Birsen GÜRDİL- "Ben bu günlere tırnaklarımla kazıya kazıya geldim. Sırtımı kimseye dayamadım.

Çok şükür, yatım, katım yok ama huzurum, mutluluğum var" diye söze başlayan Neriman Özvodinalı hayatın sillesini yememiş ama yaşamanın zorluklarını da yenmesini bilmiş, çok yetenekli, el emeği, göz nuru döküp meydana getirdiği turistik hatıra objeleri görenlerin büyük beğenisini topluyor.Özvodinalı’yı yakından tanımanız için sözü yine kendisine bırakıyorum. "Köy okulu öğretmeni bir babanın, ebe bir annenin kızı olarak dünyaya geldim. Polatlı-Kargılı çocukluğumun geçtiği unutamadığım bir yerdir. Malumunuz babanız öğretmen olunca peş peşe gelen tayinler, atamalar sayesinde cennet yurdumun her köşesini gezip görme fırsatı buldum. Babamın son tayin yeri olan Pendik’te ben de okul hayatına başladım. Hocalarımın görüşüne göre bende sanata karşı büyük bir yetenek varmış. Orta ve liseyi Kadıköy’de okudum. Çamlıca Kız Lisesi’nden mezun olup hayata atıldım. Bu arada sevip aşık olduğum eşimle evlenip, hayat mücadelesine birlikte giriştik.

tezgahtar sayfa 1111

Çünkü o günkü şartlarda ikimiz de parasızdık. Ben bir iş yerinde tezgâhtar olarak çalışmaya başladım. Eşim de dekorasyon üzerine emek veriyordu. Kazandığımız para ile zar zor geçiniyorduk.Bu arada bugün denizci olan ve önümüzdeki günlerde kaptan yardımcısı görevi ile yurtdışı seferlerine başlayacak ilk oğlumu dünyaya getirdim. Arkasından ikinci oğlum dünyaya geldi. Paşabahçe’de 10 yıl başarılı bir çalışma yaptıktan sonra Fatih’te faaliyet gösteren bir holdingde daha yüksek ücretle çalışmaya başladım."Neriman Özvodinalı’yı artık zor yıllar bekliyordu. Dört kişilik küçük bu aileyi ayakta tutmak, yavruları yarınlara hayırlı, görgülü, kültürlü, vatansever gençler olarak yetiştirmek gerektiğini bilen anne, çeşitli işlere girip çıkarken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin "ev hanımlarını beceri sahibi yapmak" amacı ile yine İstanbul’da başlattığı ücretsiz kurslar anne Özvodinalı’nın arayıp da bulamadığı bir imkânı kendisine sunuyordu.Hemen başvurdu ve resim bölümünde kurs öğrencisi olarak yeteneğini gösterme çabasında iken, bu arada başka kurslara da yazılıp çalışmalarını sürdürdü.Dile kolay, Özvodinalı dokuz ayrı branştaki çalışmaları ile kursları en iyi notlarla bitirip, resim yapma, ahşap boyama, eski kumaşları değerlendirip çanta, kitap kapağı, duvar süsleri yapma, rölyef çalışmaları, çeşitli bölgelerimizin yöresel kıyafetli bebeklerini yapma ve buna benzer turistik objeler yetenekli annenin ufkunu açmıştı. 2005 yılında KURS-KEP kazandı.Devlet 20 milyar liralık bir kredi de açmıştı. Dükkan bulup formaliteleri yerine getiremeyince o imkanı kullanamamış. Hayat mücadeleden ibaret deyip kendi yetenekleri ile ortaya çıkan eserlerini 17 yıldan bu yana Küçükkuyu Marina’da satışa sunmaya başlamış, "Allah’a çok şükür çocuklarımı okuttum. Ülkeleri için örnek insan oldular. Yapıp sattığım turistik eşyalar ve yağlı boya tablolar geçimimizi rahat sağlıyor. Devlete vergimi de veriyorum. Bu arada SSK’dan da emekliyim. Eşim de çalışıyor. Burada huzurluyum. Sevdiğim işi yapıyorum. Müşterilerim de eserlerimi beğenerek alıyorlar." diyen Neriman, tezgahtarlıktan iş kadını olmanın gururu ile ne kadar övünse hakkıdır.