Birsen GÜRDİL  Bence, Ocak 2019’un en önemli müzik ve sanat olayı muhakkak ki dünyaca ünlü bestekâr, piyanist Fazıl Say ile sanatsever Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir araya gelmeleridir. Sanatçılara ve sanatın her dalına elini uzatan Cumhurbaşkanı’mızınSay’ın konser verdiği salonda defalarca ayakta alkışlaması beni son derece duygulandırmış, mutlu etmiş, adeta sevinçten kendimi havalarda uçar bulmuştum. Bir müzik dâhisi ile bir Cumhurbaşkanının süper kalitede bir ortamda ve sahnede bir araya gelmesi bu kadar da önemli mi diye düşünenlerin varlığı bir tarafa Fazıl Say, gerçekten üstün yetenekli bir piyanist olmasının ötesinde söz, roman yazarı ve bestekârı olarak ta ün yapmış, dünya klasik müzik eleştirmenlerinin bile hayranlığını kazanmış bir Türk sanatçıdır. Fazıl Say, geride bıraktığımız yıllarda arkadaşları ile yazıştığı instagramında kullandığı bazı cümleler cımbızlanarak ünlü müzisyeni, bazı toplulukların boy hedefi yapmıştı. Yurtdışında verdiği konserlerin biletleri aylar önce satılıp, tükenirken, konser verdiği kentte dış ülkelerden bile dinleyici gelirken Fazıl Say’ın bu çalışmalarına, yurtdışındaki görevli diplomatlarımız daima ilgisiz kalmışlardı. Bunun üzüntüsünü içinden atamayan Say, yapılan duruşmalar sonunda çirkin ithamlardan kurtulmuş, devletin gizli protestosunu bir türlü üzerinden atamamıştı. Taki, 2018’in son aylarında kadar bu ilgisizlik, ünlü sanatçının annesinin vefatına kadar sürmüştü.Duyarlı insan, sevgisi yüreğinden eksik olmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fazıl Say’ı arayarak üzüntülerini, baş sağlığı dileklerini iletince anne acısı ile üzülen dünya starı Say, Başkan’ımızın bu davranışı ile fazlasıyla sevinmiş hatta çok mutlu olmuştu. Japonya’daki konserine yetişmek üzere Türkiye’den ayrılmak zorunda kalan piyanist, ülkesine dönüşte ise Çanakkale Belediye Başkanı’nın bir siparişi olan Truva adlı senfoni üzerinde tekrar çalışmalara başlamıştı. Gece gündüz süren yoğun gayretleri sonunda, on bir ay gibi kısa bir zaman dilimi içinde 35 dakikalık 4 senfoni ile oluşan Truva’yı tamamlamıştı. Eser, 2018 yazında Çanakkale’de ilk kez icra edilmiş, 10 bin kişiden fazla dinleyici sanatçıyı ayakta alkışlamıştı. Yurtdışından gelen Say hayranlarının arasında bulunan Avusturalyalı konuklarda Fazıl Say’ın bu üstün icrasına hayran kalmışlardı. Truva’nın ve Fazıl’ın başarısı bu kez de İstanbul’da tekrarlandı. Muhteşem senfoniyi dinleyen 10 binlerce Say hayranı müziksever, Çanakkale’de olduğu gibi ünlü besteciyi ayakta dakikalarca alkışlamışlardı. Truva Destanı’nı anlatan bu muhteşem senfoninin 3’ncü kez ise Ankara’da yapılacaktı. Say büyük bir jest yaparak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eşi ile birlikte konserine davet etti. Başkan, bestekarın bu inceliğine bir açıklamada bulunmadı ama ülke medyası katılır, katılmaz gibi müphem ifadelerle günden oluşturmuşlardı. 18 Ocak akşamı Ankara ATO Congresium Konser Salonu’nda olağan üstü güvenlik tedbirlerinin alınması, gerçeği ortaya çıkarmıştı. Başkan, eşi Emine Hanım, ABD’li senatör LindseyGraham, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fikret Oktay, bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu, Hulusi Akar, Ziya Selçuk, Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Orgeneral Yaşar Güler, Ömer Çelik ve pek çok sayıda büyükelçiler, üst bürokratlar, biletleri üç ay önceden tükenen Truva Sanatınıdinlemek için salondaki yerlerini almışlardı. Alkışlarla sahneye çıkan Say, değerli konukları selamladıktan sonra, “Hayatımın özel gecelerinden birini yaşadığımı düşünüyorum. Umarım sizlerde öyle düşünüyorsunuz” diyerek programına başlamıştı. Sanatın her bölümünde Say’ı ayağa kalkarak alkışlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sahneye çıkarak, hem tebrik etmiş hem de Âşık Veysel’in ilk taş plağı olan, “Kara toprak” plağını hediye etmiştir. Devletimizin yüce katının, Say’ın bu gösterisinekatılması, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de fazlası ile memnun etmişti. Erdoğan Ailesi, bu arada Fazıl Say’ı ve önümüzdeki günlerde hayatını birleştireceği müzisyen nişanlısı Ece Dağıstan’ı külliyeye davet etmişti. Ülkeyi kutuplaştırıyor diyenlere güzel bir ders veren Başkan, halka dönük, sanatkâr dostu bir yaradılışa sahiptir ve her vesileyle katkı sağlamaktadır. Dağıstan’da istikbal vadeden bir piyanist olmasının ötesinde insan sevgisi ile dolu yüreği dikkatlerden kaçmamıştır. Geçen yıl böbrek hastası olan kız kardeşine bir böbreğini veren Ece, Söz Fazıl Say’dan açılmışken, Nazım Hikmet’in 117’nci doğum günü etkinlikleri için yapılan organizasyonun prodüktörlüğünü de Say üstlenmiştir.