Geride bıraktığımız 20 Kasım günü İstanbul’da ülkemizin ve dünyanın önde gelen ressamlarından toplanan 254 değerli tablo satışa sunulmuştur. 2017 sezonunun açılış müzayedesi olarak sanatseverler ve koleksiyonerler tarafından ilgiyle izlenmiştir. Türk resim sanatının uluslararası isim yapmış olan Abidin Dino, Nuri İyem, Erol Akyavaş, Adnan Çoker, Neşe Erdok, Ömer Uluç ve Komet’in yapıtları ile katıldıkları bu müzayede de Nejad Melih Devrim’in “Abstrait Azure” adlı tablosu 550 bin liradan satılmıştır. Son yıllarda yabancı ülkelerdeki pek çok uluslararası müzayede salonlarında büyük paralar karşılığı satılan pek çok eserin ilgi görmesi sanat dünyamız için iftihar edilecek bir başarıdır. Bu arada değerli tablolarımızı ve özel müzelerimizi korumak için Bank of America Merrill Lynch’in yürütmekte olduğu “Sanatı Koruma Projesi” kapsamında bulunan resim sanatımızın tartışmasız en büyük ressamı olan Asman Hamdi Bey’in “Kuran okuyan adam, Naile Hanım’ın portresi, Camii, Kokana, Despina, Arzuhalci ve Beyaz Vazo’da çiçekler” adlı şaheserleri yapıtları X-Ray ışıkları ile incelemeye alınmıştır. Yapıtlarda kullanılan boyalar, göze görünmeyen bozukluklar ve de daha önce yapılmış onarımlar tespit edilecektir. Bank of America bu güne kadar 29 ülkede 100’den fazla koruma projesi gerçekleştirilmiştir. Sakıp Sabancı Müzesi’nde yer alan 6 tablosu ile dünyanın sayılı ressamlarından birisi olan Osman Hamdi Bey’in sadece resim sanatında değil ülke kültürü içinde çok büyük, başarılı çalışmaları ile sayılı Türk büyüklerinden biri olarak adını altın harflerle ülke sanat tarihine yazdırmıştır. Belki içinizde bu muhteşem kültür adamını tanımayanız olabilir düşüncesi ile satış rekorları kıran tabloların yapımcısı Arkeolog, müzeci 1882’de o zamanki adı Sanayi-i Nefise Mektebini yanı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini kuran çok yönlü ve yetenekli bir sanat dâhisidir. Osmanlı sadrazamlarından İbrahim Edhem Paşa’nın dört oğlundan biri, kardeşleri İsmail Galip ve Halil Edhem beylerdir. Türk kültür ve sanat hayatında saygın isimleri olan Fethi Okyar, Sedat Hakkı Eldem, Ekrem Reşit Rey, Cemal Reşit Rey, Hiram Abas ve tarihçi Edhem Elden ise Osman Hamdi’nin yakın akrabalarıdır. Ailesi Hamdi’nin subay olmasını istemelerine rağmen çocukluğundan beri resme, resim yapmaya büyük hevesi olması onu bu sahada emsalsiz bir sanatçı olmasına neden olmuştur. Osman Hamdi’nin oryantal tarzda yaptığı yağlı boya tabloları ilk başlarda pek ilgi görmemesine rağmen ünlü ressam ölümüne kadar yüzün üstünde yapıtlara imza atmıştır. Osman Hamdi Bey, bir ressam olmanın ötesinde başarılı bir arkeolog olarak ta ülkesine büyük katkıları olmuştur. Dahası var Sayda kazısında bulunan İskender Lahdi’nin yurtdışına kaçırılmasını önlemekle kalmamış 1884 yılında Asar-ı Atika Nizamnamesini yani “Eski eserlerin yurtdışına çıkarılmasını yasaklayan yönetmeliğinde çıkarılmasını sağlamıştır.” Nemrut Dağı’ndaki kazıları bizzat yaparak, bugünlere gelmesini sağlamıştır. Osman Hamdi, bütün bu işlerin arasında bugün dünyanın sayılı müzeleri arasında haklı bir değere sahip İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin de kurucusu olup uzun yıllar bu paha biçilmez, tarihi eserleri bağrında saklayan müzenin de müdürlüğünü yapmıştır. 1910 yılında hayata gözlerini yumduğunda geride yüklü bir kültür, sanat ve bilim mirası bırakmıştır. Osman Hamdi Cumhuriyetin ilk yıllarında arkeolog ve müzeci unvanları ile tanınmakta ressamlığı pek göz önüne alınmamıştır. Oysa bir Leonardo Da Vinci nasıl sadece Mona Lisa’nın ressamı olarak anılmıyor çok yönlülüğüyle tanınıyorsa; Osman Hamdi Bey içinde aynı duygu içinde bulunmamız gerekirken, müzeci unvanı ön plana çıkarılmıştır. Devlet nezdinde dahi bu özelliği ile tanınan Osman Hamdi, ölümünün üstünden geçen uzun süre içinde eserleri adeta kapanın elinde kalmıştır. 1971 yılında Mustafa Cezar tarafından kaleme alınan “Sanatta batıya açıl ve Osman Hamdi” adlı kitaptan sonra sanatseverler ve koleksiyonerler tarafından eserleri adeta kapışılan Osman Hamdi’nin, 1980’lerden sonra kariyeri resim üzerine çevrilmiş ve 2004 yılında “Kaplumbağa Terbiyecisi” adlı eseri 10 milyon TL’sine satılmıştır. Geçenlerde Antik A.Ş.’nin düzenlediği müzayede de yine Osman Hamdi’nin “Yeşil Cami önü” adlı tablosu 13,5 milyon TL’sine adı saklanan bir koleksiyoncu tarafından satın alınmıştır. Bu Türkiye’de en pahalı yağlı boya tablo olarak kayıtlara geçmiştir. Osman Hamdi Bey’in 1901’de yaptığı “Yaradılış” adlı tablosu ise Sakıp Sabancı müzesinde bulunmaktadır. Özel güvenlik sistemleri ile koruma altında tutulan bu müzede ki tüm eserlerin paha biçilmez olduğu bildirilmektedir. Bugün ülkemizde resim sanatı üzerine isim yapmış pek çok ressam bulunmaktadır. Sanatseverler tarafından büyük paralar ödenerek alınan bu eserlerin sahipleri son yıllarda ülkemizde sanata verilen bu değerlendirmeden fazlası ile memnun oldukları belirtilmektedir. Bu sanatın ünlü isimleri arasında Süleyman Seyid Bey, Halil Paşa, Ruhi Arel, İbrahim Çallı, İzzat Ziya Bey, Avni Lifij, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fikret Mualla, Eren Eyüpoğlu, Leyla Gamsız, Hikmet Onat ve Yüksel Arslan gibi eserleri yüksek fiyatlara satılan pek çok sanatçımızdan bazılarıdır. Bu yıl 10’uncu yaşını kutlayan Suna ve İnan Kıraç Vakfı, Pera Müzesi’nde düzenlediği resim sergileri ile İstanbul kültür hayatına ayrı bir hava katarken, yüzleri aşan galeri teşhir salonlarında da ülkenin isimli, isimsiz yüzlerce ressamın yapıtları sergilenmektedir. Osman Hamdi Bey’in, kıymete bindiği ve ülkenin en pahalı tablolarının yapımcısı olarak anılmasını yanı sıra, arkeolog, müzeci ve yönetici olarak tanınan muhteşem bir Türk büyüğüdür. 2017 yılında ünlü ressam düzenlenecek muhteşem törenlerle anılacaktır.