Mehmet Necati GÜNGÖR Halk TV’de Fatih Ertürk’ün “Türkiye Nereye?” programını seyrediyorum. Fatih Ertürk, çok başarılı bir programcı. Her programında ülkenin sorunlarını davet ettiği yetkin kişilerle birlikte tartışıyor. İzlediğim programda Ertürk’ün iki konuğu var. Biri CHP’nin başarılı ekonomist milletvekillerinden Aykut Erdoğdu, diğeri DYP’nin başarılı ekonomi bakanı Ufuk Söylemez. İkisi de denetim organlarında yetişmiş yetkin ekonomistler. Yolsuzluklar, imar rantları konuşuluyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın namuslu bir başkan olduğu tekrar vurgulanıyor ve taktir ediliyor. Türkiye’de ve dünyada en çok ihale alan 5 şirket var, onlar konuşuluyor. Ayrıca, yandaş medyanın basın faaliyetleri dışındaki parasal faaliyetleri yabancı kaynakların raporlarına dayanılarak anlatılıyor. Bu arada, şimdi Merkez politikada, Hüsamettin Cindoruk’la birlikte yer alan DYP eski ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, muhalefetin bir yolsuzluk masası kurması, bu masaya bilgi akışının sağlanması meselesini dile getiriyor. Ufuk Söylemez ayrıca muhalefetin salon muhalefetinden çıkıp meşru ve demokratik meydan muhalefetlerine yönelmesi gerektiğini ifade ediyor. “Meselâ kanal İstanbul ihalesi” diyor ve ekliyor söylemez: “İstanbul halkı o ihalenin yapılacağı gün o yerin önüne toplanıp aleyhte gösteriler yapsa iktidar buna cesaret edebilir mi?” Yerinde bir tespit gibi görünüyor. Buna karşın, Aydoğdu, milli birliğin muhafaza edilmesi gerektiğini dillendiriyor. Parlamento içi ve dşından çeşitli unsurların yer alacağı birliktelikten söz ediyor. Bu birlik sonuna kadar korunmalı noktasına geliniyor. Ortak görüş şu: “Erken seçim şart. Aksi halde ülke çok sıkıntılı durumlara gebe. Ve bu iktidar ilk seçimde yolcu.” “Bütün yolsuzlukların hesabı sorulacak ve sorumlular hukuk önünde cezalandırılacak.” AKP içinden iki parti çıkıyor ve o partilerin çıkışıyla birlikte AKP’nin oyları yüzde 30’lara kadar düşüyor. Hemen hemen bütün anket firmalarının gösterdiği tablo bu. Bu durumda Cumhurbaşkanlığı seçimini AKP adayı kazanamıyor. Yönetim, muhalefetin CHP’nin başını çekeceği millet ittifakının eline geçecek. Anlaşılan şu ki; Hesap zamanı yaklaşıyor. Ve Kılıçdaroğlu bir konuşmasında diyor ki: “Kimse gücüne güvenmesin. İktidar hesap vermekten kaçamaz. Kanal İstanbul ihale edilse bile bu ihaleyi alan müteahhitlere paralarını ödemeyeceğiz.” Anlaşılan o ki kervan yolda dizilecek. Kervan ise yola çıkmak üzere.