Güray SOYSAL BU KAÇINCI PROTOKOL BİLEN VAR MI? Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı arasında yine protokol yapılmış. Önce şunu söyleyeyim... Bu imzalanan protokol Türk sporuna ve Milli Eğitime çok büyük yararlar sağlayacağına inanıyorum İki Bakanın çabaları güzel bir örnek. Ancak... Şu yaştayım ve iki Bakanlık arasında kaç tane böyle protokol imzalandığını hatırlamıyorum.. Zira... Her Spor ve Milli Eğitim Bakanları aynı konuyu pişirip pişirip önümüze koyuyorlar.. Şimdi de... Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bu protokola en son imzayı atan kişiler oldu. Protokol’ da okullardaki fiziksel ve eğitsel al yapı oluşturulacak, nitelikle insanlar yetiştirilecek ve semtlerde bulunan Spor Salonları herkesin hizmetinde olma konusu yer alıyor. Tekrar ediyorum. Yapılan iş güzellikler zamanla ortaya çıkartacağına yürekten inanıyorum. Ama... Dediğim gibi, imzalanan protokolların sayısı unuttuk. ZAMAN NE ÇABUK GEÇMİŞ Gazetecilikteki törpülenmeme sebep oldu. Birlikte çalıştığın Tercüman gazetesinde sivri yorumlar yaparken “Bunu şöyle yapsan daha iyi olur” nasihatını veren meslek büyüğüm Arman Talay’ı kaybedeli 21 yol olmuş. Herkesin sevgi öğretmeni olan Arman abimi, yarın Gazeteciler Cemiyetinde bir kez daha anacağız. Hem adına ödüller dağıtılacak, hem de Arman abimizi dostları ile birlikte anacağız. Unutulması mümkün olmayan Arman Talay’ı, dediğim gibi Çevre sokak 35 numarada bulunan Gazeteciler Cemiyetinde saat 15.00’den itibaren anacağız. TARİHE IŞIK TUTAN MÜZE Sporumuzun doğru dürüst bir müzesinin bulunduğunu görmedim. Yıllar önce Ankara’daki Atatürk Spor Salonunda böyle bir müze kurulmuş, şampiyonlarımızın madalyaları ile spor malzemeleri tanıtılmıştı. Sonra.. Müze darmadağınık oldu, ne madalyalar, nede şampiyonların spor malzemeleri kapışılıp, kaybolup gitti. Şimdi... Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde kurulan Güreş Müzesi'nde, Şerif Pehlivan, Mehmet Ali Yağcı, Mehmet Gacaroğlu gibi ünlü güreşçilere ait malzemelerin sergilenmesinin yanında bu sporun tarihine de ışık tutuluyor. Sındırgı'da 1884'te inşa edilen tarihi Savcılık Binası'nın restore edilmesiyle geçen yıl belediye tarafından kurulan müzede, tarihi güreş malzemeleri, kispetler, gazete haberleri, geçmiş dönemdeki müsabakalara ait fotoğraflar yer alıyor. Bu güzelliğin devamlı olmasını dilerim. Unutulmayanlar / CELAL KIBRIZLI 28 Nisan 1952 yılında Giresun’da dünyaya geldi. Futbolculuk hayatına Gençlerbirliği’nde başladı. Daha sonra Rizespor, Beypazarıspor, Ankara Demirspor ve Hacettepe’de futbol oynayıp Tokatspor’da faal hayatına son verdi. UEFA’nın prolisansına sahip olan Celal Kıbrızlı 6 yıl Hacettepe’de çalıştıktan sonra sırası ile Uşakspor, Karabükspor, Erciyesspor, Erzurumspor, Göztepe, Rizespor, Şekerspor ve Ankaragücü takımlarını çalıştırdı. Bu takımları Şampiyon yapma başarısını elde etti. Fransızca öğretmeni Nilgün hanımla evli olan Kıbrızlı’nın bir kızı var. Halen TRT radyoda haftanın futbol maçlarını yorumluyor. Birçok takıma örnek olsun O şaşalı günlerden, bugünlere gelmek her takımın başına gelebilir. Bir dönem Ankara’da Toprakspor, Şekerhilal, Petrolofisi, Barbarosspor ve Güneşspor gibi takımlar vardı. Hepsi tarihin tozlu sayfalarının arasına girdi. Son acılı haber İzmir’den geldi. 8 yıl önce Süper Lig'de bulunan Bucaspor, son dönemde yaşadığı düşüşle sessiz sedasız amatör kümeye geriledi. Cezası nedeniyle taraftarından yoksun olan Buca'da Teknik Direktör Levent Eriş de son maça çıkmadı ve takım Amatör kümeye gitti.. Geçmişte bünyesinde forma giyen Hasan Kabze, Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Mehmet Batdal, Sercan Kaya, Bekir Yılmaz, Taylan Antalyalı gibi futbolcuları parlatan “Fırtına” lakaplı kulüp, Süper Lig'deki ilk ve tek sezonu olan 2010-11'den kalma borçlarıyla tepesi üstü gitti. Yani... 35 yıl mücadele ettiği profesyonel ligden sonra amatöre dönerken kimsesizliği oynadı. Şimdilerde, koca Bucaspor amatörlükteki yalnızlığı ile başbaşa kalacak. Tıpkı... Bir dönemdeki Ankara takımları gibi...