Orhan GÜRDİL Son aylarda vefatları ile bizleri üzen pek çok dostumuz sevenimiz gibi bende derin üzüntü içindeyim. Doğan Taşdelen: Halen Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in babası idi. Benimde yakından tanıdığım bir dost idi. Ankara İkinci Basın Sitesinde yönetici olduğum yıllarda Taşdelen, Çankaya Belediye başkanlığı görevini yürütüyor, sitenin sorunları nedeniyle sık sık karşısına dikildiğim başarılı başkan, hiçbir ricamı kırmamıştır. Her istediğimi anında yerine getirmiştir. Modern Çankaya’nın kurucusu olan Taşdelen’le dostluğumuz emeklilik yıllarında da sürmüş, tanınmış Emlak kralı, yazar, gazeteci Salim Taşçı’nın ofisinde verdiği fasulye patilerinde sık sık bir araya gelerek uzun süren sohbetlerimiz olmuştu. Gerçek bir dost, mütevazı bir politikacı, başarılı bir belediyeci ve her şeyin ötesinde Alper gibi sevilen, sayılan, çalışkan bir evladın babası olmasıydı. İstanbul’da olduğum için cenazesine katılmamıştım. Adalet Ağaoğlu: Edebiyat dünyamızın bu mümtaz yazarının vefatına çok üzüldüğümü belirtmek isterim. Rahmetli ile birçok toplantılarda beraber olmuştum. Sedat Simavi Vakfı edebiyat ödülü, Türk Dil Kurumu tiyatro ödülü, Türkiye İş Bankası edebiyat ödülü, Cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat büyük ödülü, Orhan Kemal roman armağanı, Sait Faik hikâye armağanı, Aydın Doğan Vakfı roman ödülü ve Mandıralı roman ödülleri ile taltif edilmiş olan yazar Adalet Ağaoğlu ile son olarak Başbakanlık, Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş’in basın müşavirliği yaptığım 81’li yıllarda karşılaşmıştık. Bazı sorunları olduğunu söyleyen Ağaoğlu, Bakan Mehmet Özgüneş ile görüşmek istemişti. Randevulu başkanlığa gelen Ağaoğlu, ne yazık ki Özgüneş ile görüşememişti. Bakanın ani çıkan bir daveti yüzünden makamında bulunmaması üzerine üzgün bir şekilde oradan ayrılmıştı. 13 Ekim 1939 yılında Ankara Nallıhan’da dünyaya gelen ünlü yazar, benim Akşam gazetesinde sanat ve sosyete muhabirliği görevinde bulunduğum yıllarda, 1954’de Halim Ağaoğlu ile evlenmişti. 1973’te yazdığı, “Ölmeye yatmak” adlı kitabını almış fakat bir türlü okumak kısmet olmamıştı. 91 yaşında aramızdan ayrılan değerli yazara kalbi saygılarımla rahmet diliyorum. Huysuz Virjin-Seyfi Dursunoğlu: Ülkenin yetiştirdiği nadir sanatçılardan birisiydi. 10 parmağında on hüneri olan çok yetenekli bir yetenek olarak yıllarca renkli kişiliği ile kalplerde taht kurmuştu. Seyfi Dursunoğlu ile yani Huysuz Virjin ile tanışmamızı rahmetli sanat güneşimiz Zeki Müren sağlamıştı. Zeki Müren’in Maksim Gazinosu’nda program yaptığı yıllarda davetlisi olarak gittiğim İstanbul’da Zeki Müren’in programının bitiminden sonra ünlü ses, “Orhancığım şimdi seninle çok ilginç bir program izlemek için bir gece kulübüne gideceğiz” dedikten sonra Kulüp 12 adlı eğlence merkezinde Seyfi Dursunoğlu’nun yani Huysuz Virjin ile Zeki Müren’in o gece birbirlerine sataşmalarını hayatım boyu unutmayacağım ve tüm servetini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlamıştır. Yaptığı Showlarla televizyon programları ile milyonları ekran başına toplayan Seyfioğlu’na tekrar rahmet diliyorum. Şefika Ortaylı: Ünlü tarihçi Profesör İlber Oltaylı’nın annesi olan ve 101 yaşında hayata veda eden Şefika Ortaylı’da aramızdan ayrılan ünlü bir isimdir. Gençlik yılları esir kamplarında, sürgünde, açlık ve sefalet içinde geçen Şefika Orltaylı, Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Rus dili hocalığı da yapmıştır. Ünlü bu ismi de yıldızlara uğurladık. Kaybettiğimiz can dostlarımız: Türk basınında mümtaz bir isme sahip Necdet Doğan’ı, gazeteci, yazar ve eğitmen Asım Gültekin’i ve yelkenli teknesi ile dünya turu yapan ilk Türk denizci Sadun Bora’nın eşi Oya Bora’yı da yıldızlara uğurladık. Sizleri asala unutmayacağız.