Kentsel dönüşüm balonu ortaya atıldığında, bu iş yürümez,” kentsel-rantsala”döner, ortaya tuğla ekonomisi! çıkar, alınan krediler üretim için değil, tuğla ekonomisine aktarılmaktadır. Gelin yapmayın etmeyin. ABD denilen devlet bu tuğla ekonomisinden iki defa sarsıldı demiştim. Yazılı basında, görselde defalarca tekrarladım, netice buyurun görün. 3.250.000 bin konut alıcı bekliyor. Bu miktarın yarısından fazlası markalı konut. 500 bin ila 1.500.000 arası fiyatlarla satışa çıkartılmıştır… Hesapsız, kitapsız işler, sonunda kendisini dişler… Bu arada esas mağdur olanlarda, vatandaşlar. Kanunu olmayan müteahhitliğin sonucu bu olsa gerek… Almanya’nın tamamında, 3600 müteahhit varken, Türkiye’de 300.000 binin üzerinde müteahhit mevcuttur… Canı isteyen müteahhit! olabiliyor… 1999 depreminden hiçbir kurumun ders almadığı görülmektedir. Binaları sağlamlaştırmak yerine kentsele kurban etmişlerdir. Deprem ders verir ama acılı olur… ‘‘Sizi deprem olarak ben değil, karpuzcu müteahhitlerinizin yaptığı binalar öldürüyor, kulaklarınız gözleriniz kapalı mı?’’ diye basbas bağırmaktadır. Ardındanda ‘‘Ey belediyeler, kontrol mekanizmaları, kontrollerinizi doğru yapın, önünüze gelene ruhsat vermeyin’’ ikazında bulunmaktadır. Ve deprem bir soru daha soruyor ve cevabını da kendisi veriyor ‘‘Yedi ay içerisinde 32 fabrika yandı, yoksa rezidans dikilmesi için mi yandılar?’’ Netice olarak alınan krediler gömüldü. Gayrimenkulde balon oluştuğuna göre, bu kredileri nasıl ödeyecekler?.. Ödeyemezseler de canları sağolsun… Kamu bankaları ‘‘görev zararı’’ yazarlar, tüyü bitmemiş yetim hakkının bulunduğu hazinede öder…