Edirne'de "Kakava ateşi" yakıldı Edirne'de "Kakava ateşi" yakıldı

P1120524CEMRE POLAT/ANKARA- Medya Sanat Galerisi baharın renklerine ev sahipliği yapıyor. Ressam Füsun Ürkün’ün çiçeklerle ve bahçe kedileriyle canlandırdığı tablolarından oluşan “Benim Penceremden” isimli sergi, ziyaretçilerine ressamın hayatından renkli kesitler sunuyor. Bahara açılan pencerelerin, dantelli perdelerin, sardunyaların, taş merdivenlerin ve uyuklayan kedilerin ressamı olan Ürkün, tablolarında baharın ve huzurlu evlerin sıcaklığını aktarıyor.
Çeşitli boyutlarda 49 eserin izleyici karşısına çıktığı serginin açılış gününde, aralarında Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Savaş Kıratlı’nın da bulunduğu başkentin kültür ve sanat camiasından çok sayıda isim yer aldı. Manzara ve hayvan resimlerinden oluşan tablolar, sanatseverler tarafından ilgiyle izlendi. Açılış kokteylinde bir araya geldiğimiz Füsun Ürkün, sanat hayatını ve çalışmalarını 24 Saat Gazetesi’ne anlattı. 
ÜRKÜN, “KENDİ HAYATIMI RESMEDİYORUM”
Ürkün, resimlerinde hayatından ilham aldığını ve tuvaline yaşamından kesitler aktardığını belirtti. Tablolarında hayat penceresinden kareleri aktardığını söyleyen sanatçı, resimleriyle aslında anılarına bir not düştüğünü şu sözlerle anlattı: “Sadece kendi hayatım üzerine çalışıyorum. Kendi evimi, yaşantımı, çocukluğumdan itibaren sevdiğim manzaraları, geçmişimi çiziyorum. Belki de onları yazamadığım için resmini yapıyorum…”  
“DÜNYANIN EN ESTETİK CANLILARINDAN OLAN KEDİLERİ ÇİZMEYİ SEVİYORUM”
Sanatçı, özellikle dantelli penceresinden gördüğü sardunyaları ve bahçe kedilerini resmettiğini vurguladı. Kedilere hayran olduğunu söyleyen ressam, "Tablolarımda hepimizin hayatında olan, sahip olduğumuz şeyler var. Bahçemdeki kediler ve arkadaşlarımın kedilerini çizdim. Bunların en ünlüsü uyuyan kedi 'Badem'. Kedi anatomisine uzun yıllar çalıştım. Kediler çok estetik canlılar. Bilindiği gibi kadınlardan sonra en estetik canlılar olarak görülüyorlar" diye açıkladı.
Çalışmalarında bir mesaj kaygısı gütmediğini ama bir yandan da tüketim çılgınlığına değindiğini aktaran Ürkün, “Genellikle çok basit ve gündelik konuları resmediyorum. Bunların çoğu mutluluk hissi verse de tüketim çılgınlığı göze çarpıyor” sözlerini aktardı.
P1120516“RESİM BENİ NEREYE GÖTÜRÜRSE ORAYA GİDECEĞİM”
Sanat hayatının gelecekte nereye evrileceğini öngöremediğini söyleyen Ürkün, resim rüzgarıyla savrulmaktan keyif aldığını da ekledi. Uzun yıllar çeşitli atölyelerde dersler almasının ardından çok sayıda sergi açan Ürkün, çalışmaya devam edeceğini aktardı. Konuya dair “Sosyoloji mezunuyum, alaylı olarak ressam oldum. Resim beni nereye götürüyorsa onunla oraya gideceğim. Bu konuda belirli bir planım yok. Her zaman herhangi bir yerde çalışabilme özgürlüğünü seviyorum. Çalışmalarımı sürdüreceğim” diyen ressam, insanın hangi işi yapıyor olursa olsun düzenli ve severek çalışmasının önemine dikkat çekti. 
FÜSUN ÜRKÜN KİMDİR?
"Sanatçı doğasından gelen, renkli kişiliği ile bulunduğu ortamda hemen fark edilen Füsun Ürkün sesinin rengini yansıtır tuvaldeki dünyasına.
Tüllerle örter yüreğini, yapıtlarında yarattığı dünya da kendisi ile gezinir. Papatyalardan taçlar ören çocuğun sevinçli dünyasını belli bir mesafeden seyredersiniz. 
Kasaba evlerinin pencerelerinde kendi elleriyle ördüğü tül perdelerin arasında uyuklayan, oynaşan kedi yavrularını onun tuvalinde izlerken çocuksu bir duygu yaşarsınız." YAŞAR ÇALLI
1960’ta Kayseri’de doğan ressam, sanatın farklı alanlarında çalışmalar yaptıktan sonra resim çizmeye 1984 yılında Lütfü Günay atölyesinde başladı. 
Devamında ise uzun seneler Yaşar Çallı atölyesinde çalışan sanatçı, 1996 yılında Ankara'da ilk kişisel sergisini açtı. 1999 yılı içinde Winsor & Newton şirketinin düzenlediği dünyanın en büyük resim yarışmasında Türkiye’nin beş finalistinden biri oldu.
Bugüne kadar Contemporary Istanbul, Art Ankara, Tüyap gibi birçok sanat fuarına katılan Ürkün, Paris, İstanbul ve Ankara'da toplam 15'e yakın kişisel sergi düzenledi. Ürkün, çalışmalarına Ankara’da bulunan atölyesinde devam ediyor. 

Editör: Web Editör7