Güray SOYSAL DENEME TAHTASI OLDUKİMİ KANDIRIYORSUNUZ Evet, yanlış duymuyorsunuz, 6 yıl sonra mutluluğu yaşayan Ankaragücü, son haftalarda adeta deneme tahtasına döndü. Süper Lige çıktığından bu yana, olmadık iş başına gelen Ankaragücü’ne son darbe de geçen haftaki Antalyaspor maçıyla ortaya çıktı. Bu işin baş mimarı hakem Tugay Kaan Numanoğlu’ndan başkası değildi. Verdiği kararlarla taraftarın saçını başına yoldurdu. İşte onlardan bazıları… İlk kez bir Süper Lig maçında düdük çalan Numanoğlu, Antalyaspor'un attığı gol öncesinde Erdem Özgenç'in sırtına çarpan topa elle oynama kararı veren ve konuk ekibe duran top kazandıran Tugay Kaan Numanoğlu, maçın ikinci yarısında da Antalyasporlu Chico'nun ceza sahasında elle oynadığı pozisyonu atladı ve pozisyonu video yardımcı hakem uygulamasıyla izlemeye dahi gitmedi. Son olarak maçın son bölümlerinde Hakan Özmert'in Kenan Özer'in kavalına taban kaldırdığı pozisyonda sarı kart veren Numanoğlu, Ankaragücü taraftarlarının büyük tepkisini topladı. Sonuçta… Ankaragücü’ne darbe üzerine darbe vurulmaya devam ediliyor. KİMİ KANDIRIYORSUNUZ [caption id="attachment_139698" align="alignleft" width="320"] İŞTE YÜZ KIZARTAN MANZARA[/caption] “Ankara’nın tesis fukarası” olduğunu her ortamda söylemeye devam edeceğim. Buna birde “sahipsizlik” eklenince, sesim daha da gür çıkacak. Geçenlerde torunumun futbol maçı için Anıttepe tesislerine gittim. Bir yandan maçı izlerken, diğer taraftan da gezinmeye başladım. Futbol sahasının yanında bölgede bir zamanlar yüzme havuzu vardı. 1982 yılında temeli atılıp, Ankaralı gençlerin bu spora yararlanmaları için hizmet verip, dururdu. Sonraları… Birileri çıktı ve bu tesisin yıkılmasını emretti. Tesis eskimiş, yerine yenisi yapılacaktı. İyi bir düşünce ortaya çıkmıştı. Ama… Yıkılan ve 4 yıldan bu yana tesisin yapımı için bir Allah’ın kulu kılını bile kıpırdatmamıştı. Tam bir çöplük haline dönen karşımızda duran Cebeci Stadının yanı sıra yıkılan Yüzme havuzu da aynı görüntü ile karşımızda bulunuyor. Güya, Anıttepe’deki havuzu 10 kulvarlı ve olimpik olacaktı. Yalanın daniskası şimdilerde karşımızda duruyordu. Cebeci Stadı yurt olma masalı ile avutulurken, 19 Mayıs’ın ne zaman biteceği bilinmiyor. Buna birde Anıttepe kapalı yüzme havuzundaki dram eklenince Ankara’nın spor tesisi konusunda ne durumda olduğunu siz düşünün. Elimizi başımızın aralarına şimdi yetkilere bir kez daha soruyorum: Yüzleri kızarmayanların ortaya çıkardığı bu garabetliklere Ankara yaşamaya layık mı? Artık yalan sözlerle karnımız iyi doydu… BUNUN ADI REZALETTİR Bursaspor-Ankaragücü maçı oynanıyor. Bu maçı yöneten Özgür Yankaya, pozisyonun VAR’dan izlenmesini istiyor. Ancak, cevap bir türlü verilmiyordu. Sonrasında Özgür Yankaya saha kenarındaki istasyona gidip, ekrandan pozisyonu öğreniyordu. İkaz, maçın oynandığı Bursa Stadından değil, Riva’dan geliyor ve gol iptal oluyordu ve golü iptal ediyordu. Oysa… Bu maçı ekran başında izleyen hakemlerin görevlerinin başında bulunması gerekiyordu.Onlar, ekran başında değildi. Allah verdi de Riva tesislerinde görevli Alper Ulusoy ile Mustafa Öğretmenoğlu devreye girip, maçı yöneten hakemi uyarıyorlardı. Böyle bir rezalet ilk görülüyordu. Ve Bursa’daki maç için görevlendirilen, ancak ekran başında olmayanların kim olduğu ve bundan sonraki karşılaşmalarda nasıl görev alacaklarının ne durumda olacaklarının, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu, biran evvel açıklamalı. Zira… Böyle bir rezaletin devam etmemesi için süratle önlem alınmalı. Şimdi ne yapıyor? ALİ RIZA ALAN Tokat’ın yetiştirdiği meşhur güreşçilerin arasında bulunan Ali Rıza Alan, fidan işçiliğinin yanı sıra bekçilik yapıp, hayvan güderken, bir Ziraat Mühendisinin dikkatini çekip güreşçi olmuştu. Kabiliyeti kısa zamanda ortaya çıkan Alan, Melike hanımla yaptığı evlilikten 6 çocuğu oldu. Çocuklarının hepsini evlendiren ve emekli olduktan sonra Tokat’ın Kemalpaşa köyüne yerleşen, 52 kiloda Dünya Serbest güreş şampiyonluğunu kazanan Ali Rıza Alan, şimdi yaptırdığı 2 katlı evinin bahçesinde yetiştirdiği meyva ve sebzeleri satıp, hayatına sağlıklı bir şekilde devam ediyor. ŞİMDİ MOLA ZAMANI DİYENLER [caption id="attachment_139701" align="alignleft" width="300"] ARABİSTAN’DAN SONRA NEREYE?[/caption] UEFA Kulüplerimizin boğazına basıp, doğru yolu gösterince, para kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen yabancılar için Türkiye kesinlikle ara durak oldu. Ara durakta tilki kurnazlığı içinde bulunanlara Suudi Arabistan ve Katar kapılarını açtığında, yabancılar bu konuda uyanıklıklarını gösterip, kapağı bu ülkelere atıyorlar. İşte onlardan bazıları… Josef de Sauza, Gomis, Fernandao ve Giulbiano … Bir dönem Türkiye’ye transfer olmak için çalmadık kapı bırakmayan bazı yabancılar, şimdi futbol hayatlarının son günlerinde, tahmin dahi edemeyecekleri, dövizlerin üzerine oturup poz veriyorlar. Ne diyeyim… Bal tutan parmağını yalıyor. Biz ise, şaşkınlıkla ortalıkta dolaşıp duruyoruz.