CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, "Bir AKP, MHP iktidarı da olabilir, başka koalisyonlar da olabilir, azınlık hükümetleri de olabilir. Biz arzularımızı ifade ettik. Mesele Türkiye'nin bu sorunlarını çözecek hükümet seçenekleridir" dedi.
TBMM'de 25. Dönem'de görev yapacak milletvekillerinin kayıt işlemleri sürüyor.Meclis'de kayıt yaptırdıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tezcan, 25. dönemin milletvekillerine ve basın mensuplarına hayırlı olması dileğinde bulunarak, güzel, verimli bir dönem geçirileceğine inandığını söyledi. CHP'nin Türkiye'nin ihtiyacı olan sorunları çözecek bir hükümetin şu veya bu şekilde parlamentodan bir an önce çıkmasını arzu ettiğini ifade eden Tezcan, arlamentonun uzlaşmaya en fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde siyasetin diline en azından dönemin başında dikkat etmesi gerektiğini kaydetti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu süreç içerisinde çok dikkatli bir dil kullandığını belirten Tezcan, bu dikkatli dilden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Milletin 7 Haziran'da bir tablo ortaya koyduğuna dikkati çeken Tezcan, bu tablo içerisinde çok sayıda hükümet seçeneğinin parlamentodan çıkabileceğini, çıkma potansiyeli olduğunu kaydetti.  "Koalisyonlar uzlaşma kültürünün en önemli aşamaları"  Koalisyonların uzlaşma kültürünün en önemli aşamaları ve örnekleri olduğuna işaret eden Tezcan, koalisyon sürecinde uzlaşma kültürünü hayata geçirebilmek için herkesin azami ortak noktaları bulunması, bunun olmaması halinde de asgari ortak noktaları çerçevesinde buluşmayı öğrenmesi gerektiğini söyledi. Bunun gerginleşen siyaseti aşmak için de bir fırsat olabileceğini ifade eden Tezcan, bütün liderlerin ve siyasetçilerin bu üsluba ve ihtiyaca uygun bir davranış içerisinde olmasını arzu ettiğini belirtti. Tezcan, "Sayın Genel Başkanımız bugün de söyledi. Herhangi bir şekilde bu mesele bir şeylere heveslenme meselesi değil, Türkiye'nin ihtiyaçları doğrultusunda ortak çözüm arama sürecidir. Biz böyle bakıyoruz" dedi.Tezcan, "AK Parti ve MHP yakınlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Taner Yıldız beş artı üç sekiz, gönül ister ki bu sekiz milletvekili de Meclis'te, hükümette temsil edilsin. Bir sinyal olarak değerlendiriyor musunuz?" sorusu üzerine, bu dönem içinde siyasetçilerin arzularını ifade edebileceklerini söyledi.Kendilerinin yola çıkarken ortaya koydukları 14 ilke bulunduğunu ifade eden Tezcan, koalisyon ya da hükümet kurma sürecini konuşurken siyasi partileri isimlendirmekten ziyade ilkeler üzerinde durmayı uygun bulduklarını kaydetti.   "Bunlar peşrev aşamasıdır" Türkiye'nin demokrasiyi yeniden güçlü bir şekilde tesis etme, yolsuzlukla mücadele etme ve siyasetin normalleşmesine dönük önemli ihtiyaçları bulunduğunu vurgulayan Tezcan, şöyle devam etti: "Burada 14 temel ilkeyi açıkladık. Başka partilerde ilkelerini açıklarlar ve orada hangi ortak noktalarda buluşuyoruz bakılır ve bu çerçevede çok sayıda iktidar seçeneği ortaya çıkabilir. Tabiki bir AKP, MHP iktidarı da olabilir, başka koalisyonlar da olabilir, azınlık hükümetleri de olabilir. Biz arzularımızı ifade ettik. Mesele Türkiye'nin bu sorunlarını çözecek hükümet seçenekleridir. Öncelikle bu kısım, bu konuşmaların hepsi tabiri caizse peşrev aşamasıdır henüz şu anda daha peşrev aşamasında siyaset. Bunlar peşrev aşamasıdır. Yarın görevlendirmeden sonra el ense aşaması başlar. Artık ondan sonrası da inşallah hayırlı bir sonuçla biter." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın değerlendirmelerine ilişkin bir soruya Tezcan, anayasının Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini belirlediğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Sayın Tayyip Erdoğan'ın koalisyon görüşmeleri sürecine bu kadar aktif ve ikide bir seçimi de ifade ederek girmiş olmasının çok uygun bir yaklaşım olduğunu düşünmüyoruz. Şu anda sadece bu kadarını söylemeyi yeterli görüyoruz. Türkiye bu dönemde dilini ve üslubunu normalleştirmek zorunda. Bu çerçevede de her makamdaki siyasetçinin ve kişinin buna göre üslubunu ayarlaması lazım. 'Bugün temel problemlerden birisi Cumhurbaşkanı'nın anayasal sınırları içerisine yetkisinin çekilmesi' diyoruz. Bu kendiliğinden ortaya çıkmış bir ifade değil, bu bir ihtiyaç ürünü olarak ortaya çıktı. Sayın Tayyip Erdoğan'ın da bu sürece katkıda bulunacak bir pozisyon almasında yarar olduğunu düşünüyorum" "Onu söylemek bana düşmez" "Sayın Cumhurbaşkanı da peşrev mi çekiyor?" sorusuna, "Onu söylemek şimdi bana düşmez ama bu yaklaşımları çok uygun bulmuyoruz. Yapacağı bir iş vardır Sayın Tayyip Erdoğan'ın, yarından sonra birinci partinin Genel Başkanı'na hükümet kurma konusunda yetki vermektir. Başbakan olarak atamaktır, ondan sonra da hükümet kuruluş çalışmalarını takip etmektir. Bunun ötesinde anayasa bir görev ve yetki tanımı yapmamıştır" yanıtını verdi."Bakanların Rıza Sarraf'a ödül vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da Tezcan, "Gelinen süreç ısrarlı bir şekilde Rıza Sarraf'ın cari açığı da ne kadar hızlı ve güzel indirdiğini anlatıyorlardı. İbret verici bir tablodur. Bu yaşananları gördüğümüz zaman Türkiye'nin gerçekten yolsuzlukla mücadele konusunda ne kadar kararlı ve ısrarlı olması, siyasetin kirlenmişliğine karşı temiz siyaset konusunda ne kadar tavizsiz ve ısrarlı yürümesi gerektiğinin açık bir örneğidir" dedi.
Editör: TE Bilisim