ANKARA  - CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP ile ilgili kongre tartışmalarını değerlendirdi. "Bir kısım arkadaşlarımızı ben çok da anlamlı bulmuyorum açık ve net söylüyorum." diyen Tekin, "Partinin önünden geçerken hasbelkader partiye gelip partiye üye olup partide bir dönem vekil olurken bu partiye genel başkan adayı olunmaz, bu partinin kültürü başka bir şey. Bunu herkes bilecek." ifadelerini kullandı.

1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından, 26. dönemde görev yapacak milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kayıt işlemleri devam ediyor. Meclis Şeref Holü'nde kurulan masalarda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, kayıt yaptırdı. Tekin, kayıt sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 24. dönemin talanla ve 25 ara dönemin yalanla bittiğini belirten Tekin, "İnşallah bu dönem yalansız, talansız Türkiye’nin birikmiş sorunlarını çözebilecek milletin taleplerine karşılık verebilecek bir Parlamento dönemi olur, dileğimiz budur. Umut ederim ki bu çerçevede bir dönem geçiririz diye düşünüyorum." dedi.

TÜRKİYE'DE IŞİD KONUSUNDA BİR ÇALIŞMA VAR MI?

"Türkiye’nin çok sıcak gündeminde aynı zamanda dünyayı da sarsan IŞİD terör örgütünün son yapmış olduğu eylemler. Ben doğrusu bu Parlamento'nun üyesi olarak Başbakan’a sormam gerek bir iki soru var." diyen Tekin, şunları kaydetti: "Birincisi Suruç ve Ankara eyleminden sonra katliamlarından sonra IŞİD terör örgütü ile ilgili Türkiye’de hangi çalışmalar yapıldı? Tanımlama konusunda bir netlik var mı yok mu? Türkiye'de IŞİD konusunda bir çalışma var mı? Bu çalışma hangi boyuttadır. Bu çalışmalar varsa iki gün önce Paris’teki olaydan sonra Antep’in ortasında bir kutlama bir sevinç töreni yapabilecek boyuta gelebilmişse bu örgüt ve bu konuda acaba hükümetin bugüne kadar çalışmaları hangi boyuttadır nelerdir doğrusu ana muhalefette olarak çok da merak ediyoruz. Bugün dünyanın merak ettiği ama bu Parlamento'nun üyesi olarak bizim de merakla beklediğimiz bu soruların cevabını Başbakan herhalde kamuoyuna verecektir diye düşünüyorum. Keza büyükşehirlerin çeperlerinde son derece örgütlü olduklarını hepimiz yakinen takip ediyor ve biliyoruz. Bizlerin gazetecilerin televizyoncuların herkesin gördüğünü iktidarın görememesi doğrusu son derece düşündürücüdür. Bu soruları da sormak istiyorum."

Bir gazetecinin, 'G-20 zirve toplantısı vardı. Orada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ön plandaydı. Başbakan Ahmet Davutoğlu pek görülmedi. Siz nasıl yorumluyorsunuz?' sorusuna Tekin, şu cevabı verdi: "Aslında ben gelmeden önce 2008 itibaren bütün bu toplantılara baktık. Maalesef yeni bir model. Daha yeni seçimden çıkmış gazetelerin manşetlerine baktığımızda Ahmet Hoca zaferinin sonlandığını da görüyoruz. Gerçekten nezaket kurallarını bırakın siyasal olarak bunun karşılığını ama nezaketen de çok inciticidir. Ben Davutoğlu bu konuda ne düşünüyor, nasıl bir tavır alacak merak ediyorum. Eğer bugün bu konuda tavırsız kalırsa yarın Parlamento işleyişinde hangi tavır içinde olacağını hepimiz merakla bekliyoruz ve izleyeceğiz. Üzücü."

TÜRK SİYASETİNDE VEFA AYAKLAR ALTINDA

Başka bir gazetecinin, 'Kurultayla ilgili Muharrem İnce 'olağanüstü kurultay yapalım' dedi ve sonrasında da 'olağan kurultaya gidelim' dedi. Nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine Tekin, şunları kaydetti: "Her ne kadar gazete ve televizyonlarda sanki CHP’nin birinci önceliği kurultay ya da parti içi çalışmaymış gibi yansıtılmış olsa da seçimden sonra sadece Türkiye meseleleri ile meşgulüz. Türkiye’nin önünde çok ciddi sorunlar var. Dilim varmıyor bunları söylemeye. Coğrafyamızın bir bölgesinde adete sıkı yönetim manzaralarını gördüğümüzde içeride gördüğümüz manzaralar başka bir şey. Barışımız, kardeşliğimiz ve dostluklarımızın kırılgan olduğu bir ortamda CHP’nin sanki iç tartışması varmış gibi yansıtmak doğru değildir. CHP toplumun yüzde 51’ini değil yüzde 100’ünün sigortası olabilecek bir partidir. Bu çerçevede biz önümüzdeki süreçte içeride ve dışarıda bu barışın nasıl sağlanabilmesi gerektiği ile ilgili ciddi çaba sarf ediyoruz. Altını çizerek bir şey daha söylemek istiyorum yine bu Parlamento'da çok tartışılan ve çok konuşulan özellikle 1 Mart tezkeresinin tartışıldığı dönemde CHP’nin hassasiyetini hatırlatmak istiyorum. Ortadoğu coğrafyasındaki bu sürecin bir parçası olmayalım. Bu süreç hepimizi başka bir noktaya götürebilir itirazını yapan tek siyasi partiyiz. Bu partinin itirazlarının ne kadar anlamlı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Önümüzdeki süreçte tehlikenin ne kadar büyük olduğunu CHP olarak biz biliyoruz. Nasıl ki 1 Mart tezkeresi döneminde o uyarıları yaptıysa bu uyarıları Davutoğlu’na yapma ihtiyacı duyuyoruz."

Başka bir gazetecinin, 'CHP’nin içinde bir iç tartışma yapmak doğru değil diyorsunuz ama diğer taraftan bir hareket devam ediyor. Neler söylersiniz?' sorusuna Tekin şu cevabı verdi: "Ben bu partinin içinde büyüdüm. Elbette bir kısım arkadaşlarımızın ben çok da anlamlı bulmuyorum açık ve net söylüyorum. Partinin önünden geçerken hasbelkader partiye gelip partiye üye olup partide bir dönem vekil olurken bu partiye genel başkan adayı olunmaz, bu partinin kültürü başka bir şey. Bunu herkes bilecek. Bizim daha çok şuna emin olmanızı istiyorum 1 Kasım’dan sonra tamamen Türkiye meseleleri ile odaklanmışız. Arkadaşlarımızın demokratik talepleri olabilir bu son derece doğaldır, 50 gün sonra kongremiz olacak gelsin herkes demokratik yarış içinde olsun."

'Vefasızlık olduğunu düşünüyor musunuz?' sorusuna Tekin, "Vefa bir semt maalesef keşke bir semt olmamış olsaydı. Vefa sadece bize özgü değil. Türk siyasetinde vefa ayaklar altında. Görmüyor musunuz? Bugün ki operasyonlara bakın nerede vefa." dedi.

PATLAMALARLA İLGİLİ ÖNLEMLER ALINMALI

Öte yandan kayıt yaptıran CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı ise Paris'teki terör saldırısına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Reyhanlı patlamasından önce özellikle orada uyarmıştık bu hükümeti. Elini kolunu sallayan Suriye’den geliyordu Hatay’a oraya ekonomik, sosyal, siyaset boyutlarının çok can yakıcı bir noktaya geleceğini söylemiştik. Buna ilişkin önlem alınmasını istemiştik ancak ne yazık ki buna ilişkin hiç birşey yapılmadı ve ne yazık ki Reyhanlı patlaması gerçekleşti. Ardından Suruç ve Ankara katliamları şimdi Paris’te patlayan bu bombanın buna paralel bir şekilde gidiyor. Ancak cebine para ve eline silahı veren tüm güçler bir kez daha kendini sorgulaması gerekiyor ve bundan sonra bu katliamların yaşanmaması için gerekli önlem ve tedbirlerin alınmasını istiyoruz."

Editör: TE Bilisim