Utku ŞENSOY Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) son olarak, 2009 yılındaki H1N1 ya da halk arasında Domuz Gribi olarak bilinen salgında Pandemi tanımlamasında bulunmuştu. Bu, küresel çapta çok sayıda ülke ve kıtayı etkisi altına alan salgın hastalıklara verilen addır. DSÖ bu kez aralıksız “acil ve agresif” mücadele çağrısında bulundu. Çin’de ortaya çıkan yeni tip Corona virüs (Kovid-19) salgını, 120 civarındaki ülkede 150 binden fazla kişide tespit edildi. Kovid-19 vakası bildiriminde bulunmayan 80 ülke ise er ya da geç bu salgınla yüzleşecektir. Virüsten yaşamını yitirenlerin sayıları 5 bini aştı ve bu sayı her geçen gün artıyor. Avrupa virüsün merkez üssü haline geldi. Bu olumsuz tabloda sevindirici olan, vakaların yüzde 90›dan fazlasının görüldüğü Çin ve Güney Kore’de salgının ciddi biçimde düşüşe geçmiş olması. Nasıl Bulaşıyor? Bilim adamları, Yeni Corona virüsün, diğer Corona virüsleri gibi solunum salgıları ile bulaştığını ifade ediyor. Hasta kişilerin öksürme, hapşırma, gülme ya da konuşma sırasında çevreye saçtıkları virüs içeren solunum salgısı damlacıkları, sağlam kişilerin mukozalarına temas ederek bu kişilerin hastalanmasına neden oluyor. Hastalığın bu şekilde insandan insana geçişleri, genelde 1 metreden yakın mesafelerde temas ile oluyor. Virüslerin canlı hücreler dışında çok uzun süre yaşayamamasına rağmen toplu taşım araçları, kamuya açık alanlarda tutunduğumuz, dokunduğumuz yerlere de bundan sonra dikkat etmemiz gerekiyor. Belirtileri ve tanısı nasıl konulur? Uzmanlar, üst solunum yolu hastalıkları belirtilerinden bazıları olan burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı ve ateşin bu virüsün belirtilerinden olduğuna dikkat çekiyor. Bu virüsün teşhisi için klinik belirtileri hafif olduğundan sıradan laboratuvar testlerinden ziyade, ancak hekimlerin gerekli gördüğü durumlarda PCR testi ile virüsün genetik izine bakıldığı laboratuvar testleri ile ortaya çıkarılabiliyor. Dolayısıyla, ateş, öksürük, nefes almada zorlanma yaşanıyorsa mutlaka çevremizdekilere bulaştırmamaya özen gösterip maske ile sağlık kuruluşlarına başvurmak ya da Corona danışma hattı 184’ü aramak gerekiyor! Kimlerin daha dikkatli olması gerekiyor? Uzmanlar, COVID-19 virüsü bulaşmasından itibaren 2 haftalık gözlem süresinin çok önemli olduğunu, bazı hastalarda ishal, bulantı, kusma şeklinde de kendisini gösterebildiğini ifade ediyor. Kalp-akciğer hastalarında, bağışıklık sistemleri yetersiz kişiler ile 60 yaş üzerindekilerin daha dikkat etmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Sağlıklı gençler, soğuk algınlığı gibi hafif belirtilerle hastalığı atlatılırken, ölüm vakalarının çoğunda, ileri yaş, şeker, kanser, kronik akciğer, kalp ve böbrek hastalıklarının olduğuna dikkat çekiliyor. Hastalığın belirtileri nelerdir? Ateş, Öksürük, Nefes darlığı, İshal (bazı durumlarda), Bulantı ve kusma Hastalık nasıl tedavi edilir? Bugün için COVID-19 enfeksiyonuna karşı henüz bir aşı yok. Bu hastalığa yakalananların çoğu herhangi bir tedaviye gerek duymadan iyileşebilir. Bazı durumlarda hekim kontrolünde, ağrı kesici ve ateş düşürücü, öksürük ilaçları, bol sıvı ve mutlak istirahat ile atlatılabiliyor. Keza, durumu daha ağır olanlar hastanede yatarak tedavi edilebiliyor. Corona virüsünden korunmak için ne yapmalıyız? *Aynı kaptan yemek yeme, aynı bardağı paylaşma, öpüşme ve özellikle tokalaşma gibi kişisel temastan kaçınmalı. *Eller sık ve en az 20 saniye su ve sabunla yıkanmalı. *Alkol bazlı bir el dezenfektanı ( ya da kolonya) kullanılmalı. *Öksürürken, hapşırırken ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı ve mendil hemen çöpe atılmalı. *Eller, ağız, burun ve gözlere temas ettirilmemeli. *Kapı kolları, cep telefonları gibi sık dokunulan yüzeyler iyice dezenfekte edilmeli. *Hayvanlarla temas öncesi ve sonrası eller yıkanmalı. *Çiğ ya da iyi pişmemiş et, süt, yumurta gibi hayvan ürünleri tüketilmemeli. *Kapalı, kalabalık ve toplu alanlardan uzak durulmalı. *Uyku ve dinlenmeyi, dengeli beslenme ve sıkça sıcak sıvı tüketimini ihmal etmemeli. Uzmanlar, yukarıda yazdıklarımız konusunda topluma gerekli uyarıları yapıyorlar. Ancak ciddi önlemler ve toplumsal farkındalıkla bu salgının üstesinden gelebiliriz. Dünya bundan önce, 100 milyon insanın öldüğü Jüstinyen Veba salgınının, 1350 yılında Avrupa’yı kasıp kavuran, 50 milyon insanın öldüğü Kara Veba’ nın, 1900 yılında 10 milyon kişinin öldüğü Modern Veba’nın, 1918’de 50 milyon insanın yaşamına mal olan İspanyol Gribi’nin, 1957 yılında 24 milyon can alan Asya Gribi’ nin, 30 milyondan fazla kişinin öldüğü HIV / AIDS virüsleriyle, yüzbinlerce insanın yaşamına mal olan Kolera salgınlarının, Ebola ve Sars’ ın üstesinden geldi. Yaşam sürüyor, elbirliği ile er ya da geç Yeni Corona Virüsü’ nün de üstesinden gelecektir.