CANBERK BEYGOVA Katılımcılık ve şeffaflık, Türkiye’de uzun zamandır siyasetin en temel meselelerinden biri. Son yerel seçimlerden sonra İBB’nin Meclis toplantılarını canlı yayınla kamuya açmasının gördüğü ilgi, kamuoyunda ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu da gösterdi. Yine de saatler süren Meclis görüşmelerini takip etmek hala zor. Referandom da tam olarak bu ihtiyaca cevap vermeyi amaçlıyor: Referandom içerik ekibi, TBMM ve büyükşehir belediye meclislerinde görüşülen önerge ve kanun tekliflerini sadeleştirerek tek paragraflık özetler halinde platformda yayınlıyor ve Referandom kullanıcıları teklifleri meclisteymiş gibi oylayarak fikirlerini yasa yapıcılara iletme fırsatı buluyor. Şubat 2020’de İstanbul’da Kadir Yağız Çetin, Arda Ozan Sirkeci, İlteber Uçar ve Yusuf Emre Şerali tarafından kurulan girişim, vatandaşlar ve yönetenler arasında köprü olmayı amaçlıyor; böylece vatandaşlar, hayatlarını ilgilendiren konularda karar alan kişiler üzerinde daha çok söz sahibi olduklarını bilecek ve bu kişileri denetleyebilecek. Yalnızca bu ay 40.000 kişinin ziyaret ettiği Referandom’da, 3.000 kullanıcı, 30.000’nden fazla oy kullandı. Kendini etki odaklı bir sosyal girişim olarak tanımlayan ve faaliyetlerini Demokrasi Araştırmaları Derneği çatısı altında yürüten platform, en son Almanya Büyükelçiliği Sürdürülebilir Gelecek Yarışması’nda 3.lük ödülü aldı. Referandom’u, kurucularından Kadir Yağız Çetin ile konuştuk. Referandom neler yapıyor? -Referandom bir sosyal politika ağı. Kullanıcılar TBMM ile İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclislerinde görüşülen maddeleri inceleyip oylayarak görüşlerini belirtebiliyor. Meclislerde kısa ve uzun vadede günlük hayatımızı etkileyen kararlar alınırken bunlardan son dakikada veya kabul edilince haberdar oluyoruz çoğunlukla. Bir teklif medya tarafından önemsenmezse çoğunlukla haberimiz olamıyor. Referandom’da ise günlük hayatımızı etkileyen tüm maddeleri derli toplu şekilde görülebiliyor ve oylanabiliyor. Bu şekilde meclislerin nasıl çalıştığını veya çalışmadığını gören vatandaşın siyasete daha çok katılabilmesine aracılık ediyoruz. Demokratik süreçlere dahil olmak oy vermekle sınırlı kalmıyor tabii ki. İnsanların konuşması, kendisini göstermesi, sesini çıkarması ve tartışması sivil katılımın olmazsa olmazı. Bu sebeple sistemimizi önümüze sunulan seçeneklere oy vermekle sınırlı tutmak istemedik ve “Salon”u eklemeye karar verdik. Salon’da ise direkt politika odaklı soruları kullanıcılar tartışabilecek. Bu sayede içeride kavgasız bir tartışma ortamının oluşmasını amaçlıyoruz. Takip ettiğiniz meclisler artacak mı, bunun için ne gerekiyor? -İstanbul-Ankara-İzmir-Adana haricinde canlı yayınlarına erişebildiğimiz büyükşehir belediye meclisi bulunmuyor. An itibariyle takip ettiğimiz İstanbul, Ankara ve İzmir Belediye Meclislerine ek olarak Türkiye geneline yayılmayı hedefliyoruz. Yerel gündemdeki gelişmeleri de halkın oylarına sunarak mümkün olduğunca fazla bir kitleye erişmeyi planlıyoruz. Bunun için yerel birimlerde belediye meclisinin dışına çıkarak vatandaşlarla direkt iletişim kurmayı istiyoruz. Planladığımız yeni içerikler ile yerel idari birimler ve bölge halkı arasındaki iletişimi arttırmayı hedefliyoruz. Şu anda Türkiye’de öncelikli hedefimiz ciddi bir kitleye ulaşmak ve bir kamuoyu oluşturmak. Bu kitleye ulaşabilmek adına İzmir Kent Konseyi ile bir protokol imzaladık. Bu sayede İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde tartışılacak önergeleri İzmir halkı, Referandom üzerinden, mecliste tartışılmadan önce oylama fırsatı bulacak. Siyasi süreçlerle ilgili yurtdışında daha çok görülen projeler, Türkiye'de daha az. Sence neden? -Son 4 yılını sivil katılım ve politika üzerine çalışan ve bu alanda teknolojiler üretme üzerine geçirmiş biri olarak, Türkiye’deki politik gündemin yeni hükümet sistemiyle belli kişilerin söylemlerinden ibaret kaldığını düşünüyorum. Amerika ve belirli Avrupa ülkelerinde bize benzer çözümler var. Bir kısmı sadece katılımcı demokrasi denemeleriyle sınırlı kalmış akademik çalışmalar, bir kısmı ise gücünü halktan almış ve yönetenleri etkilemeyi başarabilmiş projeler. Tamamıyla örnek aldığımız bir proje olmamasıyla birlikte tecrübemizin ve ilgimizin fazlaca olduğu bir alan üzerine çalışıyoruz. Nasıl bir ekibiniz var? -15 kişilik gönüllü bir ekibimiz var. Meclislerin takibi ve tekliflerin sadeleştirilmesi faaliyetlerimizi gerçekleştiren içerik ekibimiz hukuk, sosyoloji, politika gibi alanlarda eğitim görmüş kişilerden oluşuyor. Kitle edinimi, tasarım ve teknik alanlarda da tecrübesi bulunan insanlar ekibimizde buluşuyor. Kaynağını belirtmediğimiz herhangi bir içeriği yayına almıyoruz. Oy vermeden önce teklif sahibinin kim olduğuna ulaşılamaması ve kullanıcıların birbirinin yorumunu cevaplayamaması gibi özelliklerimiz ile kişilerden daha çok fikirlerin önemli olduğunu düşündüğümüz bir yapı oluşturduk. Bu yapı sayesinde Referandom üzerinden yapılan her oylamanın TBMM’den farklı sonuçlar çıkardığını tespit ettik. Parti ya da kişilerden öte fikirleri ön plana çıkartan bir platform olduğumuzu bununla birlikte daha iyi bir şekilde anlama fırsatımız oldu Finansman ihtiyacı nasıl karşılanıyor? -Friedrich Ebert Vakfı’ndan aldığımız maddi destek ile mobil uygulamalarımızı yayına alıp internet sitemizi düzgün çalışabilir bir hale getirdik. Kabul aldığımız Google’ın Ads Grant programıyla birlikte aylık belirli bir miktarda reklam harcamasını ücretsiz şekilde yapabiliyoruz. Patreon hesabımız üzerinden kullanıcılarımızın desteği ile özellikle sunucu masraflarımızın bir kısmını karşılayabiliyoruz. Nasıl sıkıntılar yaşadınız? -Ülkenin aktif siyasetine daha modern bir yöntemle girmiş olmamız bize veri toplama aşamasından, kullanıcılarla içerik paylaşımı aşamasına kadar birçok sorun oluşturuyor. Ülkenin sahip olduğu bürokratik mekanizmaları bizim yerel idari birimlerle iletişime geçmemizi zorlaştırırken hem halkın hem de siyasi partilerin ayrılıkları görüşebileceğimiz her bir aktörün diğerine bizimle görüşmemesi gibi bir bahane yaratıyor. Bu ortam içerisinde paylaştığımız bilgilerin doğruluğunu kişileri kaynak göstererek veremiyor, TBMM’nin yavaş çalışan sistemini tek kaynak olarak alabiliyoruz. Bir diğer problemimiz de Türkiye siyasetinde yaygın olan nefret söylemlerinin Referandom’a yansıması. Teknolojik çözümler üreterek önüne geçmek istediğimiz bu sorunu anlık olarak çalışma saatlerimizden fedakârlık yaparak önüne geçmeye çalışıyoruz. Geri dönüşler gayet olumlu ve insanlar yaptığımız işin değerini bize sıklıkla belirtiyor. Ancak bu kişileri platforma sıklıkla getirerek Referandom’u günlük hayatlarının bir parçası yapmak şu sıralar en çok vaktimizi ayırdığımız problemlerden biri. Sürdürülebilir Gelecek Yarışması’ndan aldığımız ödülü de kullanıcı deneyimimizi iyileştirmek ve kitlemizi büyütmek için kullanacağız. Hedefiniz neler, Referandom nasıl başarılı olur? -Biz meclislerin derli toplu şekilde takip edilebildiği ve insanların kaostan uzak bir şekilde fikirlerini sunabildiği bir platform sunuyoruz. Bunu da insanların siyasete katılımını artırmaya, aktif olarak konuştukları bir ortamın oluşmasına destek olmak için yapıyoruz. Şu anki sistemde insanlar pasif, izleyen pozisyonda yer alıyor. Biz ise demokraside aktif olun diyoruz. İnsanların aktif olarak siyasete katıldığı ve özgürce fikirlerini ifade edebildikleri birden fazla dünya tahayyülü olabilir elbette. Ancak hepsinin ortak noktası karar alma süreçlerinin şeffaf, çoğulcu ve katılımcı olduğu bir dünyadır diyebiliriz.