Spor halkın yaşam tarzını etkiler. Halk, siyasette, sanatta, sporda, kendine bir rol model bulur ve genelde destekçisi taraftarı olur. Bu nedenle devamlı göz önünde olan, yazarlar, şairler, ressamlar, devlet görevlileri, sporcular çok dürüst olmalı, adaletli olmalı, şiddetsiz olmalı, insanlara huzur vermeli ki halk onlardan bu öğretiyi alsın ve ülkemiz daha dürüst, daha hakça, daha çok yalansız olsun. Bu yazımda spor basınını inceleyeceğim. Gazetelerin spor sayfasında sadece futbol var. Başka spora yer kalmıyor. Acaba olimpiyatlar boşuna mı organize ediliyor diye soruyorum kendime. Spor sadece Futbol değildir. Bu gazete sayfası yazılırken, Türkiye Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası vardı. Günde 12 Km yüzerek bu yarışa hazırlanan, okullarını aksatmayan ve olimpiyat kotası almaya çalışan bu sporculardan, dallarında birinci gelenler isimlerini spor sayfalarında görmek istemezler mi? Sadece Gençler dünya rekoru kıran Merve Tuncel’i yazmak yetmez. Peki, bu sayfaları düzenleyen spor yazarları, bu gerçeğin farkında değil mi, farkındalar, sorduk mu “Halk bunu istiyor” diye cevap veriyorlar. Halk ne verirsen onu alır. Daha iyisini yaptınız da halk hayır mı dedi. 400 metre serbest kadınlar finalinde Beril Böcekler (ENKA) 4:02.77'lik derecesiyle 15-16, 17-18 ve +19 yaş; 400 metre serbest erkekler finalinde ise Baturalp Ünlü (Fenerbahçe), 3:42.36’lık derecesiyle 17-18 ve +19 yaş; 200 metre karışık kadınlar finalinde Deniz Ertan (Fenerbahçe), 2:12.70’lik derecesiyle 15-16 yaş kategorisinde Türkiye rekorlarını geliştirdiler. 200 metre karışık erkekler finalinde Berke Saka (Galatasaray), 1:57.07’lik derecesiyle 17-18 yaş Türkiye rekorunu kırdı. Birçok milli rekorun ve yeni Avrupa rekoru sahibi Emre Sakçı alkışı hak etmiyor mu? Aynı günlerde Avrupa Basketbol Liginde Anadolu Efes, Barselona’yı; Fenerbahçe Beko Olimpiakos’u yendi, futbolda hayal dahi edilemeyen bu galibiyetler basketbola gelince mi haber olmuyor? Aslında Futbolu ve Basketbolu bitirdik. Her iki dalda da başta milli takım olmak üzere, kulüpler en alt sıralarda. Futbolda Avrupa kupalarına doğrudan takım gönderemeyecek duruma düştük, ama sanki durum böyle değilmiş gibi yine o oyuncu, bu hakem derken futbolla yatıp kalkıyoruz. Gerçek görünende değil, arkasında gizlidir. Arkasına bakmazsan, görünen sadece bir manzaradır. Türkiye’nin spor manzarası da bu. Bu satırları yazdığım 24 Saat gazetesinin 28 Aralık 2020 günkü spor sayfasını görüyorsunuz. İşte en azından haftada bir gün tüm gazetelerin spor sayfasının böyle olmasını hayal ediyorum. Aslında tüm bunlara inat başarılı bir Voleybol Federasyonu var. Geçtiğimiz hafta voleybolda Avrupa Kupaları grup maçları vardı. Vakıfbank Fransız, Polonya ve Bulgar rakiplerini, Eczacıbaşı Vitra ise Alman rakibi Stuttgard ile iki Rus devi Dinamo Moskova ve Lokomotif Kaliningrat’ı yenerek grup liderliğine oturdular. Fenerbahçe Opet, Fransa’nın Nantes ve Slovenya’nın Calcit takımlarını mağlup ederken, güçlü İtalyan ekibi Imoco'ya kaybetti ve ilk turu 2.sırada bitirdi. Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol takımının milli pasörü Naz Aydemir Akyol 15. Şampiyonlar Ligi sezonuna çıkarak önemli bir rekora imza attı. GS HDI Kadın voleybol takımı CEV Kupasında son dörtlüye kalma yolunda başarıyla yürümektedir. CEV Challenge kupasında; Türk Hava Yolları Kadın Voleybol Takımı; Fransız NANCY takımını yendi ve aynı başarıyı gösteren Sistem9 Yeşilyurt ile yarı finalde eşleşti. Finalde Bir Türk takımı yer alacak.                                               CEV Şampiyonlar Kupasında çok zorlu grupta mücadele eden Fenerbahçe HDI ise, ilk gün Belçika’nın güçlü Lindemans AALST ekibini yenerken, iki Polonya takımına yenilmiştir. İkinci grup maçlarında göstereceği başarıyla üst tura çıkabilir. Erkekler CEV Challenge Kupasında Halk Bank Fransız Cannes takımını yenerek adını son dörtlüye yazdırmış olup Ziraat Bankkart da son takım olarak son dörtlüye katılma durumundadır. Özetle, Olimpiyat yolcusu Türk Kadın Milli Voleybol Takımı Dünya beşincisidir. Ne kadar övünsek azdır. Voleyboldaki bu başarının arka planına bakmak gerekir. 19 Yıl Vakıfbank Formasını giyen Milli Takım eski kaptanı Gözde Kırdar için hazırlanan “Gözde the Fighter” belgeseli, En İyi Spor Filmi dahil ABD’de iki ödül aldı. Haberimiz oldu mu? Spor yazarlarından ve gazetelerden, futbol haricindeki sporlara ve sporcularına hak ettikleri önemi ve yeri vermelerini, halkımızı daha mutlu etmelerini bekliyorum.