Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, futboldan sonra atletizme de gölge düşürdü FIFA Başkanı Blatter ve ondan 2 milyon İsviçre frangı aldığı iddia edilen UEFA Başkanı Platini, 90 günlük hak mahrumiyeti cezası aldı

ANKARA - Dünya futbolunun patronu Sepp Blatter'in 90 günlük hak mahrumiyeti cezası almasına kadar giden FIFA'daki skandalın ardından atletizmin adı da yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla kirlendi.

ABD ve İsviçre makamları tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, üst düzey FIFA yöneticilerinin mayıs ayında gözaltına alınmasıyla başlayan, Rusya'nın Batı ülkelerine karşı FIFA Başkanı Blatter'e destek vermesiyle farklı bir boyut kazanan futboldaki yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama iddiaları, bu kez atletizm dünyasını sarstı.

Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından Alman televizyonlarında yer alan sistematik doping iddiasını soruşturmak için görevlendirilen bağımsız komisyonun, "Rusya'nın dopingi desteklediği sonucuna vardığı, Rus atletlerin yarışmalara katılım haklarının askıya alınması ve Rusya'daki doping analiz laboratuvarının akreditasyonunun iptal edilmesi önerilerinde bulunduğu" raporun açıklanması, atletizm için yeni bir dönemi başlattı.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Etik Kurulu'nun, dopinge bağlı yolsuzluk suçundan dava açılan Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) eski başkanı Lamine Diack'ın IOC onursal üyeliğinin askıya alınmasını talep etmesi, IAAF Başkanı Sebastian Coe'nun, Rusya Atletizm Federasyonu'na (ARAF) verilecek cezanın görüşülmesi için IAAF İcra Kurulu'nu harekete geçirmesi ve Uluslararası Polis Teşkilatı'nın (INTERPOL), Fransa'nın önderliğindeki uluslararası soruşturmanın koordinasyonunu üstlenmesi, sonuçlarını doğuran skandalın fitilini şu olaylar ateşledi:

Her şey bir belgeselle başladı

Geçen yıl aralık ayında Alman televizyon kanalları ZDF ve ARD'de yayınlanan "Das Erste" adlı belgeselde, aralarında Chicago ve Londra maratonlarında 3 kez birincilik yaşayan Liliya Shobukhova ve 800 metrede olimpiyatta altın madalya kazanan Mariya Savinova'nın da dahil olduğu birçok Rus atletin geçmiş yıllarda sistematik şekilde doping yaptığı öne sürüldü.

Aralarında olimpiyatlar ve önemli uluslararası yarışmalarda altın madalya kazanan isimlerin de bulunduğu 39 ülkeden 225 atlete, IAAF tarafından doping yaptıkları tespit edilmesine rağmen herhangi bir yaptırım uygulanmadığı, bu isimler arasında uluslararası organizasyonlarda derece elde eden 58 Rus, 25 Kenyalı, 5 Fransız ve 3 Büyük Britanyalı ismin yer aldığı iddiası ortaya atıldı. Daha önce 2 yıl men cezası alan Shobukhova'nın, doping testinin pozitif çıkması sonrası ARAF Başkanı ve o dönem IAAF'de mali işlerden sorumlu Valentin Balakhnichev'e, olayın üstünün örtülmesi için 450 bin avro ödediği savunuldu.

Balakhnichev, belgeselin yayınlanmasından kısa süre sonra 11 Aralık'ta IAAF'deki görevinden, 2015'in şubat ayında ise 25 yıldır sürdürdüğü ARAF başkanlığından istifa etti.

Spordaki bozulma, futbolla başladı

Uluslararası futbol kamuoyunda, 2018 Dünya Kupası için İngiltere, 2022 için de ABD favoriler arasında gösteriliyordu. FIFA Başkanı Sepp Blatter tarafından 2 Aralık 2010'da yapılan açıklamada, futbolun gelişmeye başladığı ülkelerde yaygınlaşması amacıyla 2018'deki turnuvanın Rusya'ya, 2022'deki kupanın ise Katar'a verildiği belirtildi. Böylece Doğu Avrupa'dan ve Orta Doğu'dan ilk kez birer ülke, turnuvaya ev sahipliği yapma şansı yakaladı.

Bu açıklamalardan kısa bir süre sonra uluslararası basında rüşvet iddiaları gündeme geldi. FIFA İcra Kurulu'nda yer alan 2 üyenin para karşılığında oylarını sattığı yönündeki haberler, ev sahipliği başvurusu yapan diğer ülkelerin, karara büyük tepki göstermesine yol açtı.

FIFA'nın, İngiltere ve ABD ile arası bu olayın ardından bozuldu. Rusya ve Katar'ın, Dünya Kupası'na adaylık süreci, yapılan itirazların ardından incelemeye alındı. Konu hakkında 430 sayfalık bir rapor hazırlayan FIFA Etik Kurulu Soruşturma Komisyonu Başkanı Michael Garcia, raporu ele alan FIFA Etik Kurulu Adalet Komisyonu Başkanı Hans-Joachim Eckert'ın hazırladığı ve soruşturmanın kapatılmasını öngören 42 sayfalık değerlendirmeye, somut bilgi yetersizliği ve verilerin hatalı olması iddiasıyla itiraz etti.

Garcia, itirazının FIFA Disiplin Kurulu'nca reddedilmesini protesto etmek amacıyla istifa etti. Bu durum, özellikle UEFA'nın tepkisini çekerken, Blatter'in FIFA'daki koltuğu da ciddi biçimde sallanmaya başladı.

Takvimler 27 Mayıs'ı gösterirken ABD'de açılan yolsuzluk davası kapsamında, FIFA'nın üst düzey yöneticileri İsviçre'nin Zürih kentinde düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. İddianamede adı geçen FIFA yetkilileri, 1991 yılından bu yana yapılan uluslararası futbol organizasyonlarını kirletmekle suçlandı. Suçlamalar arasında, 2010 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, FIFA'ya 10 milyon dolar rüşvet vermesi de yer aldı.

Birkaç saat sonraysa 2018 ve 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği sürecinde "kara para aklandığı ve suç teşkil edecek şekilde kötü yönetildiği" gerekçeleriyle İsviçre Başsavcılığı tarafından FIFA'ya soruşturma başlatıldı ve Zürih kentindeki merkez binasında bulunan tüm belgelere el konuldu.

Olaylardan 2 gün sonra düzenlenen kongrede 5. kez FIFA Başkanı seçilen Blatter, uluslararası kamuoyunun tepkisini topladı. Blatter, seçildikten 4 gün sonra istifa edeceğini açıkladı.

 - Blatter, FIFA'daki krizin siyasi boyutu olduğunu öne sürdü

Hak mahrumiyeti cezası almasından bir süre sonra Rus haber ajansı TASS'a konuşan Blatter, FIFA'daki krizin, dünyanın iki süper gücü Rusya ve ABD ile Dünya Kupası'nı düzenleme hakkını kaybeden diğer ülkeler arasında siyasi bir krize dönüştüğünü iddia etti.