Mehmet Necati GÜNGÖR O haberi sosyal medyada okuyunca O’nu tanımış olmaktan üzülmek bir yana, hani denir ya; “insanlığımdan utandım.” Bunu söyleyen, kadim şehrin vekillerinden biri. Yeniden vekil seçilmek uğruna baştakine takla üstüne takla atan adam. Her olaydan bir sloganik cümle bulup, yaranma peşinde. Hemşerileri O’na “yağcı vekil” adını takmışlar. Ekonomi Bakanına ve gerekli kişilere sınırsız harcama yetkisi veren kanun teklifinin görüşülmesi sırasında, ekonomik kriz nedeniyle  yaşanan intiharlar gündeme getirilince, bu vekil arkadaş “Biz teknik bir konuyu görüşüyoruz. İntiharlar ne alâka ya!” diyerek aklınca bir çıkış yapmış. Bu tuhaf çıkışı sosyal medyaya “Pes yani!” başlığı altında verildi. Milletin, kendisini temsil etmek ve haklarını korumak üzere seçtiği vekile bakar mısınız? İntiharlar propaganda amaçlıymış! Yani, çocuğuna pantolon alamadığı için hayatına son veren baba, topluca intihar eden o aileler, üç çocuğum aç diye kendini yakan zavallı adam; hepsi propaganda için ölmüşler. Hazret öyle söylemiş. Yazık, çok yazık! “Bir propaganda amaçlı intihar da kendisinden bekliyoruz” şeklinde yorumlar atıldı mı acaba, bilmiyoruz. Ne utanılacak bir durum! Siyaset, insanı insanlıktan çıkarmaz da; çıkar amaçlı olursa, her türlü insanlık durumu devre dışı kalır. Örneğinde olduğu gibi. Bu arkadaş genç yaşta vekil olmuş. İkinci dönem de seçilmiş. Yetmiyor adama, bir üçüncü, hatta dördüncü defa da seçilmek istiyor ki böyle absürt çıkışlar yapabiliyor. Temsil ettiği şehre, uçaklar inmiyor, uçak fiyatları almış başını gidiyor, doğalgaz fiyatları, pazardaki pahalılık insanları perişan ediyor; adamın derdine bakın: “Havaalanın ismi şu olsun” diyerek yukarıya mesaj veriyor. Yukarıdaki iyi ki bu yardakçılığa tenezzül etmemiş. Siyaseti iyi bilen bir lider. Kimin ne amaçla ne söylediğini kestirebilecek durumda. Bunu da anlamış olmalı. Bir dahaki seçimde orada olabilir mi, sanmıyoruz. Ama, yaptıklarıyla zihinlerde öylesine bir şekilde yer etmiş ki, hemşerilerinin yüzüne bakacak hali kalmış mıdır, bilemeyiz. Halk, böylelerini başında tutmaz. Silkeler atar. Bunu da ilk fırsatta silkeleyecek, belli. Hayatının bundan sonraki bölümünü, “değer miydi?” başlıklı pişmanlıklarıyla yaşayacak, belli!