Dr. (E) Tuğamiral Ergun MENGİ Demokrasiyi çok kısa olarak, çoğulculuk olarak tanımlayabiliriz. Çoğunluğun kararına saygı gösterir. Her ne kadar Sokrates bu kurala karşı çıktıysa da, vatandaşların eşit olduğu, verdikleri oyların aynı değerde olduğu demokrasilerde, çoğunluğun kararı esas alınır. Siyasi Partilerde de durum aynıdır. Çoğunluk esastır. Ama çoğunluk derken gerçek çoğulculuk önemlidir. Bildiğiniz gibi kararlar, anketler ne kadar çok kişinin katılımıyla alınır veya yapılırsa sonuçları o kadar sağlıklı olur. İstatistikler de ne kadar uzun yılları kapsarsa o kadar gerçekçi olur. Dünyada siyasi liderler sık sık değişirken, Türkiye’de, siyasi parti liderlerinin, zorunlu neden olmazsa, hiç değişmediklerini görmekteyiz. Bu devamlılık, siyasi liderlerin mi, halkın mı veya onları bu makamlara tekrar tekrar seçen delege sisteminin başarısı mı? Siyasi Partiler Kanunun 14. Maddesi; “Bir siyasi parti, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının iki katından fazla olmayacak kadar delege seçebilir” demektedir. Bu kanun kapsamında, 18 Mart 2018 tarihinde MHP Başkanı Sn.Devlet BAHÇELİ, 1.176 delegeden oy kullanan 1167 delegenin tamamını oyunu alarak, 18 Ağustos 2018 tarihinde AKP Başkanı Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN 1457 delegeden oy kullanan 1380 delegenin tamamının oyunu alarak, 25 Temmuz 2020 tarihinde CHP Başkanı Sn. Kemal KILIÇDAROĞLU, 1318 delegeden 1251 delegenin oyunu alarak bir dönem daha Başkan seçilmişlerdir. Bu kurallar, genel olarak, birçok tüzel kurum için de geçerlidir. Ancak Fenerbahçe Başkanı Sn.Aziz YILDIRIM, 1998‘de tek oy farkla Sn.Vefa KÜÇÜK’ü geçerek Fenerbahçe Başkanı olduktan sonra 2018’e kadar delege sayısını 40.000’lere kadar çıkarmış ve Fenerbahçe’ye çoğulcu demokrasiyi getirmiştir. 03 Haziran 2018’de yapılan seçimde 32.000 oy kullanma hakkına sahip olan delegeden, 20.736 delege oy kullanmış ve 20 yıllık eski başkan Sn.Aziz YILDIRIM 4.644, yeni başkan Sn.Ali KOÇ ise 16.092 delegenin oyunu almıştır. Kısacası, parti içinde demokrasi isteniyorsa, delege sayıları asgari 40.000’lere çıkarılmalı, delege seçimlerine parti başkanının müdahalesi olmamalı, en azından siyasi parti kanunundaki 14. Md’deki “fazla” ifadesi, “az” olarak değiştirilmeli ve hatta delege sisteminin kaldırılarak partiye kayıtlı tüm üyelerin oy kullanmasına imkan verecek çoğulcu demokrasiye geçilmelidir.