CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "İki cihan bir araya gelse bu ülkede başkanlık sistemi olmaz." görüşünü savundu.  Tekin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin yaşadığı tüm zorluklara rağmen kesintisiz olarak süren tek şeyin ranta dayalı usulsüzlükler ve yolsuzluklar olduğunu ileri sürdü. Darbe girişiminin ardından el konulan bina ve arazilere ilişkin resmi kurumlardan elde ettiğini söylediği rakamları veren Tekin, bu arazilerin bakanlıklar ve belediyeler tarafından nasıl ve neden tahsis edildiğinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Vatandaşların yıllarca süren mülkiyet sorunları çözülmemişken, devletin kupon arsalarının cemaatlere peşkeş çekildiğini iddia eden Tekin, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin darbe girişimi sonrası "Çetenin elindeki vatan topraklarına el konulduğu" yönündeki açıklamalarına değindi.  Öncelikle bu arazilerin neden ve kimler tarafından tahsil edilmiş olduğunun ele alınması gerektiğinin altını çizen Tekin,"Mevcut cemaatle iktidar ilişkisi biraz tavuk yumurta ilişkisidir. 40 yıllık ilişkiye dayalıdır. Rahmetlik Özal'a kadar gidiyorlar. Bütün miting meydanlarında 'Özal'ın Menderes'in devamıyız' demediniz mi? Şimdi neden reddi miras ediyorsunuz, devamı olduğunuz yeri." şeklinde konuştu. Tekin, neredeyse tüm illerde el konulan okullar, yurtlar, vakıflar, hastaneler olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu tahsisler nasıl yapılmış? Özellikle büyük illere baktığımızda başta İstanbul olmak üzere Ankara, Kayseri, Konya, ağırlıklı olarak milletin malı, Bakan'ın deyimiyle 'vatan toprakları' bunlara peşkeş çekilmiş. Kim bunları tahsis ediyor? Bakanlıklar, belediyeler. Siz bu tahsisleri yapanlarla ilgili bir soruşturma açmayacak mısınız? Arsaya verene hesap sormayacaksınız, arsanın üzerinde bina yapandan hesap sormayacaksınız, peşkeş çekenlerden hesap sormayacaksınız, kazayla buraya çocuğunu gönderenden hesap soracaksınız, bu hakkaniyetli değildir, yanlıştır." Toplantıda Musul operasyonuna da değinen Tekin, 2003 yılından itibaren CHP'nin tüm uyarılarına rağmen hükümetin, öngörüsüz ve kandırılabilir politikalarıyla dış politikada yanlışlarla dolu bir noktaya gelindiğini savundu. Türkiye'nin yanlış uygulamaları nedeniyle bölgesel konularda "masada olmadığını" ifade eden Tekin, hükümetin söylemleriyle pratikte yaşananların birbirinden çok farklı olduğunu kaydetti.