Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını insanların hayatında önemli değişikliklere yol açarken, salgın nedeniyle evlerine kapanan ve yapacak bir işi olmayan Hakkârililer bağ, bahçe ve tarla işlerini toplumsal dayanışmanın en köklü örneklerinden olan imece (zıbare) usulü ile yapıyor. Bölgenin önemli bir geleneği olan zıbare yöntemi ile her gün farklı bir aile ile dayanışılıyor.
ZEKİ DARA / HAKKARİ - 2019’un aralık ayında Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa süre sonra küresel bir sorun haline gelen koronavirüs Covid-19 salgını insanları etkilemeye devam ediyor. Uzmanlar üretim yapılmaması durumunda kıtlık yaşanabileceği uyarısı yaparken virüs nedeniyle dünya nüfusunun üçte birinin evine kapandığı bu sürecin ekin dönemine denk gelmesi çiftçileri farklı arayışlara yöneltti. Tarım ve Orman Bakanlığı da koronavirüs salgını nedeniyle tarımsal üretimin aksamaması için bir dizi tedbir almak durumunda kaldı. Geçimin büyük oranda tarım ve hayvancılık ile sağlandığı Hakkâri’de çiftçiler, salgın nedeniyle insanların can derdine düştüğü bu dönemde tarımsal üretimin sekteye uğramaması için işbaşı yaptı. Türkiye’nin bütün kentlerinde tarımsal işgücü mevsimlik işçiler ile karşılanırken Hakkâri’de tarım işleri imece halk arasındaki ismi ile “zıbare” yöntemi ile yapılmaya başlandı. Anadolu kültüründe toplumsal dayanışmanın en köklü örneklerinden olan imece Hakkâri’nin köylerinde insanları yeniden bir araya getirdi. Çukurca ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Narlı köyünde sulak alanlarda bulunan tarlalar pirinç ekimi için hazırlandı. Sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlayan Narlı köyünde her gün farklı bir ailenin tarlası ekiliyor. Geçimini tarımla sağlayan 59 yaşındaki Ahmet Akar, yıllardır ektiği pirinç tarlasını salgın tehlikesine rağmen ekmek zorunda olduğunu belirterek işlerini imece usulü ile yaptıklarını söyledi. Herkes gibi kendilerinin de virüs nedeniyle tedirgin olduğunu ifade eden Akar, şunları dile getirdi: “Bu yıl bahara farklı bir havada girdik. İnsanlar koronavirüs nedeniyle büyük bir endişe içerisinde. Büyük tehlikeye rağmen işimizi yapmak zorundayız. Çeltik tarlaları sadece nisan ayında ekilebiliyor. Biz de işimizi bitirebilmek için imece usulü ile çalışıyoruz. Biz bu dayanışmaya zıbare diyoruz. Bu güzel bir dayanışma örneğidir. Böyle olmasa işlerimiz bitmez. Bugün sıra bende. Bütün komşularım bana yardım ediyor. Yarın da ben onlara yardım edeceğim”. Yüksekova ilçesine bağlı Dedeler köyünde ise çiftçiler salgın dönemine denk gelen ekin döneminde tarlalarına buğday ve yonca ekme telaşına düştüler. Traktörle sürdükleri tarlasına buğday ektiklerini anlatan Muhsin Demir, koronavirüs salgını nedeniyle tedirgin olduklarını ifade ederek, “Tarım ve hayvancılık dışında yapacak bir işimiz yok. Tehlikeli de olsa geçimimizi idame etmek için işimizi yapmak zorundayız. Çünkü önümüzdeki süreçte neyle karşılaşacağımızı kestiremiyoruz. İşlerimizi yardımlaşarak yapmaya çalışıyoruz” dedi. Virüs nedeniyle okulların tatil edilmesi ve birçok meslek erbabının işine gidememesi nedeniyle yapacak işleri olmayanlar çok sayıda kişi ise geri geldikleri köylerinde bağ, bahçe işleri ile uğraşıyor. Bunlardan biri ise Şemdinli’de ücretli öğretmenken okullar tatil edilince yaşadığı Beşbulak köyüne geri dönen Samet Kom. Kardeşleri ile beraber bahçe işlerinde çalışan Kom, stres atmanın en iyi yolunun bir şeylerle uğraşmak olduğunu dile getiren Kom, günlerce evde kalmaktansa çalışmayı tercih ettiğini söyledi.
Editör: TE Bilisim