Kış aylarında havaların soğuması ile birlikte kapalı ve kalabalık ortamlarda geçirilen zaman artmakta, bulunulan ortamların iyi havalandırılmıyor olması özellikle virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarının (soğuk algınlığı, grip, farenjit, larenjit, otit vb) bulaşmasında uygun ortam oluşturmaktadır. Soğuğa bağlı olarak vücut direncinde düşüş enfeksiyon hastalıklarının gelişiminde kolaylaştırıcı faktörlerdendir. Kişiden kişiye öksürük ve hapşırık ile ortama yayılarak bulaşabileceği gibi, çevredeki cisimlere tutunma ve bu cisimlerin özellikle çocuklar tarafından ağızlarına götürmeleri şeklinde de bulaşabilir. Emsey Hospital’dan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Delibalta konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor. Enfeksiyonların en çok görüldüğü yaş grupları nelerdir? Çocuklar kış aylarında en sık hastalanan gruptur, özellikle kreş/ilkokul çağındaki çocuklar üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra hepatit ve paraziter hastalıklar gibi uygunsuz hijyen ve yakın temas ile geçebilecek hastalıklar açısından risk altındadırlar. Ayrıca yaşlılar, hamileler, kronik kalp ve akciğer hastalığı bulunan kişiler, şeker hastaları, kanser hastaları enfeksiyon bulaşıcılığı yönünden dikkat edilmesi gereken hasta gruplarıdır. En sık rastlanan kış enfeksiyonlarından bahseder misiniz? Nezle/soğuk algınlığı: Burun akıntısı, hapşırık, çoğunlukla hafif seyirli nadiren şiddetli öksürük ile karakterize bir durumdur, kısa sürede kendiliğinden geriler. Grip: İnfluenza virüslerinin neden olduğu, 39-40 C’ye ulaşan ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, burun akıntısı, öksürük, halsizlik şikayetleri görülür. İnfluenza virüsleri  çok bulaşıcıdır ve soğuk ortamlarda uzun süre canlı kalır. Zatürre, sinüzit, otit gibi komplikasyonlara yol açması açısından önemlidir. Boğaz enfeksiyonları(tonsillit): Virüsler ve bakteriler neden olabilir, bakteriler arasında en sık ‘’A grubu beta hemolitik streptokoklar’’ etkendir. Yüksek ateş, yutma güçlüğü, boğaz ağrısı ile kendini gösterir, çocuklarda boğaz enfeksiyonuna neden olan etkenin beta enfeksiyonu olup olmadığının araştırılması için boğaz kültürü ve kan testleri yapılır, sonuç pozitif gelirse en az 10 gün süreyle antibiyotik tedavisi verilmelidir. Antibiyotik tedavisi mutlaka hekim gözetiminde verilmelidir, çünkü basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılan gereksiz antibiyotikler mikroorganizmaların direnç kazanmasına neden olur. Orta kulak iltihabı(otitis media): Soğuk algınlığı/grip sonrası özellikle çocuklarda sık görülen bir hastalıktır. Kulakta ağrı, yüksek ateş, işitme kaybı ve bebeklerde beslenme güçlüğü şeklinde belirtiler verir. Sinüzit: Burun tıkanıklığı, baş ağrısı, geniz akıntısı şikayetleri görülür. Zatürre: Çoğunlukla grip ya da boğaz enfeksiyonlarından sonra görülür. Yüksek ateş, öksürük, koyu kıvamlı balgam, nefes darlığı şikayetleri görülür. Bakteri veya virüslerin neden olduğu bir tablodur. Çocuklar, yaşlılar, diyabet hastaları, kronik kalp ve akciğer hastalığı olan kişiler, kanser hastaları artmış risk altındadır. Hastanın hekim tarafından değerlendirilmesi ve gözetim altında tedavi alması gerekir. Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, kabakulak, 5. Hastalık: Sonbahardan itibaren kış ayları boyunca çocuklarda salgın yapan hastalıklardır. Tedavi yöntemleri nelerdir? Soğuk algınlığı, grip gibi virüslerin neden olduğu hafif seyirli enfeksiyonların erken dönmelerinde uygun yatak istirahati, düzenli beslenme, bol sıvı alımı ve semptomlara yönelik ilaçlar yeterli olacaktır. Ancak öksürük-balgam, ateş yüksekliği, nefes darlığı gibi şikayetlerin varlığında mutlaka doktor muayenesi yapılmalı, gözetim altında uygun ilaçlar kullanılmalıdır. Zamanında alınmayan önlemler; hastalığın daha ağır geçirilmesine ve pnömoni (zatürre), otit (orta kulak iltihabı), sinüzit, tonsillit(bademcik iltihabı) gibi hastalıkların gelişimine zemin hazırlamaktadır. Kış enfeksiyonlarından korunabilmek mümkün müdür? Hafif hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı erken dönemlerde yatak istirahati, doğru beslenme ve bol sıvı alımı önemlidir. Semptomlara yönelik ilaçlar alınabilir. Ancak yüksek ateş, öksürük, balgam, nefes darlığı gibi şikayetler varlığında doktora başvurmak gerekmektedir. Alınacak önlemler ile hastalık gelişimi riskini azaltmak mümkündür; İyi havalandırılmayan ve kapalı-kalabalık ortamlarda uzun süre vakit geçirmekten kaçınılmalı. Sık sık eller yıkanmalı Beslenmeye önem verilmeli; bol sıvı tüketimi, dengeli ve düzenli beslenme sağlanmalı Kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınılmalı Uyku düzenine dikkat edilmeli 65 yaş üstü, hamileler, diyabet hastaları, kronik kalp-akciğer hastalığı olanlar, sağlık çalışanları mutlaka grip aşısını yaptırmalı Kişisel hijyen kurallarına tam uyum Aşı ile korunmanın mümkün olduğu durumlarda (örneğin hepatit) özellikle çocuk yaş grupların aşılanması