Derya Göregen  / İstanbul - Günümüzde sosyal medya ağları üzerinden ilişki kurmak, iletişime geçmek, bilgi edinmek, eğlenmek, alışveriş yapmak gibi pek çok etkinliği,gerçekleştirmek mümkün. Hatta neredeyse birçok kişinin yaşamının, öncelikle telefonun ekranıyla sosyal medya ağlarına sıkıştığı bile söylenebilir. Sosyal medya ağları, yanlış kullanılmasının yanı sıra yapılan kimi araştırmalara göre,bu ağları çok yoğun ve aktif kullanan bireylerin mutsuz oldukları uzmanlar tarafından dillendiriliyor. Ancak sosyal medya, doğru ve etkili kullanıldığında hem kişiye hem de topluma yarar sağlama noktasında çok önemli, güzel ve başarılı örnekler sunabiliyor. Abdullah Özkan’ın hikâyesi de, sosyal medyanın doğru ve etkili kullanılmasına güzel ve başarılı bir örnek. “Mutluluğun Adresi Sosyal Yardımlaşma Derneği”nin kurucusu olan Abdullah Özkan’ın sosyal medyayla gelen başarı öyküsüne yakından tanıklık edeceksiniz bu haberimizde. Özkan, Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü’nü bitirmek üzereyken aşık olur. Ancak sevdiği kadın bir süre sonra onu terk eder. Bunun üzerine sevgi kavramını kendi içinde sorgulamaya başlayan Özkan, karşılıksız ve hayal kırıklığına uğramayacağı bir sevgi arayışının içine girer. Kısa bir zaman sonra karşılıksız ve mutlu bir sevgi olabileceğini gören Özkan, yardıma muhtaç; down sendromlu, otozimli, serebralpalsili ve disleksili öğrenme güçlüğü çeken, engelli ve yetim çocuklara kendini adar. Bu çocukların istek ve ihtiyaçlarına karşılamaya adanma, artık sevginin en saf ve gerçek halidir onun için. Sosyal medya üzerinden örgütlenmeye başlayan,bir araya gelen gönüllülerle bir dernek kuran Özkan ve beraberindeki iki arkadaşı, sosyal medya üzerinden gerçekleştirdikleri etkinlilerle çok kısa sürede yüzlerce gönüllü ve bağışçıya ulaştı. Ağırlıklı olarak öğrencilerden oluşan ve çeşitli meslek gruplarındaki gönüllülere dayalı hareket eden bu topluluk,2014 yılında dernek oluşumuna gitti.Özel çocuklar için sürekli etkinlik düzenlediklerine değinen Özkan, nasıl büyüyüp geliştiklerini şöyle anlatıyor: “Bizim için bu çocuklara ulaşmak ve ailelerine el uzatmak, yardımlaşma ve dayanışma oldukça önemliydi. Böylesi sosyal sorumluluk için sosyal medya gerekliydi. Sosyal medya üzerinden sesimizi çok kısa sürede duyurduk. Büyüyüp geliştik. Akabinde ‘Mutluluğun Adresi Sosyal Yardımlaşma Derneği’ni kurduk. 500 gönüllü çalışan ve 200 üyemiz ile birlikte dernek bünyesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” “BİZİ BİR ARAYA GETİREN PLATFORM” Özkan, gerçekten ihtiyacı olan aile ve yardım edecekleri çocukları doğru seçtiklerini belirterek “Sosyal medya ağları sayesinde aileler bizlere rahatlıkla ulaşabildiler, biz de onlara kolaylıkla ulaştık. Bu platformlar, bizi bir araya getirdi” dedi. Çok özel bir iş yaptıklarını düşünen Özkan geçmişte televizyon programlarında karşımıza çıkan görüntüleri hatırlatıp sözlerine şöyle sürdürüyor: “90’lı yılların görsel ve yazılı medyasında, bugün bizim rehabilite ettiğimiz, dil terapisi yaptığımız, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini sağladığımız bu çocuklar, kömürlüklerde zincirlenerek kapatılan çocuklardı. Uğur Dündar’ın ‘Arena’ yine Sadettin Teksoy’un ‘Sadettin Teksoy Görevde’ adlı programında bu çocukların aileleri tarafından nasıl kapatıldığı haberleri yapılıyordu. Fakat günümüzde aileler bilinçlendi, bizler bilinçlendik. Bu çocukların özel çocuklar olduğunu ve eğitimlerin ona göre verilmesi gerektiğini de biliyoruz. Bunun için bugün sosyal medya aracılığıyla farkındalık yaratmak, bu çocuklara ulaşmak mümkün. Üstelik dijital olanaklarla onlara hem dil terapileri, zihinsel terapiler ve fiziksel gelişimlerini sağlamak için egzersiz eğitimi verebiliyoruz. Üretime ve topluma kazandırmaya çalışıyoruz onları. En güzel tarafı da bütün bunları, gönüllülerimiz ve bağışçılarımız ile birlikte yapıyoruz.” MUTLULUĞUN ADRESİ Kısaca, “Mutluğun Adresi” olarak adlandırılan sosyal medya platformu, yaptığı etkinliklerde şeffaflığa oldukça önem veriyor. Sürekli üreten ve sürekli koşan bir yapılanma. Takipçiler ve destekçiler yapılan etkinliklerde doğrudan haberdar olabiliyor. Sıkı çalışan bu ekibe ve yapılan bütün yardımların gözler önünde olması, güven ilişkisinin oluşmasını sağlamış. Özkan, “Biz, yapılan her yardımın çocukların eğitimine, ihtiyaçlarına gittiğini sosyal medya üzerinden bizi takip eden herkesin görebilmesini sağlıyoruz. Bunun gösterilerek yapılmasına dikkat ediyoruz. Oluşturduğumuz bu güven sayesinde, bugün üç kişiye yapılan yardımlar yarın on kişiye yapılabilir” diyor. “Mutluğun Adresi”, bugün sosyal medya ağlarında yaklaşık 36 bin takipçi sayısına ulaşmış. “İnsanlara ulaştık, dokunduk, paylaştık, gel bu işin bir parçası ol dedik ve onların dahil olmasını sağladığımız için bugün bu kadar büyüdük” ifadesini kullanıyor Özkan. Dernek, sadece takipçi sayısının yüksek olmasını değil, farkındalık yarattıkları oranda çalışmalarının başarılı olduğunu kabul ediyor. İnsanların daha çok dayanışma ve yardımlaşma halinde olmaları, yardım taleplerinin karşılanmasında sosyal medyanın doğru kullanılmasının önem taşıdığına işaret eden Özkan, “Geçici değil, kalıcı çözümler” üretmeye odaklandıklarını, çocuk ve ailelerini mutlu etmeye yönelik adımlar attıklarının altını çizerek sözlerini şöyle tamamladı: “Dernek olarak yurdun hemen her yerinden ihtiyacı olan çocuklara gıda ve kıyafet yardımında da bulunduk. Kütüphaneler açtık. Okul araç gereç ihtiyaçlarını giderdik. Ama sonra düşündük ki gıda biten, kıyafet tüketilebilen bir şeydi. Çocuklar için eğitim, daha kalıcı ve elzem olandı. Bu düşünceden hareketle, uzun zamandır hayalini kurduğumuz, çabaladığımız ve tüm gönüllülerimizle birlikte çalıştığımız rehabilitasyon merkezimizi açtık. Down, otozim ve serebralpalsili çocuklarımız özel eğitim ve rehabilitasyon merkezimizde ücretsiz olarak faydalanacaklar. Bir aydır açılan okulumuzun 100 öğrencisi var. Fiziksel ve zihinsel gelişim eğitimlerinin yanı sıra takı yapma, yiyecek-içecek yapma; müzik ve resim atölyemizde var.” Mutluluğun Adresi Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin kapıları, bütün gönüllülere sonuna kadar açık. Birlikte çalışacakları arkadaşlarını bekliyorlar.