kore görüşmesi ve S-400/F-35 krizinin çözümüne yönelik adımları,önemli bir sürecin ilk kilometre taşı olarak uzun bir süre daha kamuoyu gündeminde yer alacağını ifade edebiliriz.