RÜZGAR,  “SOKAKTAKİ ÇOCUKLARA PARAR VEREREK GELECEKLERİNİ İPOTEK ALTINA ALIYORUZ”

HABER - FOTOĞRAF NAZ AKMAN /(ANKARA) - Şiddetsiz Toplum Derneği, Türkiye Spor Yazarları Derneği Ankara Şubesi’nde düzenlediği panel ile ‘Alkol ve Madde Bağımlısı Çocuklar Çocuk Hakları’ isimli toplantı ile zor şartlar altında yaşamaya çalışan çocukların hayatlarına dikkat çekildi. Etkinliğe Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rüzgar, UNICEF  Türkiye Ofisi- Çocuk Programları Sorumlusu Dilek Karagöz, Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi çalışanları Av. Işılay Sarıgül ve Av. Yılmaz Patlar konuşmacı olarak katıldı. Sümer, “Şiddetsiz sivil harekete gereksinim duyuyoruz” Etkinlik 30 saniyelik saygı duruşuyla başladı. Panelin açılış konuşmasını yapan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı  Rıza Sümer, bu panel ile bir gönüllülük zirvesinin oluştuğuna dikkat çekti. Sümer, “TSYD’ye bize burada toplantı yapma imkanı sağladığı için teşekkür ediyorum. Bu paneli düzenlemeden önce çevremizden madde bağımlısı ifadesinin kullanılmaması gerektiğine ilişkin bir de sokak çocukları ifadesinin doğru olmayacağını yönünde öneriler aldık. Ancak sokakta yaşayan veya çalışmak zorunda kalan insanlar için bu ifadeler kullanılabiliyor. Bu nedenle bizde panelimizi alkol ve madde bağımlısı çocuklar olarak belirledik. Bu toplantıdan çıkan önerileri uygulamaya dökmeyi de düşünüyoruz. Bizlerin burada yaptığı gönüllülüğün zirvesidir. Şiddetsiz olan sivil harekete ihtiyacımız var. Bu toplantının da bunun için önemli bir katkı olacağını düşünüyorum. Aramızda Ankara Barosu’ndan UNİCEF’ten, yönetim kurulumuzdan, basın oluşan büyük bir katılımcı ekibimiz var. Kadından çocuklara, çevreden hayvan sevgisine kadar her alanda şiddetsiz bir toplum yaratmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Rüzgar, “Üzülerek ifade ediyorum ki korkunç derecede madde bağımlılığı ve alkol bağımlılığı gençler arasında hızla artmaktadır” Kitabı için otogarlarda yaşayan kişileri incelemek için uzun bir süre burada araştırmalar yaptığını belirten Şiddetsiz Toplum Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rüzgar, “Sokağın Efeleri- Alkol ve Madde Bağımlıları' kitabımı yazarken otogarlarda çok bulundum. Maalesef buralarda yaşayan çok sayıda çocuklarımız ve madde bağımlısı olan insanlar var” dedi. Rüzgar konuşmasını, “Ülkemizin hatta dünyanın en büyük sorunlarından biri olan 'Alkol ve Madde Bağımlılığı' hakkında konuşmak için toplandık. On iki tane yayınlanmış kitabım var. Bu konu ile ilgili bu kitabı ele almam ‘Otogarda Yaşam’ adında bir kitap yazmak istememle başladı. Otogardaki yaşamı incelemek için gittiğim de çokça  madde ve alkol bağımlısı çocuklara rastladım. Onlarla konuşurken kitabın adını ve içeriğini biraz değiştirerek  ‘Sokağın Efeleri- Alkol ve Madde Bağımlıları’ şeklinde yaptım. 2004 yılından 2006 yılına kadar fırsat buldukça birebir o çocuklar ile görüştüm. Bir kaç gün onlarla nasıl iletişim kurabileceğimin yöntemlerini bulmaya çalıştım. Ve en kolay yöntemin sigara olduğunu tespit ettim. Devam eden günlerde onlara küçük hediyeler ile  daha çok onların hayal gücü hikayelerini dinleme fırsatı buldum. Sıra bu çocukları çatısız evlere taşıyan nedenleri öğrenmeye geldiğinde hemen hemen hepsinin nedenlerinin aynı veya benzer olduğunu gördüm. Yoksulluğun yanı sıra üvey anne veya üvey baba şiddetine uğrayanlar, anne-baba sevgisine muhtaç olanlar, alkolik aile çocukları, yanlış seçilmiş arkadaşlar, çevre ve mahalle etkisiyle bağımlılığa başlayan çocuklar. Peki sokakta yaşayan çocuk kimdir ? Gözlemlerim ve sohbetlerime göre genellikle  köyden kente maddi yetersizlikle göç edip şehrin sağlıksız varoş yerlerine yerleşmiş ve genelde kalabalık ailelerin kazançlarının evlerine getirdikleri paranın azlığıyla çocuklarını okula değil sokaklarda çalışmaya başlatması ile çocuk sokağa hızlı bir geçiş yapmış. Daha sonradan sokakta bir şeyler satarak yahut araba camlarını silerek para kazanmaya çalışan çocuklar, sokak mafyalarının eline geçmiş ve paranın bir kısmını onlara vermek mecburiyetinde kalmışlar ve bu sokak mafyaları yine çocukları sigaraya ve uyuşturucuya alıştırmak için ellerinden geleni yapmışlar. Böylece eve para götüremeyen çocuk için ev içinde şiddet başlar ve çocuk sokağı özgürlük olarak görür. Çocukların ve gençlerin zararlı maddeye başlamasındaki en büyük etken ailelerin çocuklarına göstermedikleri sevgisizlik ve ilgisizliktir. Bunun yanı sıra ise arkadaş çevresi, sorunlarla başa çıkmayı öğrenememe, maddenin kolay ulaşılabilinir olması, arkadaş ortamlarında merakla denilen ve bir kereden bir şey olmaz mantığı gibi nedenler sıralanabilinir. Üzülerek ifade edeyim ki korkunç derecede madde bağımlılığı ve alkol bağımlılığı gençler arasında hızla artmaktadır”  sözleriyle sürdürdü.  Rüzgar ayrıca sokakta çalışan çocuklara para vermenin çocuğa yarardan çok zararın dokunduğunu belirterek, kitabın yazım sürecindeki gözlemleri sonucunda onlara yardım olarak verilen parayla aslında çocuğun geleceğini ipotek altına alındığını vurguladı. Sokak çocukları için oluşan tehlikelerin iyi bilenebilmesi için sokağı iyi gözlemlemekten ve yorumlamaktan geçtiğini vurgulayan Rüzgar, sokaktaki  en büyük tehlikenin cinsiyet ayırmaksızın fazlalaşan cinsel istismarların olduğunu belirtti. UNICEF  Türkiye Ofisi- Çocuk Programları Sorumlusu Dilek Karagöz de, UNİCEF olarak Türkiye’de sokakta yaşayan madde bağımlısı çocukları koruyucu kanun ve politikaların uygulanmasına ilişkin çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Etkinlikte ayrıca panele konuşmacı olarak katılan Hasan Rüzgar ve Dilek Karagöz’e teşekkür belgesi verildi.
Editör: TE Bilisim