Mehmet Necati GÜNGÖR Aslında onlar hep kahraman. Her zamanın kahramanları. Her daim halk hizmetindeler. Geceleri gündüzleri yok. Ambülans şoföründen doktorlara varıncaya kadar bütün sağlık personelimize minnet borcumuz var. Virüs nedeniyle günlerdir, yorgun bedenleri üzerinde halk hizmetinden bir an bile geri durmadan çalışan kahramanlarımız. Sağlık personelimiz. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız, sekreterlerimiz ve sağlık sektöründe görevli olan herkes. Onlara olan sevgimiz, saygımız bir kat daha arttı. Bazı kendini bilmezler, onlara saygısız davranışlar içinde oldular. Hatta tartakladılar. Şimdi onlar bile bu kahramanlarımıza yaptıkları hareketlerinden dolayı utanıyorlardır. Utanmıyorlarsa insan değiller. Peki, devlet olarak o kahramanlara bu olağanüstü çalışmaları nedeniyle yapılan nedir? İşte bunu sorgulamak istiyoruz. Yapılan açıklamada hemen herkese ulufe dağıtır gibi sözler verilmesine rağmen sağlık personelimiz hakkında hiçbir iyileştirmeden söz edilmemesi içimizi acıttı. Onların maaş ve ücretlerine neden zam yapılmadı? Neden başka sosyal imkânlar tanınmadı? Bunları sorgulamak, vatandaş olarak hakkımız. Hepimizi iyileştiren ellere hiç mi insanlık borcumuz yok? Acilen bir fon oluşturulmalı, bu hizmeti veren sağlık personelimize imkânlar ölçüsünde ne tür maddi imkânlar verilebilecekse verilmeli. Ayrıca, toplumun yoksul kesimlerine de bir şeyler vermek gerekmiyor mu? Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilecek? Evine et götüremeyen insanlar nasıl bağışıklık kazanacak? Acilen bir Sosyal Denge Fonu Kurulmalı. Zenginden alınıp fakire verilmesine sağlayan bir fondan söz ediyoruz. Vergi konulacaksa, işte bu fon için varlıklılar için konulmalı. Ya da CHP’nin önerdiği Aile Sigortası Sistemi yürürlüğe sokulmalı. Varlığı ve iç barışı sürekli kılmanın yolu varlıklılar ile yoksullar arasında kurulacak denge ile sağlanabilir. Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti’nin “sosyal devlet” olduğu yazıyor. Bunun gereği her alanda yerine getirilmelidir.