Birsen GÜRDİL - Her yıl yaptırmakta olduğum sağlık kontrollerim için bu sene Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni tercih ettim. Bu amaçla hafta başında uzun zamandır görmediğim bu muhteşem hastaneyi’de böylece ziyaret etmiş oldum. Eşim Gazeteci Orhan Gürdil o dönemde Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın danışmanı idi. Başhekimin daveti üzerin gittiğimiz bu yerin o zamanki hali hepimizi üzmüştü. Gecekonduların arasında bahçesinde dikili bir tek ağaç olmayan ortada tek başına sanki kaderine terk edilmiş metruk bir yerle karşılaştık. Tıbbın bir çok birimlerinin henüz hizmete girmemiş bir tek ameliyat hanesi ile karşımızda dikili duran binayı yapan müteahhidinin de daha sonra kendi korumasını vurup öldürdüğünü duyduk. Konunun derinliğine gitmeyelim. Dünlerin hastanesi ile şimdi gözlerimin önünde yüksel bu kutsal yerin çok kalabalık oluşu dikkatimi çekti. Ufak ufak çocukların korkak bakışları beni bir hayli hüzünlendirmişti. Daha sonra bu kalabalığın Suriyeli konuklarımız ve çocukları olduğunu öğrendim. Tabi zamanla hastaneden tıbbın bütün birimleri son sistem cihazlarla donatılmış olduğunu gördüm. Malum gazetecilik bu düzeni, bu fedakarca çalışma sistemini ve de Suriyeli hasta misafirlerimizin durumlarını daha yakından bilgi sahibi olabilmem için hastane başhekimini aradım. Bakan beyle bir toplantıda olduğu için bu başarılı yöneticinin yerine yardımcısı Dr. Halil İbrahim Sur ile görüşme imkanı buldum. Kibar, cana yakın ve de çok mütevazi bu Tıbbın naif doktoru ile hastanenin mucizevi yeniliğinden, temizliğine ve güvenliğine kadar pek çok konuda sohbet etme imkanı buldum. Günde yüzlerce hastanın her türlü rahatsızlığına çare bulunan hastanede hizmet veren tüm cihazlarda son model dijital sistemle çalışmaktadır.

Tabi yazımızın konusu bu değil. Benim merak ettiğimim Suriyeli misafirlerimize yapılan insani yardımın oluş şekli idi. Bu konuda yine Başhekim yardımcısı Dr. Halil İbrahim Sur Bakanlığımızın geçici koruma altına alınan Suriyeli konuklarımızın bilgilenmeleri için hazırlamış olduğu belgeden bir örnek göstererek ülkemin yöneticilerinin ne kadar duyarlı ne kadar insancıl olduklarına şahit oldum. Oysa bugün Avrupa sevdası için Batı ülkelerine göç etmeye çalışan acımasız Esad’ın vatandaşları oralarda değil hastane-Doktor kendilerine su – ekmek verecek insan bile bulamamaktadır. Daha dün bütün dünya televizyonlarında yer alan bir görüntü medeni geçinen, kültürlü geçinen batılı bu insanların Madrit’te bir meydanda zor durumda olan Suriyeli kadın ve kızlara para atıp onların yerlerde sürünmesinden aldıkları hayvani zevke şahit olduk. Hollandalı PSV takımının taraftarları olan bu sürünün bu davranışı komşu ülkenin talihsiz insanlarına bizim gösterdiğimiz yakın ilginin göç yollarında uğradıkları hiçbir yerde ilgi görmeyip üstelikte horlanıp, dövülerek aç susuz bırakıldıklarına bütün dünya şahit olmaktadır. Yine yazımızın asıl konusundan dışarı çıktık. Sağlık Bakanlığımızın bir yüzü Türkçe diğer yüzü Arapça yazılıp ülkemize sığınmış olan misafirlerimizin sağlık kuruluşlarımızdan hangi şartlar altında yararlanabilecekleri gayet net bir şekilde belirtilmiştir. Bakanlığımızın şefkatli ellerinde hazırlanan bilgilendirme belgesine göre "Geçici koruma altına alınan" Suriyeli misafirlerimiz sağlık hizmeti sunumu aşağıda belirttiğimiz gibi olacaktır. Suriyeli misafirlerimize bölgemizde bağlı hastanelerimizde sağlık hizmeti sunmayı bir insanı görev saymaktadır. Suriye uyruklu hastalarımıza T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 2014/04 sayılı genelgesi çerçevesinde sağlık hizmetleri sunulacaktır. Misafirlerimize sunulan sağlık hizmetlerinin bedeli sağlık uygulama tebliğine (SUT) uygun olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından karışlanmakta olup ücret talep edilmemektedir. Tanımadığınız şahısların sizlerden ek ücret talep etmeleri durumunda hastane yönetimine bildirilmesi gerekmektedir. Hastanemizde tahlil, tetkik, teşhis ve tedavi için gelmeden önce evinize en yakın 1. Basamak sağlık kuruluşlarına (Aile sağlığı merkezi veya Toplum sağlığı merkezine) başvurunuz. Aile sağlığı merkezi veya Toplum sağlığı merkezi (1. Basamak sağlık kuruluşlarındaki) hekimlerimizin muayenesi sonucunda gerekli olan tetkik ve tedaviniz yapılacak olup, daha detaylı bir incelemeye ihtiyaç duyulması halinde ilgili hekimimizin yönlendireceği veya en yakın Devlet hastanesine (2. Basamak sağlık kuruluşuna) başvurunuz. Suriye uyruklu hastaların hastanemize kayıt işlemleri için bizzat kendisinin pasaport veya yabancı tanıtma belgesi ile başvurması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığının Suriyeli konuklarımız için hazırladığı bu el belgesinde ayrıca polikliniklerin hasta kayıt saatleri de 08.00 olarak belirtilmiştir. Ne kadar insancıl bir davranış. Benimde bir süre çalışıp o değerli kurumdan emekli olduğum için bende gurur duymaktayım. T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde daha önce bir hafta süren tıbbi tetkiklerim bir günde bitmesine ben mucizevî bir çalışmanın neticesi olarak bakmaktayım. Samimiyetine hayran olduğum oturduğu makama layık Dr. Halil İbrahim Sur’a, bürokrat yardımcıları Cengiz Bakır, Gökhan Hatipoğlu’na, kontrollerimi beni bekletmeden yapan radyoloji bölümünün tüm mensuplarına özellikle yakın ilgisini esirgemeyen Ümit Durgun’a hastaneye başvuranlara çok sıcak davranan birbiriden güzel sekreterlere gönül dolusu teşekkürler hepinizde saygı ve gurur duyulacak insanlarsınız iyi ki varsınız. Her kesimdeki yurttaşlarımıza kapısı açık olan bu tıp merkezinde güvenli cihazlarla ve güvenli ellerle iyileşmemek mümkün değildir. Bütün bu özverilerinin karşılığı sizlerden korkunç ücretlerde talip edilmemektedir. Ülkemin insanlarını her türlü sağlık kuruluşlarından yararlanma imkanı sağlayan Sağlık Bakanlığımızla ne kadar övünsek azdır. Bakanlığımız sadece ülkemizde değil dünyanın dört bir tarafındaki çaresiz insanların dertlerine ortak olmakta şefkatli ellerini yardıma muhtaç tüm insanlara dil, din, milliyet demeden uzatmıştır. Sizlerle gurur duyuyoruz. Değerli tıp çalışanları.
Editör: TE Bilisim