Mehmet Necati GÜNGÖR  Çok yakında bütün dünyanın parmakla gösterdiği bir ülke olacakmışız. Damat bey böyle söylüyor. Keşkeeeee... diyerek bakalım: Parmaklar bizim neremizi gösterecek? Tarım bitmiş, her birşeyi dışarıdan ithal ediyoruz. Sanayi bitmiş, üretim sıfır, şirketler iflas ediyor. Pazar desen, domates, soğan, patates, patlıcan atağa kalkmış, Pazar yangın yeri. Ekmek ve simit de zamlandı. Ekmek 150 kuruş, simit 2 lira. Simitçi, savunmasını yapıyor:  Susam ithal. O yüzden, aşağısı kurtarmaz. Askıda ekmekten sonra, askıda patates, domates uygulamasına geçilirse şaşırmayalım. Eğitim deseniz, ayrı bir perişanlık. Bir yakınım, İzmir Karşıyaka’da oturuyor. Liseye başlayacak olan kızını teee Menderes ilçesine vermişler iyi mi? Veliler, nitelikli okuldan vazgeçtiler, evlerine yakın okul bulma derdine düştüler şimdi. Yersen İmam Hatip, yemezsen en uzak okul. Erkek çocuğu neyse ne de..., kız çocuğunun imam hatipte ne işi olur? Camiye imam, ya da müezzin mi olacak? Merkez Bankası başkanı habire enflasyon tahminlerini açıklıyor. Son tahmin, galiba yüzde 13 seviyelerinde ama kimse inanmıyor. Zira, yüzde 20’lere şimdiden vurmuş görünüyor ki, yeni bir tahmin kapıdadır. Memur, işçi ve emekliler maaşlarına zam bekliyorlar. Yıllık yetmez, aylık güncellemeler olsun istiyorlar. Artık enflasyonla yarışılamadığına göre, maaşları yarıştırmak lâzım gelecek, uyum sağlamak için. Parmak göstersin de, nereyi? Biz, “kör parmağım kör gözüne” derken, o nereyi gösterecek? Ve hangi parmakla?