Başbakan Yardımcısı Şimşek: Biz özellikle oturup sermaye piyasalarını nasıl geliştirmeye çalışıyorsak, bütün aktörlerin, özellikle sanayicilerimizin, yatırımcılarımızın sermaye piyasalarını kullanmaya başlaması lazım. Bunun için ciddi teşvikler var

İSTANBUL - Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Biz özellikle oturup sermaye piyasalarını nasıl geliştirmeye çalışıyorsak, bütün aktörlerin, özellikle sanayicilerimizin, yatırımcılarımızın sermaye piyasalarını kullanmaya başlaması lazım. Bunun için ciddi teşvikler var" dedi.

Şimşek, Borsa İstanbul ve Boğaziçi Üniversitesi ortaklığı ile kurulan Finans Teknopark AŞ ile İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) arasında yapılan mali destek sözleşmesinin imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin gelişmiş ülkeler seviyesine çıkması için derinliği olan sermaye piyasalarına ihtiyaç olduğunu belirterek, şu anki finans sektörünü bankaların domine ettiğini kaydetti.

Bankacılık sektörünün son 10-15 sene içerisinde yapılan reformlar ve doğru uygulamalar sayesinde sağlıklı bir yapıda olduğunu ifade eden Şimşek, şunları söyledi:

"2008-2009 yılında bankacılık sektörü büyük bir stres testinden başarıyla geçti. Dünyada binlerce banka sıkıntıya girip batarken, vatandaşın ödediği vergilerle bu bankalar kurtarılırken, Türkiye'de bankacılık sektörü küresel finans krizinde vatandaşımıza yük olmadı. Çünkü zamanında doğru düzenlemeler ve denetim etkin bir şekilde yapıldı. Gerekli kurallar konulup, uygulandı. Bu nedenle bankacılık sektörü sağlam. Bugün itibarıyla da sermaye yeterlilik oranı, aktif kalitesi sağlam. Bu Türkiye için önemli bir kazanımdır ama yetmez. Banka dışı finans sektörünün, sermaye piyasalarının gelişmesi, derinleşmesi Türkiye için olmazsa olmazdır. Bugün aslında gelişmiş ülkelerin başında olan Amerika'yı Amerika yapan sermaye piyasalarının derin olmasıdır. Çünkü ABD, nüfusu 300 milyondan fazla olup da kişi başı milli geliri 50 bin dolara yaklaşmış tek ülkedir. Bu önemli bir başarıdır. Bu başarının önemli faktörlerinden biri sermaye piyasalarının derinleşmesidir."

Şimşek, Türkiye'de sermaye piyasalarının gelişmesi için önemli bir sürecin içinde olduklarını anlatarak, İstanbul Finans Merkezi için bir eylem planı belirlediklerini, 104 eylem planının 17'sinin başarıyla uygulandığını, bu sene de bir o kadar eylemi hayata geçireceklerini dile getirdi.

İstanbul'un küresel finans merkezleri arasında önemli bir mesafe katettiğini aktaran Şimşek, "İstanbul Finans Merkezi Eylem Planı'nın 7 temel bileşeni var. Her yıl bütün bu bileşenleri içerecek şekilde önemli uygulama ve reformları gerçekleştiriyoruz" dedi.

Şimşek, Finans Teknopark'ın önemine işaret ederek, "Artık Endüstri 4.0'dan bahsediyoruz. Her alanda dijitalleşme son hızda devam ediyor. Kendi çözümlerimizi kendimizin üretmesi, uluslararası rekabet gücümüzü artırmamız kritik öneme sahiptir. Bugünkü adım belki küçük görülebilir ama hakikaten çok anlamlı, önemli bir adımdır" diye konuştu.

"Uzun vadeli fonların varlığı, sermaye

piyasalarının gelişimi önemli"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, İstanbul Finans Merkezi'nin sadece fiziki bir mekandan ibaret olmadığını belirterek, teknolojinin gelişmesiyle fiziki mekanların artık hiçbir anlamının kalmadığını vurguladı. Finans sektörünün kümelendiği alanlar ile metro ulaşımının, insan kaynağı ve yasal altyapının çok önemli olduğunu ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Borsa İstanbul'un yeniden yapılanması, bütün borsaların tek bir çatı altında toplanması, Sermaye Piyasası Kanunu önemliydi. Bunların hepsi uluslararası standartta. Türkiye'de onaylanan enstrümanların bir anlamda AB'de de ihraç vizesini aldık. Basel komitesi geldi, Türk bankacılık sektörünü inceledi ve tam uyumlu olduğumuz ortaya çıktı. Finans sektörü insan kaynağı, teknolojik, fiziki, yasal altyapı bütün boyutlarıyla gelişiyor. Bu 25 öncelikli dönüşüm alanlarından biri. Dün Ankara Sanayi Odasına misafir oldum. Sanayicimizin en büyük sorunu finansmana erişim. Şimdi finansmana erişim deyince bankacılık sektörüyle ilişkiler ve kamu bankalarına şikayetler… Sanayicilerimiz, ticaret erbabımız hatta vatandaşlar olarak sadece bankacılık sektörüne mahkum gibi düşünmememiz lazım. Biz özellikle oturup sermaye piyasalarını nasıl geliştirmeye çalışıyorsak, bütün aktörlerin, özellikle sanayicilerimizin, yatırımcılarımızın sermaye piyasalarını kullanmaya başlaması lazım. Bunun için ciddi teşvikler var."

Şimşek, geçen sene sermaye artırımına giden şirketlere sanki dışarıdan borç almış gibi vergi matrahından belli bir faiz oranında gider yazmasını, yani karını artırmasını sağladıklarını belirterek, "Biz vergiden vazgeçiyoruz. Sadece bu konuda mı? Evet, aslında birçok konuda önemli adımlar atıyoruz. 2013 yılının başından itibaren vatandaşımıza 'siz 100 lira tasarruf yapın, biz 25 lira katkıda bulunalım' dedik. Bu muazzam bir şey, faizlerin tek hanede olduğu bir ülkede yüzde 25 BES'e katkıda bulunuyorsunuz. Niye? Uzun vadeli fonların varlığı sermaye piyasalarının gelişimi için kritik bir öneme sahiptir" diye konuştu. Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) girişin yakında otomatik hale getireceklerini anlatan Şimşek, her çalışan ya da işini değiştirenin otomatik olarak bir süreliğine BES'e gireceğini, daha sonra çıkmak isterse çıkabileceğini söyledi.

Şimşek, Türkiye'de tasarrufların düşük olmasının en temel sorun olduğunu aktararak, "Türkiye gelişmekte olan, yatırım ihtiyacı yüksek olan bir ülkedir. Bu yatırımları yurt içi tasarruflarla yani sağlıklı kaynaklarla finanse etmek kritik öneme sahiptir. Çünkü öbür türlü yüksek cari açık veriyorsunuz, o da dış borcun birikmesine yol açıyor, zamanla bu borçlar büyümeyi sınırlayıcı bir faktör haline geliyor. Bu çok açık ve net" değerlendirmesinde bulundu.