Acıyan: Üniversite tiyatroları bir şekilde var olma çabası içerisinde

2019-2020 eğitim öğretim yılına başlayacak üniversite öğrencilerine, eğitimlerinin yanı sıra pek çok beceriyi kazandıracak olan okul bünyelerindeki topluluklara ilişkin Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tiyatro Topluluğu’ndan (ZİFTT) Tayfun Acıyan ile konuştuk. Deneyimli kadrosu ile her sezon ürettiği oyunlarla Başkentli tiyatro severler tarafından yakından takip edilen ZİFTT, yeni dönem öğrencilerini bekliyor

NAZ AKMAN - Yaklaşan 2019-2020 eğitim öğretim yılında Ankara’da okuyacak olan öğrencilere alternatif sağlamak için Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tiyatro Topluluğu’ndan (ZİFTT) Tayfun Acıyan (31) ile toplulukların önemi ve bireylere sağlayacağı kazanımlar hakkında söyleştik. Tiyatro, üniversitelilerin eğitimlerinin yanı sıra sosyalleşmek ve kültürel birikim sağlamak için yöneldiği toplulukların başında geliyor. Bireye sorumluluk alma, toplulukla hareket etme, üretilen ve sahnelenen oyunlarla kültürel birikim edinme, diksiyon ve etkili konuşma gibi sayısız avantaj sağlayan tiyatro ayrıca üniversitelerdeki topluluklar arasında daha disiplinli ve sürekliliği olan alanlardan biri. Biri uluslararası diğer ikisi ulusal olmak üzere 3 festivale imza atan ZİFTT, alternatif tiyatral üretimi esas alan tiyatro anlayışıyla her yıl topluluğa katılan öğrencilerle birlikte büyüyen bir aile. [caption id="attachment_162146" align="alignright" width="317"] Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tiyatro Topluluğu’ndan (ZİFTT)
Tayfun Acıyan[/caption] Her sezon en az bir oyun Eğitim sezonunun başlamasıyla birlikte ekibe girmek isteyen yeni üyelere ses, nefes, diksiyon, beden, ritim, karakter yaratma, doğaç eğitimi gibi oyunculuk eğitimi veren ZİFTT, her sezon en az bir oyun ortaya koyacak şekilde çalışıyor. Oyun çıkarmanın ötesinde sürekliliği ve kendini yenilemeyi ilke edinerek sanat yaşamına devam eden ZİFTT, bugüne kadar aralarında “Deli Dumrul”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Bir Yaz Gecesi”, “Bahar Noktası”, “Generallerin Beş Çayı”, “Birdy”, “Karanlıkta Komedi”, “Tom, Dick ve Haryy” ve “Sezuan’ın İyi İnsanı” gibi çok sayıda oyunu Başkentli tiyatro severlerle buluşturdu. ZİFTT, Ankara’daki üniversiteler arasında sahip olduğu 110 kişilik atölye sahnesi ile üyelerine sahne tozunu yutturabilen şanslı topluluklar arasında yer alıyor. Tavuk kümesinden sahneye dönüştürülen atölyede, teknik eğitimler, provalar ve oyunlar sahneleniyor. 25 kişilik oyuncu kadrosu ve teknik ekibiyle ZİFTT, katılımcılara üniversite sıralarında okurken aynı zamanda tiyatronun vazgeçilmez öğeleri olan dekor, kostüm, ışık, müzik, makyaj, dramaturgi ve reji ile tanışma imkanı sağlıyor. 2005 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne başlayarak topluluğa dahil olan Acıyan, gerek sahne önü gerekse sahne arkasında oyunların bir kısmını yöneterek ve rol alarak yaklaşık 14 yıldır topluluğun uzun soluklu olması için katkı sunuyor. Ankara’da tiyatro, amatör oyunculuk, tiyatro toplulukları ve teknolojinin gelişmesiyle sahnedeki değişimi konuştuğumuz Acıyan, üniversite topluluklarının bir şekilde var olma çabası verdiklerini söyledi. ZİFTT’in önceki yıllarda ulusal ve uluslararası festivallerle Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, İspanya ve Ukrayna gibi farklı ülkelerden gelen tiyatro topluluklarına ev sahipliği yaptığını söyleyen Acıyan, “Bu tarz organizasyonlar ciddi bir maddi kaynak gerektiriyor. Okulun belirli ödenekleriyle destek sağlanıyor ancak bu imkanlar da sınırlı seviyede. Bizler gibi üniversite çatısı altında kurulan topluluklar yönetmelik gereği sponsorluk alamıyor. Öte yandan yurt içinde turneye çıkarken de yine kendi imkanlarımızı kullanıyoruz. İlerleyen yıllarda imkanlarımız dahilinde en azından ulusal festivalleri yeniden yapmayı planlıyoruz” diye konuştu. Üniversitelerde tiyatro topluluklarına katılan öğrenci sayısının her yıl değişiklik gösterdiğini ifade eden Acıyan, “Her öğrencinin beklentisi farklı olabiliyor. Liseden belirli bir tiyatro alt yapısına sahip olan veya üniversiteye geldikten sonra sanata ilgi duyan öğrenciler bir hevesle topluluğa katılıyor. Ancak her yıl sezon sonu ekipte sadece 25 kişilik kemik bir kadro kalıyor. Bizler topluluk olarak profesyonel oyuncular yetiştirme kaygısı gütmüyoruz. Amacımız sanatı daha fazla öğrenciyle buluşturmak ve onlara tiyatroyla ilgili az da olsa bir alt yapı sunabilmek. Benim gibi okuldan mezun olup hala dışarıdan topluluğa katkı sunan diğer arkadaşlarım da benzer amaçlar için çalışıyor. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne başlayacak olan öğrencilere topluluğumuza katılmalarını öneriyorum. Burada ekipteki tecrübeli arkadaşlarımızdan faydalanıp, hem sanatın içinde olabilir hem de kaliteli zaman geçirebilirler” dedi. “Teknoloji, sahneyi yaşayan yer haline getiriyor” Teknolojinin gelişimiyle birlikte sahnenin de değiştiğini belirten Acıyan, sahnenin yaşayan bir yer haline geldiğini söyledi. Acıyan, “Tiyatroda görselleştirme çok arttı. Teknolojinin gelişmesiyle sahnede farklılaştı. Sahnede son dönemlerde kullanılan teknoloji, sinema efekti tiyatroda da uygulanmaya başladı. Tiyatroda da gelişmiş projeksiyon aletleri, mekanik ipler, dekor değişimlerinde kullanılan teknolojiler ile ışıkta önemli ölçüde değişimler oldu. Önceleri oyuncular sahneyi değiştirmek için ciddi bir çaba sarf ederken şimdi bu teknolojiyle beraber saniyeler için dekor değişebiliyor. Teknoloji, sahneyi yaşayan yer haline getiriyor” sözlerine yer verdi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün Ankara’da bulunması nedeniyle Başkentli izleyicilerin oyunlara daha kolay erişebildiğini söyleyen Acıyan, “Ankara çok fazla sahneye ve oyuna sahip. Özel tiyatrolar İstanbul’a kıyasla devlet tiyatroları ile rekabet edemediği için her sezon çok sayıda oyun çıkaramıyor. Bunun aksine İstanbul’da özel tiyatroların daha yaygın olduğunu görebiliyoruz. Turne bakımından da İstanbul’dan Ankara’ya gelindiğinde bilet bulmak imkansızlaşıyor. Devlet tiyatroları gösterimden 13 gün önce bilet satışını başlatıyor ve bir gün sonra oyunu izlemek için bilet almak istediğinizde tükendiğini görüyorsunuz. Bu nedenle Başkenttekiler tiyatro konusunda çok şanslı. Öte yandan oyuncular içinde Ankara’da oynamak daha heyecan verici. Ankara izleyicisi sanatsal faaliyetleri yakından takip etme imkanına da sahip olduğu için oyunları dikkatle izleyebiliyor” dedi.