ANKARA  - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Bin 300 liralık taahhüt bütün yılı kapsayan bir taahhüttür ve bunu bir mazeret olarak 'vergi dilimine girdiği için 30 liralık, 40 liralık veya 70 liralık düşüş olacak' diye bir endişeye gerek yok" dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2016'da geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda toplandı.

Komisyona başkanlık yapan Bakan Soylu, yeni asgari ücretin belirlenmesinde tarafların görüşlerini önemsediklerini belirterek, komisyonun varlık sebebinin de bu olduğunu söyledi.

Hükümetlerinin temel politikalarının istihdam, üretim ve büyüme dostu politikalar olduğunu ifade eden Soylu, "Bunu devam ettirmek zorundayız. Burada bir taraftan istihdamı, bir taraftan üretimi, diğer taraftan büyümeyi öncelemeliyiz. İş aleminin, içinde bulunduğu durumu rasyonel bir şekilde gözetmeliyiz, işçimizin, emekçimizin durumunu gözetmeliyiz. Aynı zamanda mali disiplinimize de aynı ölçüde ve aynı dengeyle birlikte bakabilmeliyiz. Tüm bunlar bu masanın temel konularından bir tanesidir" diye konuştu.

Bakan Soylu, asgari ücretteki bin 300 liralık rakamın gelir skalası sebebiyle bin 260 liraya düşürülmesinin söz konusu olmadığını bildirerek, "Bin 300 liralık taahhüt, bütün yılı kapsayan bir taahhüttür ve bunu bir mazeret olarak 'vergi dilimine girdiği için 30 liralık, 40 liralık veya 70 liralık düşüş olacak' diye bir endişeye gerek yok" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Sadece asgari ücretin tanzimini gerçekleştirmiyoruz, bunun yanında 13 yıldır hanelerde hem huzurun hem mutluluğun hem de yaşama standardının yükselmesine yönelik adımları atıyoruz" dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2016'da geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda toplandı.

Komisyona başkanlık eden Bakan Soylu, AK Parti hükümetlerinin icraatları sayesinde kişi başına gelirin 3 bin dolar seviyesinden 10 bin dolar seviyesine yükseldiğini belirterek, sağlıktan eğitime, adaletten emniyete, ulaşımdan sosyal güvenliğe kadar her alanda büyük adımların atıldığını söyledi.

Geçmişte hayal dahi edilemeyen birçok reformun hayata geçirildiğini ifade eden Soylu, insanı merkeze alan politikaları ülke insanıyla gerçekleştirmek istediklerini dile getirdi.

"HAYATIN STANDARTLARINI YÜKSELTMENİN GAYRETİNDE OLDUK"

Hükümetlerinin, ekonomik ve sosyal modellerinin en önemli çıktılarından birisinin orta sınıfın güçlendirilmesi olduğunu vurgulayan Soylu, "Bu, hem demokrasinin sürdürülebilirliği hem de toplumsal barışın devamının sağlanabilmesinin en önemli adımlarından biridir. Burada sadece asgari ücretin tanzimini gerçekleştirmiyoruz, bunun yanında 13 yıldır hanelerde hem huzurun hem mutluluğun hem de yaşama standardının yükselmesine yönelik adımları atıyoruz. Asgari ücretin standardını yükseltmenin yanı sıra hayatın standartlarını da yükseltmenin gayretinde olduk. Sosyal güvenlik reformu ve çalışma hayatındaki reformlar Türkiye'de son 13 yıldaki zihniyet devriminin en önemli delili ve tescilidir" diye konuştu.

Merkezine insanı alan, insan onuru ile temel hak ve hürriyet güvencesini en üstte tutan bir ekonomi ve sosyal politika modeliyle 2023 başta olmak üzere tüm hedeflere ulaşılması yönünde adımlar atıldığını ifade eden Soylu, yeni asgari ücret politikasının da bu hedefleri gerçekleştirme konusunda yepyeni bir adım olduğunu söyledi.

Soylu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarının ardından, çalışanları ve çalışma hayatını memnun edecek bir sonucun çıkacağının gayet açık olduğunu belirterek, "Elbette ki emek hayatını gözetiyoruz ama üretimimizin rekabetini ve mali disiplinimizi de gözetiyoruz. Bütün bunların dengelendiği rasyonel bir politika bizim en temel bakış açımızdır. Bunu yaparken buradaki temsil bizim en temel gücümüzdür. Çünkü reformlar sadece siyasi iradeyle ortaya konmuş olabilir ama gerçekleşmesi milletin desteği ve kabulüyle oluşmuştur" ifadelerini kullandı.

"TARAFLARIN DA KABUL EDECEĞİ BİR SONUCA ULAŞILACAK"

Bir basın mensubunun, yeni asgari ücretin işverene maliyeti konusunda hükümetin tavrının ne olacağını sorması üzerine Soylu, bu konunun Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilerleyen toplantılarında konuşulacağını söyledi.

Bir taraftan hedeflere ulaşma gibi çok önemli bir misyonlarının diğer taraftan ise insan onuru gibi çok önemli bir sorumluluklarının olduğunu ifade eden Soylu, "Bunların hepsini bu masada çalışıp, konuşup değerlendireceğiz. Kamuoyunun takdir edeceği ve tarafların da kabul edeceği bir sonuca ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, "Asgari ücret net ödenmeli, yılın ilerleyen aylarında vergi nedeniyle bir azalma olmamalıdır. Bu husus vergide adaleti kısmen sağlamaya yönelik olarak tüm ücretli çalışanların beklentisidir" dedi.

Irgat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'ndaki Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında, Komisyonun çalışmalarının milyonlarca çalışan ile aileleri tarafından umutla takip edildiğini söyledi.

İşçilerin asgari ücret konusunda yıllardır işverenlerden alacaklı olduğunu ifade eden Irgat, hükümetin bin 300 lira olan asgari ücret vaadiyle bu alacağın bir kısmının tahsil edilmesinin yolunun açıldığını dile getirdi.

Asgari ücretli çalışanların aileleriyle insanca bir yaşam istediklerini dile getiren Irgat, şöyle konuştu:

"Ücretli çalışanlar üzerinde ağır bir vergi yükü bulunmaktadır. Öyle ki asgari ücretli bir kişi bile aralık ayında yaklaşık yüzde 20 oranında vergilendirilmektedir. Bundan dolayı asgari ücret net ödenmeli, yılın ilerleyen aylarında vergi nedeniyle bir azalma olmamalıdır. Ayrıca asgari geçim indirimi, asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir. Bu husus vergide adaleti kısmen sağlamaya yönelik olarak tüm ücretli çalışanların beklentisidir."

Asgari ücretin her türlü ekonomik yaklaşımın dışında, sosyal bir ücret olarak kabul edilmesi gerektiğini savunan Irgat, bu rakamın bir çalışanın ailesiyle insan onuruna yakışır yaşam sürdürmesi için gerekli tutar olduğunu söyledi.

Irgat, hükümetin bu yıl asgari ücretin belirlenmesi konusunda önceki yıllardan farklı bir tutum sergilediğini belirterek, "Beklentimiz asgari ücretin pazarlık ücreti olmadığı, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olduğu genel kabulüne uygun çalışmaların yapılmasıdır" diye konuştu.

"ÜRETİMİN BİR KISMI YURTDIŞINA KAÇACAKTIR"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsilcisi Metin Demir de asgari ücretin bin 300 lira olmasının bu yıl siyaset kurumu tarafından belirlendiğini ifade ederek, işveren kesimi olarak "yüzde 30 civarında artan maliyetlerin ne kadarının, ne zamana kadar kamu bütçesinden karşılanacağı" sorusuna cevap aradıklarını söyledi.

İşveren kesimi olarak asgari ücretin aylık net bin 300 liraya yükseltilmesine karşı olmadıklarını vurgulayan Demir, işçi ve işverenden yapılan vergi ve sigorta primi kesintilerinin azaltılarak, net ücret ile işverene maliyet arasındaki farkın azaltılması gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini anımsattı.

Ülkenin ekonomik ve sosyal risklerle yüz yüze gelerek zarar görmemesi için asgari ücretin işverene maliyetinin azaltılması gerektiğini savunan Demir, şunları kaydetti:

"Halen ülkemizdeki brüt asgari ücret düzeyi 13 Avrupa ülkesine kıyasla daha yüksektir. Bu ülkelerin çoğu Türkiye'nin en önemli ticari rakipleri arasındadır. Enflasyon yüzde 8 iken asgari ücretteki yüzde 30'luk ani artış tüm ücretleri yükseltecek, ortaya çıkacak domino etkisi sonucu istihdam azalacak, işsizlik artacak, ihracat gerileyecek, enflasyon yükselecek, kayıtdışı büyüyecek ve üretimin bir kısmı yurtdışına kaçacaktır."

Açılış konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam eden toplantıda, 10 Aralık'ta Türk-İş'in ev sahipliğinde ikinci kez toplanılmasına karar verildi.