“Güç Sensin!: Açılmamış Kanatların Büyüklüğü Bilinmez”

Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürütülen Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında online gerçekleştirilen söyleşilerin bu haftaki konuğu gazeteci Tuluhan Tekelioğlu oldu. Gazeteci Nursun Erel yönetimindeki “Güç Sensin!: Açılmamış Kanatların Büyüklüğü Bilinmez” konulu söyleşide, Türkiye’nin geleceğini inşa edecek olan ve gazetecilik mesleğine adım atmaya hazırlanan gençleri bekleyen zorluklar, fırsatlar ve bu konuda gençlere düşen roller konuşuldu
NAZ AKMAN - Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürütülen Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında düzenli olarak gerçekleştirilen etkinlikler Covid-19 virüs salgını nedeniyle online ortamda devam ediyor. Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu, “Güç Sensin!: Açılmamış Kanatların Büyüklüğü Bilinmez” konulu söyleşide, Türkiye’deki gazeteciliğin dönüşümünü ele alarak, mesleğe yeni başlayan gazetecilerin bu süreçte yapabileceği katkılar hakkında görüşlerini anlattı. Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Nursun Erel yönetiminde gerçekleştirilen söyleşide, Tekelioğlu’nun muhabirlikten belgeselciliğe doğru evirilen meslek yaşamı ve mesleğe adım atmak isteyen gazeteci adaylarına önerileri konuşuldu. Söyleşinin açılış konuşmasını yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve M4D Proje Direktörü Yusuf Kanlı, proje kapsamında bir yıl içinde gerçekleştirilen faaliyetleri sundu. Kanlı, “M4D Projesi üç yıllık bir programdan oluşmaktadır. Birinci yılımızı geride bıraktık ve yeni döneme başladık. Bu proje aracılığıyla gazetecilik alanında çeşitli çalışmalar yapma niyetindeyiz. Virüs salgını nedeniyle son aylarda pek çok çalışmamızı online ortamda gerçekleştirdik. Bu hafta oldukça kapsamlı olan M4D ilk üç aylık izleme raporumuzu yayınladık. Proje kapsamında bugüne değin dört binden fazla katılımcıya ulaştık. 104 etkinlik gerçekleştirdik, bu etkinlikler çoğunlukla medya ve basın özgürlüğü konusunda oldu. Proje kapsamında çeşitli destek paketlerimiz mevcut bunlardan biri olan internet sitesi destek aracıyla 33 web sitesini hayata geçirdik. Diğer destek araçlarımızdan ‘serbest çalışan gazetecileri güçlendirme destek aracı’ kapsamında ise Gazeteciler Cemiyeti yayın organı 24 Saat Gazetesi’nde işsiz gazetecilere küçük bir ek gelir sağlamak amacıyla çeşitli haber ve araştırma yazılarına yer verdik. Şimdiye kadar 340 başvuru aldık, 267 ön başvuru onayı yaptık, tam başvuru onay sayısı 199, yayınlanan haber sayısı ise 190’a ulaştı. Ayda ortalama 15 civarında haber yayınına yer veriyoruz. Bu yayınlarımızın sadece internet sitesinde kalmaması için ‘9.Köy’ isimli bir dijital dergi çıkarmaya başladık, dergiye ulaşmak isteyenler M4D internet sitesini ziyaret edebilir” dedi. [caption id="attachment_184068" align="alignright" width="278"] Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Nursun Erel[/caption] Söyleşinin moderatörü Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Nursun Erel, Paris Sipa Press’te gazetecilik hayatına başladıktan sonra 1994 yılında Hürriyet gazetesinde muhabir olarak kariyerine devam eden ve çeşitli televizyon kanallarında programlar yapan Tekelioğlu’nun işsiz kaldıktan sonra belgesel alanına yöneldiğini belirtti. Erel, kriz döneminde gazetecilerin işsiz bırakılması konusunda ve gerek Türkiye’de gerekse farklı ülkelerde çeşitli festivallerde gösterilen belgeselleri konusunda Tekelioğlu’nun görüşlerini sordu. Tekelioğlu, belgeselciliğin de bir çeşit gazetecilik faaliyeti olduğunun altını çizerek, “Kriz dönemlerinde gazeteciler mutlaka işsizlik ile karşı karşıya gelir. Özellikle kriz dönemlerinde kadın gazetecilerin işine son verilir. Ben de işsiz bırakıldım, hakikaten çok acı verici bir durumdu. İşsiz kalma deneyiminden sonra ise başka bir kuruma ait olmak yerine sadece mesleğime ait olmam gerektiğini öğrendim. Tamamen bağımsız bir şekilde gazeteciliği farklı mecralarda denemeye karar verdim ve bu hedef doğrultusunda belgesel alanına yöneldim” dedi. “Gazetecilik bir yaşam biçimidir, tutkudur” Tekelioğlu gazetecilik mesleğine ilişkin, “Bu mesleği her şeye rağmen istedim, gazetecilik bir yaşam biçimidir, bir tutkudur. Ama gerçekten bu mesleği yaparken çok büyük acılar çektik. Bize okullarda anlatılan mesleğimizi yaparken gerçekleri söyleyerek insanları aydınlatmaktı. Fakat bunu yaparken çok ağır şeyler yaşadık, işsiz bırakıldık veya adli süreçlere maruz kaldık. Elbette her şey para değil. Ben de altı ay sonrasını göremiyorum ama hayallerim var. Bu hayallerimi beslemek için sürekli üretiyorum. Maalesef tüketime yönelik bir toplum, gençlik yaratılmak istendi. Sinemalar, tiyatrolar veya kültür merkezleri açmak yerine alışveriş merkezleri açıldı ve orada sosyalleşmenin gerekliliği gösterilmeye çalışıldı. Oysa tüketmek insana hiçbir şey kazandırmaz, vermek kazandırır. Korona süreci bize farklı bir fırsat sundu, hepimiz yaratıcı yönümüzü keşfettik. Bu süreç bitince ortaya güzel şeyler çıkacağını düşünüyorum” sözlerine yer verdi. Tekelioğlu, “Gazetecilik mesleği vicdan temellidir” Söyleşi kapsamında Tekelioğlu’nun yaratıcılığını üstlendiği “Yapabilirsin”, “Güç Sensin”, “Yeni Hayat”, “Üvey Evlat” ve “Persona Non Grata” isimli belgesellerinden kısa kesitler katılımcılarla buluşturuldu. Belgesellerinde gençleri, kadınları, gazetecileri, sanatçıları ve medyanın içinde bulunduğu durumu gözler önüne seren Tekelioğlu bu belgeseller hakkında ise şu bilgilere yer verdi: “Persona Non Grata’ yani ‘ya bizdensin ya da’ adlı belgesel işsiz bırakılan gazetecilerle ilgiliydi, mesleğimizin yüzleşmesini anlattığım bir çalışma. Bu belgeselden sonra ciddi anlamda hedef gösterildiğim bir süreç yaşadım. Kitaplarım depolara atıldı, yayınevim basıldı, dağıtımlarım engellendi, hakkımda dava açıldı. İki yıllık sürecin ardından davayı kazandım ve kitaplarım özgür bırakıldı. Vazgeçmedim, cesaret korkuya rağmen atılan adımdır. Mesleğimizde en temel ilke ‘asla gerçekleri saklama’dır. Gazetecilik mesleği vicdan temellidir, vicdan ile biat arasında seçim yapma zorunluluğunda bırakıldık. Korkuyu anlayabiliyorum çünkü ekmek kavgası var, mecburen birtakım şeylere boyun eğen meslektaşlarımız var. Ben işsiz ve ekmeksiz kalmayı göze alarak vicdanımı seçtim. Gazetecilikte isminizin görülmesi yani imzanızın görülmesi çok değerli ve önemlidir. Gazetecilik egosu yüksek bir meslektir. Bu mesleğimiz maalesef bozuldu. Uğur Mumcu gazeteciliğinden magazin gazeteciliğine evirildi. Star gazeteciliği medyayı mahvetti. Benci duygu nedeniyle birbirimize sahip çıkamadık. Birlik olsaydık örgütlenebilseydik mesleğimize sahip çıkabilirdik, çünkü bir kalemi kırmak kolaydır ama yüz kalemi kırmak çok daha zordur. Dayanışmaya kenetlenmeye ihtiyacımız var. Burada hepimizin suçu var, ben de belgeselde bunu anlatmaya çalıştım. Öte yandan gençlerimizle ilgili ‘Güç Sensin’i çektim, yedinci belgeselimdi. Türkiye’nin farklı yerlerinden gençlerle buluştuk. Gençlerin kendini anlatasını istedim çünkü onları tanımıyoruz. Gençlik çok umutsuz, gelecekle ilgili ciddi bir belirsizlik taşıyor. Her üç gençten biri evde oturuyor. Türkiye’den dünyaya bir terim hediye ettik ‘ev genci’. Gençlerimiz ne okuldalar ne de işteler, maalesef evde oturuyorlar. Ben de onlara umut vermek için bu belgeseli çektim, Eti firması destek oldu, benim belgeselim onlara ilham oldu ve bu yıldan itibaren gençlik ödülleri vermeye başladılar. Çektiğim belgeselleri imkânım ölçüsünde çeşitli ulusal, uluslararası festivallere gönderiyorum, ayrıca bazı televizyon kanallarında ve daha sonra YouTube kanalımda meraklılarıyla buluşturuyorum. Benim için bütün bir kış belgesel ile bütün bir yaz da o belgeseli kitaplaştırmakla geçiyor.” Gazeteci adaylarına öneriler Gazetecilik mesleğine ilgili gençlere önerilerde bulunan Tekelioğlu, “Her şey hayal kurmakla başlar. Hayal kurmak, yapamazsın diyenlere ilk başkaldırıdır. Hayal kurmak kendine inanmanın başlangıcıdır. Ancak nüfusumuzun 14 milyonunu oluşturan gençlerin yarısı hiç hayal kurmuyor. Her dört gençten biri işsiz. Geleceğinden kaygı duyan gençlik, Türkiye’nin geleceğini nasıl inşa edebilir? Umutsuz olmak için zaman yok. Her şey kendi gücünü keşfetmekle başlar. Harekete geç, dönüşümün kendisi ol. Umut et, inan kendine, çünkü ‘Güç Sensin’ özünde!. Kırılma noktası yaşıyoruz gerek demokrasi açısından gerekse medyanın sıkıştırılması konusunda sorunlarımız var. Gerçekleri söyleyenler işsiz bırakılıyor ya da yargı süreçlerine maruz bırakılıyor uğruyor. Bu mesleği gerçekten isteyen genlere önerim; kendinizi her konuda biraz biraz geliştirmek yerine bir alanda uzmanlaşın. Sosyal medya yani bu işin dijital kısmını tercih edin. Dünya uzmanlaşmaya doğru gidiyor, her sektörde alanında uzman kişiler daha fazla tercih ediliyor. Gazetecilik mesleğini icra ederken yargı muhabirliği yapacaksanız hukuk öğrenin, ekonomiye bakacaksanız iktisat öğrenin, dış işlerine bakacaksanız uluslararası ilişkileri bilin, sağlık ile uğraşacaksanız sağlıkla ilgili bölümler okuyun. Yani gazeteciliği farklı disiplinlerle bir araya getirerek kendinizi uzmanlaştırarak yapabilirsiniz. Kendinize artı değerler katmaya çalışın” diye konuştu. Yeni belgesel, “70’likler” Son olarak yapmak istediği projeler hakkında bilgi veren Tekelioğlu, “salgın nedeniyle belgesel çalışmalarıma ara vermek durumunda kaldım ve bu süreçte bir televizyon kanalında yayın yapmaya başladım. Yapmak istediğim pek çok projem hayalim var. Özellikle bu dönemde evlere hapsolmuş 65 yaş üzeri farklı alanlarda iz bırakmış büyüklerimizle 70’likler ile sekizinci belgeselimi çekmek istiyorum. Ayrıca maalesef günümüzde 5N1K gazeteciliğinden artık söz edemiyoruz onun yerini 4N1K aldı. 5N1K gazeteciliği yapmak istiyorum, ‘neden’ sorusuna yer yok. Bizim neden sorusunu soracak cesur gazetecilere ihtiyacımız var” dedi.