PTT'de direniş var

İstanbul ve İzmir'de 20 PTT çalışanı, kötü çalışma koşullarına ve sendikal baskılara karşı 7 Aralık'tan beri direnişteler

UMUT ERGÜVEN Türkiye'nin en eski kurumlarından birisi olan Posta ve Telgraf Teşkilatı'nda (PTT) gündem bir işçi eylemi. PTT'ye bağlı çalışan bazı taşeron işçiler, 1.5 yıl önce haberleşme işkolunda PTT-SEN'i, ulaştırma işkolunda PTT KARGO-SEN'i kurup örgütlenme faaliyetine başladılar. Bazı işyerlerinde toplu sözleşme yetkisi alan sendika, bu aşamadan sonra başkan ve yöneticilerinin de içinde olduğu onlarca çalışanın işten çıkarıldığı bir sendikal kıyımla karşı karşıya kaldı. PTT'de çalışan 17 bine yakın taşeron işçinin yaklaşık 5 bini bu iki sendikaya üye. İşçiler, sendikal kıyımda imzası olan PTT Genel Müdürlüğü ile taşeron şirketler Park Konak ve Saf Avrasya'ya tepkililer. Bu tepkiler, İstanbul ve İzmir'deki PTT Başmüdürlükleri önünde 7 Aralık'tan beri süren bir işçi direnişine dönüştü. İşçiler, sendikal baskıların son bulmasını ve çalışma koşullarının düzeltilmesini talep ediyorlar. PTT-SEN yöneticisi Ulaş Sandıkçı ile PTT KARGO-SEN yöneticileri Burhan Tan ve Süleyman Şen 24 Saat’e yaşananları anlattı. İşçiler, sorunları çözülene, talepleri kabul edilene kadar eylemi sürdürmeye kararlı olduklarını belirtiyorlar. SANDIKÇI: GEREKİRSE ANKARA'YA KADAR GİDECEĞİZ PTT'nin sekiz yıllık çalışanı olan Ulaş Sandıkçı, aynı zamanda 1.5 yıl önce kurulan PTT-SEN'in de eğitim sekreterliği görevini yürütüyor. Bu nedenle sendikal baskılarla karşılaştığını, yasal olmamasına rağmen üç kez görev yerinin değiştirildiğini söyleyen Sandıkçı, en sonunda yurt genelinde 50'ye yakın taşeron işçiyle birlikte işten çıkarıldığını belirtiyor. Sandıkçı, "Pandemi döneminde işten atmak yasaklandı. Ama burada İş Yasası'nın 'yüz kızartıcı suçları' kapsayan 25/2. maddesi bir istisna tutuldu. Bu maddeyi dayanak yaparak bizi işten çıkardılar. Ama biz böyle bir suç işlemedik. Biz sadece PTT'de var olan haksızlıklara karşı ses çıkardık. Bu yüzden işten atıldık" dedi. Taşeron şirketler Saf Avrasya ve Park Konak'a da tepki gösteren Sandıkçı "Biz yetki aldığımız zaman toplu sözleşme görüşmelerine kadar buna itiraz etmeyen şirketler, görüşmelere yarım saat kala itiraz ediyorlar. Bu itirazı bizlerin işten çıkarmaları izliyor" sözleriyle durumu özetledi. Ulaş Sandıkçı, yetkilileri göreve çağırırken "Gerekirse Ankara'da PTT Genel Müdürlüğü, Çalışma Bakanlığı veya Adalet Bakanlığı önüne gidip eylemimizi orada sürdüreceğiz. Sonuna kadar gideceğiz" diyerek kararlılıklarını ortaya koydu. ŞEN: ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYORUZ PTT'nin üç yıllık çalışanı olan PTT KARGO-SEN yöneticisi Süleyman Şen ise zaten var olan baskıların sendikanın kurulmasıyla birlikte daha da arttığını söyledi. Şen, PTT'de çalışan pek çok işçiyle bağlarının sürdüğünü, onlardan aldıkları haberlere göre çalışma koşullarının günden güne kötüleştiğini, iş yükünün gittikçe ağırlaştığını öğrendiklerini belirterek "PTT'de en çok işi yapanlar, sayıları 17 bin civarında olan taşeron işçilerken, en az maaşı alanlar da taşeron işçiler oluyor. Taşeron işçiler resmen üvey evlat muamelesi görüyor" dedi. Taşeron işçilerin açtıkları davalarda mahkeme süreçlerinin uzamasına da tepki gösteren Şen, "Bir dava iki yıl sürüyor. İki yılın sonunda belki biz haklı çıkıyoruz, ama o arada o taşeronun işi bitiyor, başka taşeron geliyor. Sonra sil baştan aynı süreç. Bunları tekrar tekrar yaşamak istemiyoruz" ifadelerini kullandı. Şen, taleplerini "Çalışma koşullarının düzeltilmesi, taşerona yönelik baskıların sonlandırılması ve sendikalarının toplu sözleşme yetkilerine yapılan itirazların sonlandırılması" olarak sıraladı. Süleyman Şen, "İşe iade edilirseniz, ama çalışma koşullarında hiçbir iyileşmenin olmadığını da görürseniz ne yaparsınız" sorusuna çok net bir yanıt verdi: “Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sendikal baskı suçtur.” Şen, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e de çağrı yaparak "Sayın bakanı söylediği sözün gereğini yapmaya çağırıyoruz" dedi. TAN: TAŞERONUN KALKMASINI İSTİYORUZ 12 yıllık PTT çalışanı olan PTT KARGO-SEN yöneticisi Burhan Tan, sendikalarının kuruluş amacını "PTT'de taşeronluğun kalkması ve taşeronların sesi olmak istiyoruz" şeklinde açıkladı. Sendikanın kurulmasından sonra ağır baskılarla karşılaştıklarını ifade eden Tan, her şeye rağmen Türkiye'nin bazı bölgelerindeki PTT işyerlerinde yetkili sendika olduklarını belirtti. Tan, PTT'de taşeronların çalışma koşullarını eleştirdi ve “Bizim sendikayı kurma amacımız, herkesin bildiği bu zulmün önüne geçmek ve taşeronların birliğini sağlamak. Çünkü PTT'de çalışan taşeronların iş güvencesi dahil hiçbir hakkı yok. Ancak birlik olursak bunun önüne geçebiliriz” dedi.