Atila GÜVENÇ / İnsanoğlunun kimi zaman söyleyerek çoğu kez yazarak; en güçlü duygularını, coşkularını, izlenimlerini bir anlatım biçimi olarak ortaya çıkarmasıdır şiir. Yazınsal bir anlatım biçimi olarak seslerin, ritimlerin, uyumların kaynaşmasıyla da düz yazı olarak yazılmayan etkileme sanatıdır. Yazanın şair yada ozan olarak adlandırıldığı;duygu ve düşüncelerle dolu düşlerin, özlemlerin yaşamdan yeşeren sözcüklerin; okuyana, dinleyene farklı hislerle dolu düşünceler ileten estetik yanı yoğun yol gösterici bir yazındır şiir bana göre. Sevginin, özgürlük barışın çoğu kez önde olduğu şiirin de dünyanın her yerinde kutlanan bir günü var, 21 Mart Dünya Şiir Günü olarak.Edebi türler içinde yazılması ve yazıldığı dilden başka dillere çevrilmesi en zor bir türdür şiir. Bütün insanlarca okunması, yazılması, yayınlanması ve yaygınlaştırılması amacıyla ortaya çıkmıştır Dünya Şiir Günü. Dünya Şiir Günü önerisi bir Türk edebiyatçısı Tarık Günersel'in armağanıdır dünya edebiyatına.Dünya Şiir günü düşüncesi 1997 yılında Edinburg'da yapılan Uluslararası PEN Merkezi Dünya Kongresinde gündeme getirildi ve alındı. Günersel'in benimsenen önerisi Unesco'ya götürüldü ve 1999 yılında Paris'te yapılan Unesco'nun 30'uncu toplantısında 21 Mart Dünya Şiir Günü olarak kabul edilip Unesco Kültür Takvimine alındı ve o günden beri kutlanmaya başlandı. Kosova'da yıllardan beri Türkçe'nin varlığını sürdürmesi için çalışan edebiyat adamı şair Zeynel Beksaç'tan geldi bu kez çok anlamlı bir bildiri; Şiir mutlaka gökkuşağı olmalı, yaşamın tüm renklerini içine almalı ; barış için yaşasın şiir diyerek. İşte Kosova'dan Kosova Türk yazaralar derneği Başkanı Zeynel Beksaç'ın 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisi. Şiir mutlaka gökkuşağı olmalı, yaşamın tüm renklerini içine almalı Şiir; uyuyan, derinlerde bir yerlerdeki heyecanı, duygu fay hattını tetikleyendir. Şiir, güzelliğe kürek çekmektir. Şiir, büyük bir yürektir. Şiir, savunmanın değil, atağa durmanın harcıdır. Şahlanan at, yağmur sonrası gökleri süsleyen gökkuşağıdır. Evet, şiir mutlaka gökkuşağı olmalı, yaşamın tüm renklerini içine almalı. Şiir, gönülden gönüle giden köprülerin ipince duygularını, ağını ören örümcek, bal yapan arı misaliişçiliği sırtlayandır. Temmuz ayında yağan kardır, borandır. Şiir, insanlık konutunun çimentosudur. Sadık bir arkadaştır şiir.Nankörlük etmez. Yol ortasında bırakmaz insanı. Arkadaşın arkadaşı bıraktığı gibi...Yalnızlığın gür korosu,çaresizlik anların insanı derbeder eden bir ney taksimidir.Şiir,yaraya tuz değil, melhem sürendir... Şiir, zalimlere inat mazlumların elinden tutandır. Yolunu şaşırmış gemicilere deniz feneri, Afrika’da açlık çeken çocuğa umut...Evet, şiir dediğin delikanlı olmalı, gözüpek...Adam gibi olmalı yahu! Zaten çocuk gibi pak, çocuk gibi gerçek, çocuk gibi dürüst değilmi? Öyle ya, şiir dediğin söz sahibi olmalı. Geçtiği yerlerde kırmızı halılar döşenmeli. Sultanı, kralı selama durmalı. Şiir dediğin kalp gibi atmalı, kalp gibi, güm güm güm! Evet, şiir bir ırgattır. Gün 24 saat erdemlik tarlasında, güzellik bahçesinde ter döken, yakan güneşe, susuzluktan çatlamış toprağa inat, ırgatlık yapmaktan onur duyandır. Şiir dağ gibidir, dağ! Yüzyıllara meydan okuyan:hüznün, heyecanın, zulmün, mutluluğun dört mevsim nöbetine duran... Şiir, dünya barışı uğruna bir an bile göz yummayan, büyük aşkların tanığı, gözyaşının sırdaşı, incinmiş yüreklerin vazgeçilmez tesellisidir. Şiir, bir şelale, engin bir okyanus, insanların uğramayı ihmal etmediği vazgeçilmez bir limandır. Biliyoruz şiir, ekmek, aş vermiyor, işsize iş bulmuyor. Bir sözle şiir karın doyurmuyor. İnsanları ev bark sahibi yapmıyor. Yaptıramıyor. İnsan harabesi olmuş nankörlerin dersini verebilecek gücü yok belki de. Akan kanın durmasını, dünyanın hemen yerinde insanlar arasındaki hıncı bertaraf etmeyi, silahlarını satmak için savaşları başlatıpbunu adeta düğün bayram görenlerin haddini bildirecek kadar da bileği güçlü değil. Tüm bu olumsuzluklara belki de hiçbir zaman son verecek bir güç konumunda olamayacak. Olsun, şiir buna rağmen görevini, direncini, misyonunu dünya durdukça sürdürecektir... Bize kalan şiire inanmak, onun gün geçtikçe dünya barışı için, yaşamın güzelliği için bir nebze de olsa katkısının olabileceğine olumlu bakmaktır. Yaşasın Şiir!.Zeynel Beksaç.