“Sahne bizlerin yıllarca emek verdiği meyvelerin sergilendiği yerdir”

HABER/FOTOĞRAF NAZ AKMAN - Gökyay Vakfı Satranç Müzesi Kültür Sanat Etkinlikleri her ay farklı sürprizler ile Ankaralıları bir araya getirmeye devam ediyor. Ankara Devlet Konservatuvarı  Piyano Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Prof. Yeşim Alkaya Yener’in koordinatörlüğünde solo piyanonun yanında nadiren seslendirilen bir piyanoda 4 el ve 6 el eserleri icra edilecek.  Konservatuvar öğrencileri hocalarıyla beraber ilk kez bir müzede sahne alacak. Bir piyanoda altı el Piyano ve Oda Müziği sanatçılarının bir araya gelerek gerçekleştireceği konserde Bach-Busoni, W.A. Mozart, L. Van Beethoven, J.Brahms, C. Debussy, G. Faure gibi bestecilerin eserlerine yer verilecek. 25 Şubat Cumartesi günü Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde yapılacak olan etkinlikte 11 bestecinin eserleri çalınacak. 2016 yılından itibaren Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde kültürel etkinlikler kapsamında piyano konserleri veren Prof. Yener, konservatuvar öğrencileriyle piyano severlere 6 el eserler çalarak müze ortamında farklı bir atmosfer yaşatacak. Her eserin hikayesini de açıklayan sanatçılara, ayrıca flüt ve piyano ikilisi de eşlik edecek. Prof. Yeşim Alkaya Yener genç yeteneklerle sahne alacağı konsere ilişkin şöyle konuştu:  “2016 yılından beri Gökyay Vakfı ile beraber Ankaralı sanatseverlere müze ortamında piyano konserleri veriyoruz. Yurtdışında bu tarz ortamlarda sıklıkla konserler verilir ancak Türkiye’de bu nadir bir şekilde yapılıyor. Piyano solo bir enstrümandır ancak bu konserde piyanonun farklı açılardan da çalınabileceğini özellikle eğlenceli yönlerini göstermeye çalışacağız.  Programımıza dört el ile altı el ekledik ve flüt eşliğinde farklı eserler çalacağız. Altı el daha evvel oda müziğimizde hiç yapmadığımız bir şeydi bu konser de onu da yapacağız.Bu konserimizin bir özelliği de yine sanatçılarımız daha önceki konserlerde yaptığı gibi eserlerin açıklamalı ve besteciler hakkında bilgi birikimlerini paylaşacaklar. Biraz bilgi vererek belki eserlerin konularından biraz özümseme yaparak seyircilerimize destek olarak; çünkü bir eserin neden yazıldığını, ne zaman yazıldığını, hangi ortamda yazıldığını bilerek dinlemek çok farklı bir şey. Bu konserde seçtiğimiz eserlerim oldukça zor ve eğlenceli diyebilirim. Bunların koordinasyonunu nasıl yapabiliyor, piyanist nasıl bir anda aynı şeyi hissediyor hatta üç piyanist aynı duyguları nasıl hissediyor? bu konserde bunu göreceğiz. Klasik dönemden önemli bestecilerin parçaları ile hafif herkesin anlayabileceği eserlere daha fazla yer vermek istedik. Öğrencilerimizin konservatuvarda çok yoğun bir programları var ama bu tür faaliyetleri gönüllü olarak yapmayı da çok istiyorlar.Birçoğu ilk kez bir müzede sahne alacak. Her bir konservatuvar öğrencimiz için çıktıkları sahneler bir deneyim oluyor.  Çünkü kendilerini gerçekleştirme fırsatı buluyorlar. Hiç bir beklentileri olmadan, provalara ve konserlere itiraz etmeden severek geliyorlar. “Biz bu müzede bir aile gibiyiz” Özellikle müzelerimizde hem kültürümüzü yaşatmak hem de dinleyicilerimizi müzikle buluşturmak çok önemli bir şey.  Buraya gelen dinleyicilerimiz Dünyanın sayılı müzelerinden biri olan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’ni gezerek aynı an da birçok etkinliği de yapabiliyorlar. Normal konser salonlarında verdiğimiz konserlerden farklı olarak burası atmosferinden dolayı daha samimi. Çünkü dinleyici ve sanatçının arasında sahne diye bir şey yok. İsteyen herkesle iletişime geçebiliyoruz bu çok önemlidir. Bu tür faaliyetlere daha fazla yer vermemiz gerekiyor çünkü insanlarımız sanata çok ilgili. Özellikle Başkentli dinleyiciler çok bilgili ve ilgililer. Kültürel alanlarda bu faaliyetlerin daha fazla gelişmesini umut ediyorum. Biz bu müzede bir aile gibiyiz. Bence Gökyay Vakfı harika bir şey yapıyor. En önemlisi de gencecik sanatçılarımız sahne almasına fırsat tanıyor. Gençler her gün saatlerce bu konserlere hazırlanıyorlar. Dinleyici sadece sahnedeki performansı bilir ancak sahneye gelene kadar çok ciddi aşamalar kaydediyoruz.  Sahne, bizlerin yıllarca emek verdiği meyvelerin sergilendiği yerdir”. Gönüllü olarak konser veriyoruz Piyanoda Cansu Önder, Dilan Dereli, Burcu Gündoğdu ile Meral Gülgün Ünal ve Flütte Ece Su Hazel ise ilk kez sahne alacağı müze konserine ilişkin duyguları ise şu sözleriyle aktardı: “Birçoğumuz okul dışında ilk kez farklı bir yerde özellikle bir müzede sahne alacağız. Burada dünyanın farklı ülkelerinden getirilen satranç takımları arasında izleyiciler karşısında sahne diye bir platform olmadan doğrudan bir iletişimle karşı karşıya geleceğiz.  Henüz provalar yapılırken bile çok heyecanlandık konserde muhtemelen daha fazla heyecanlanacağız. Bizler için farklı bir deneyim olacak. Gerek hocamız Yeşim Alkan Yener’ e gerekse Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’ne verdikleri bu imkandan dolayı çok teşekkür ediyoruz.  Çünkü okul haricinde bize fırsat vererek kendimizi gerçekleştirebileceğimiz başka platformlar çok sınırlı sayıda oluyor. Aramızda Yeşim Hoca ile neredeyse çocukluğundan itibaren yıllarca çalışan arkadaşlarımız var. Bu çok güzel bir duygu, Yeşim Hoca bizlere okul haricinde farklı yerlerde çıkmamız içinde girişimlerde bulunuyor. Gönüllü olarak yeteneklerimizi sergilemeye devam ediyoruz” .
Editör: TE Bilisim