Dünya pazarında sigara satışında ilk ona giren Türkiye’de, çeşitli yasak ve sert önlemler gündeme geldi. Sağlık Bakanlığı’nın tütüne karşı yeni düzenleme çalışmaları hızlanırken Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile sigarada tek tip paket uygulamasına gidildi. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri İçel, yasakların tütün tüketimini azaltmadığına dikkat çekerek insan ve toplum sağlığını koruma, çevre kirliliğine karşı önlemler alma, genç kuşakları bilinçlendirmenin önemini vurguladı
ALKAN UÇARSU - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkileri, yasal düzenlemeler, vergi artışları, yasaklar ve cezalara karşın Cumhuriyet tarihinin en yüksek tütün tüketimine ulaşılmasının ardından Sağlık Bakanlığı tütüne karşı yeni düzenleme çalışmalarını hızlandırdı. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile sigarada tek tip paket uygulamasına gidilirken sigara kullanılabilecek alanlara karşı sert önlemler planlandığı açıklandı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Pınar İçel, uygulanan yasakların tütün tüketimini azaltmadığına işaret ederek, “Bireyleri para cezasıyla cezalandırarak tütün kullanımını azaltmak çok mümkün görünmüyor. İnsan sağlığını korumak, toplum sağlığını korumaktan geçiyor. İnsanları cezalandırmak yerine çevre kirliliğine karşı önlemler almak, genç kuşakları bilinçlendirmek gerekiyor” diye konuştu. TBMM’de düzenlenen “Çocuklar ve Gençlerin Pasif İçicilik ve Sigaranın Etkilerinden Korunması İnisiyatifi” panelinde; Türkiye'nin en çok sigara içilen üçüncü ülke olduğu, çocuk yaşta tütün kullanım oranının arttığı ve 118 bin tonla Cumhuriyet tarihinin en yüksek tütün tüketimine ulaşıldığı açıklandı. Bunun üzerine; “sigara içme yasakları, denetimlerin sıklaştırılması ve sigaraya karşı verilen mücadele ile sigara bırakma oranlarının ters yönde gittiği” değerlendirmeleri yapıldı. 2030’da 240 bin ölüm Dünya Sağlık Örgütü’nün, “Türkiye’de Tütün Kontrolü Politikaları Raporu”nda; Türkiye’deki ölümlerin yaklaşık dörtte birinin tütün kullanımına bağlı olduğu ve her yıl ortalama 100 bin kişinin bu sebeple öldüğü tespiti yapıldı. Bu sayının 2030 yılında 240 bine yükseleceği tahmini yer aldı. Dev tütün şirketinden bürokrasiye Tütün kullanımındaki artışa ilişkin değerlendirmelerin yanı sıra sigara ile mücadele devam ederken bürokrasideki atama tercihleri de tartışma yarattı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanlığı’nın 2020 bütçesinin görüldüğü oturumda Ticaret Bakan Yardımcılığı görevine dünya tütün devi British American Tobacco’dan bir yönetim kurulu üyesinin atanmasının rolü gündeme geldi. Gündeme gelen Bakan Yardımcısı; British American Tobacco tütün şirketinin Türkiye’de yönetim kurulu üyesiyken 18 Ocak 2019’da Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Ticaret Bakan Yardımcılığı görevine atanan Rıza Tuna Turagay oldu. Sigara pazarı beş yabancı şirkette Türkiye’de tütünün devlet tarafından satın alınmasını destekleyen ilk yasal düzenleme, Milli Güvenlik Kanunu ile 1940 yılında yürürlüğe girdi. TEKEL, üreticilerin tümünü hükümet adına satın almak ile sorumlu tutuldu. Bu uygulama, 2002’de yürürlükten kalktı. Bunun yerine sözleşme esasına dayalı üretim sistemi getirildi ve pazarın tümü özelleştirildi. 2008’de TEKEL İşletme Müdürlükleri de 2002’de Türkiye’deki faaliyetlerine başlayan British American Tobacco Firması’na devredildi. Bunun ardından Türkiye’deki sigara pazarı, beş yabancı şirketin hâkimiyetine geçti. Türkiye, dünya pazarında ilk onda Tütün Eksperleri Derneği’nin Tütün Raporu verilerine göre; Türkiye’de tütün ürünleri imalatının yüzde 89,3’ü yabancıların kontrolüne geçti. Türkiye, sigara satış hacmine göre dünyanın en büyük on pazarı arasında yer aldı. Tütün kullananların yüzde 80’i düşük ve orta gelirli ülkelerden Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’nin “Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nda ise dünya genelinde tütün ürünü kullananların yaklaşık yüzde 80’inin düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşadığı notu düşüldü. Kapalı alanlarda sigara içme yasağının getirildiği ve güçlü kampanyalar ile toplum bilinci oluşturulduğu belirtildi. Bir paket sigaranın vergi yükü yüzde 85,3 Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nda, tütüne talebin azaltılması ve vergilendirme konusunda ise şu ifadeler yer aldı: “Tütün ürünleri üzerinden sadece belli oranda vergi almak yetersiz kalmakta, tütün ürünleri fiyatının belli bir eşiğin altına düşmesini engelleyecek mekanizma geliştirilmesi önem arz etmektedir. Böylece oluşturulan yüksek fiyatların özellikle gençleri tütün ürünü kullanmaya başlamaktan vazgeçireceği ve halen kullanmakta olan bireylerin bırakmaları için teşvik edeceği bilinmektedir. Ülkemizde tütün ürünleri üzerinden, nispi ve maktu olmak üzere iki ayrı Özel Tüketim Vergisi tahsil edilmektedir. Bunların üzerine, Katma Değer Vergi’siz (KDV) fiyat üzerinden yüzde 18 KDV eklenmekte ve sonuçta bir paket sigara üzerindeki ortalama vergi yükü yüzde 85,3 düzeyine ulaşmaktadır. Eylem Planı ile tütün ürünleri üzerindeki vergi yükünü artırarak, tütün ürünlerinin fiyatlarının artırılmasını sağlayacak faaliyetlerin hayata geçirilmesi planlanmaktadır.” Sigarada tek tip paket uygulaması Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile tütün ürünü etiketlerinde değişikliğe gidildi. Bu değişiklik ile 5 Aralık 2019 itibariyle “tütün mamullerinde düz ve standart paket” uygulamasına geçildi. Yeni tek tip paket uygulamasında, tütün mamulü çeşidini belirleyen ayırt edici ibare paketlerin ön yüzeyinde yer alıyor. Yasağın kapsamı genişliyor Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada açılır kapanır tavana sahip mekânların artık kapalı alan olarak kabul edileceğini ve buralarda tütün kullanımının yasaklanacağını duyurdu. Koca, “Bu açık alan tanımının tavanı açılır, kapanır sistemlerin çok istismar edildiğini görüyoruz” dedi. Tütün kullanımının erkeklerde yüzde 41’den 44’e, kadınlarda yüzde 13’ten yüzde 19’a çıktığını da aktaran Koca, yasak kapsamında şu bilgileri verdi: “Kapalı ve açık alan tanımı vardı. Bu açık alan tanımının tavanı açılır, kapanır sistemlerin çok istismar edildiğini ve kapalı alan olarak kullanıldığını görüyoruz. Bununla ilgili önümüzdeki haftalar bir düzenlememiz olacak. Açık alanın daha net tanımlandığı ‘açılır kapanır’ tarzında olmadığı ve vatandaşın yüzde 70’inin sigarasız, dumansız ortamı aradığı bir ortamda genelde arka taraflara yönlendirildiğini önde daha manzaralı yerlerin sigara içen kesime ayrıldığını görüyoruz. Bunu daha net ayrıştıran, açık alanı tanımlayan açılır-kapanır tavanların da kapalı alan olarak tanımlandığını gösteren bir yönetmelik düzenlemesi önümüzdeki haftalarda yapılacak. Daha yoğun bir şekilde önümüzdeki dönemde denetimleri, çapraz denetimler özelinde daha da yoğunlaştırmak istiyoruz. Tanımda çok sorun yoktu. Biz bunun sahada istismar edildiğini görüyoruz. Açılır kapanır tavanlı alanların kapalı alan olarak tanımlanacağı, tavanın tamamen açık alan olarak uygulandığı bir yönetmelik değişikliği olacak.” “Yasakçı politikalar, tütün tüketimini azaltmıyor” SES Genel Sekreteri Pınar İçel, konuya ilişkin 24 Saat’e bir değerlendirme yaptı. İçel, hükümet tarafından uygulanan yasakların tütün tüketimini azaltmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların araçta tek başına iken tütün tüketmesinden tutalım da başka türlü böyle müdahalelerin aslında AKP’nin hayatımızı şekillendirme arzusunun dışında bir şey değil. Özellikle tütünden alınan doğrudan ve dolaylı vergiler, tütün tüketimini azaltmadığı gibi ekonomik krizin bu kadar derinleştiği koşullarda aile bütçesi üzerinde yük oluşturuyor. Yapılması gereken insan sağlığını bir bütün olarak ele almak. Tütün tüketimini azaltmaya yönelik işe yaramayan bu politikaları uygulamaya devam etmek yerine fabrika bacalarına filtre takılması gibi konular daha çok gündem olmalı.” Tütün tüketimi kadar hava kirliliğinin de yol açtığı hastalıklar olduğunu aktaran İçel, “Bunlara yönelik herhangi bir önlem almadan tek başına tütünle mücadele ediliyor ve bu da sadece bireyin sorumluluğuna yükleniyor ve bu da çok fazla bir işe yaramıyor” değerlendirmesinde bulundu. “Parayla cezalandırarak bıraktırmak mümkün değil” Sağlık Bakanlığı’nın tütünü bıraktırmayı kolaylaştıracak uygulamaları olduğunu ancak bunların arttırılması gerektiğine dikkat çeken İçel, şunları söyledi: “Sigara bıraktırma poliklinikleri açıldı ama henüz yeterli sayıda değil ve toplumun büyük bir kısmı bu polikliniklerden habersiz. Üstelikte poliklinikler istikrarsız, sigarayı bıraktırmaya yardımcı ilaçların temini her zaman sağlanamıyor, tedavi başlandıktan bir sonraki ay hasta tütün alışkanlığından kurtulmak için ilacını temin etmek istediğinde olumsuz cevapla karşılaşabiliyor. Bu tarz şeylerin arttırılması ve özellikle 18 yaş altı çocukların tütünün zararları konusunda bilinçlendirilmesi faydalı olabilir. Tütüne başlamayı engellemek, bıraktırmaktan çok daha kolay, maalesef bireyleri para cezasıyla cezalandırarak tütün kullanımını azaltmak çok mümkün görünmüyor.” İnsan sağlığını korumak genç kuşakları bilinçlendirmekten geçiyor Sigara konusunda genç kuşakları bilinçlendirmenin ve sigarayı bırakmak isteyenlere daha fazla kolaylık sağlanması gerektiğini vurgulayan İçel, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “Toplum ne kadar mutsuzsa, ne kadar geleceksizse o kadar alkol ve tütün gibi keyif verici madde kullanımı da ne yazık ki artmaya devam ediyor. Hayatımızdaki işsizlik ve yoksulluk gibi stres faktörleri devam ettiği sürece, bu tarz keyif verici maddelerin kullanımının artması da çok anormal gelmiyor bana. Özetle, biraz daha geniş çerçeveden bakmak gerekiyor, insan sağlığını korumak, toplum sağlığını korumaktan geçiyor. İnsanları cezalandırmak yerine çevre kirliliğine karşı önlemler almak, sigara konusunda özellikle genç kuşakları bilinçlendirmek ve onun dışında da sigarayı bırakmak isteyenlerin süreçlerini de mümkün olduğunca kolaylaştırmak gerekiyor.”
Editör: TE Bilisim