Taner DEDEOĞLU Genç Türkiye Cumhuriyeti, kadınları iş hayatına ve kamusal alana dahil etmek amacıyla çeşitli eğitim programları uygular. Kız Enstitüleri ve kadınlara meslek edindirmek amacıyla da Akşam Kız Sanat Okullarıyla bu alanda hizmet verilir. Bu okulları bitiren öğrencilerin hayatlarını kazanabilmeleri, mesleki gelişimleri, ticari hayata uyum sağlamaları amacıyla da Olgunlaşma Enstitüleri devreye girer. Yurtiçinde eğitim ve sektöre önemli katkılarının yanı sıra birçok ülkede yaptığı çalışmalar ile de ‘Kültür Elçisi’ unvanını alan Ankara Olgunlaşma Enstitüsü ile Zaman Tüneline giriyoruz. Olgunlaşma Enstitüleri; öğrencilerin mesleki bilgi, görgü, beceri ve zevklerini artırmak, onlarda teşebbüs kabiliyeti ve kazanç fikrini geliştirmek ve meslekleriyle hayatlarını kazanabilecek şekilde yetişmelerini sağlamak amacıyla, sadece mesleki yetenek derslerinin verildiği yaygın eğitim kurumları olarak tanımlanabilir.  Kuruluş amacı ve işlerliği özel bir yönetmelikle belirlenen Olgunlaşma Enstitüsünün ilki, 1945 yılında İstanbul Beyoğlu’nda açılır. İki yıllık eğitim veren, döner sermayeli yaygın eğitim kurumu olan Olgunlaşma Enstitülerinin ikincisi de 1958 yılında Ankara’da hizmete girer. Türkiye’nin kalkınma hamleleri içinde bulunduğu, meslek okullarının ve meslek programlarının arttığı hatta 6. Milli Eğitim Şurasında, mesleki ve teknik öğretimin ön planda olduğunun vurgulandığı günlerde, Olgunlaşma Enstitüleri öne çıkar. Ülke nüfusunun yarısını oluşturan genç kız ve kadınlara mesleki eğitim sağlamada başta gelen kurumlardan birisi olur. Ankara Olgunlaşma Enstitüsünde öğretim, 1 Kasım 1958 günü Maltepe semtindeki daha sonra“Polisevi” olan, o günlerde Erkek Sanat Enstitüsü olarak kullanılan binanın bir katında başlar. Kısa bir süre sonra Sakarya Caddesindeki Ersan Apartmanına taşınan okul, 1962 yılında da bu günkü binasına geçer. [caption id="attachment_91432" align="aligncenter" width="493"]1968 Lale Belkıs                                             1968 Lale Belkıs[/caption] CUMHURİYETİN İLK BİNALARINDAN Ankara Olgunlaşma Enstitüsü binası 1927 yılında, Maarif Vekâleti tarafından, İsviçreli mimar Ernst Elgi’ye modern okul binası projesi olarak yaptırılır. Aynı mimarın eseri olan ve 1930 yılında yanına inşa edilen İsmet Paşa Kız Enstitüsü binası ile bir bütünlük içindedir.  1936 yılına kadar ülkemizde kalan, mimar Ernst Elgi;  1927-28 döneminde Devlet Konservatuvarı (Musiki Muallim Mektebi),1928-30da Erkek Ticaret Lisesi, 1933 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Zootekni, Anatomi-Patoloji, Şarap ve Süt Enstitüleri ile Rektörlük Binası, 1935 yılında Mülkiye Mektebi ve 1936 yılında da Gazi Lisesi binalarını inşa eder. Elgi ayrıca İstanbul Üniversitesi Botanik-Zooloji ve Anatomi-Patoloji Enstitüleri inşaatlarında da danışman olarak çalışır ve ülkemize çok önemli eserler armağan ederek ayrılır. Uzun yıllar Türk Modasına öncülük yapan Ankara Olgunlaşma Enstitüsü; kültürümüzde önemli bir yer tutan Türk El Sanatlarını araştıran, geliştiren, özenle koruyarak, çağdaş yorumlarla sunan, özelliklerini bozmadan gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan bir kurum olur. El sanatları örneklerini aslına uygun bir şekilde tanıtmak, yaşatmak, geliştirmek ve günün anlayışıyla yorumlayarak gelecek kuşaklara aktarmada da öncü bir okuldur. Olgunlaşma Enstitüsü Yönetmeliğinde 1997 yılında yapılan değişiklikle de mezunlarına “ustalık” statüsü getirilir. [caption id="attachment_91433" align="aligncenter" width="512"]                                Emel Korutürk (Fahri Kotutürkün eşi)[/caption] ON İKİ OKUL Bugün, on bir ilde on iki Olgunlaşma Enstitüsü hizmet veriyor. Ana ders programı dışında yöresel bazı özellikler taşıyan bölümlerin de olduğu okullar şöyle: İstanbul Beyoğlu ve Sabancı, İzmir Konak, Adana Seyhan, Antalya Muratpaşa, Bursa Osmangazi, Diyarbakır Yenişehir, Samsun İlkadım,  Eskişehir Odunpazarı, Konya Selçuklu, Trabzon Ortahisar, Mardin Artuklu, Kayseri Kocasinan ve Ankara Olgunlaşma Enstitüleri. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü; özel yapılmış büyük atölyeleri, prova salonları, bekleme salonları, yemek atölyesi, özel misafir kabul salonu ve defile salonu iletüm ihtiyaçları karşılanan bir binada hizmet veriyor. Enstitü, kuruluşundan beri; Dikiş, Moda, Çiçek, Resim, Çamaşır, Fantezi Nakış, Beyaz Nakış, Tük işi, Sırma ve Konfeksiyon atölyelerinde eğitim yapılıyor.Olgunlaşmanın eğitim programlarına geleneksel bölümlerin yanı sıra günün koşullarına uygun bölümler de ekleniyor. [caption id="attachment_91434" align="alignright" width="296"]                 1966-Esin Afşar[/caption] KONFEKSİYON ATÖLYESİ Makineleşen dünyan şartlarına uyarak hazır giyim ihtiyacı karşısında Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, 1959-60 öğretim yılında ülkemizde ilk defa Konfeksiyon konusunda İsviçreli bir uzman gözetiminde 90 öğrenci ile derse başlamış.  1960 yılında da ülkemizdeki ilk Konfeksiyon Atölyesini açan Olgunlaşma Enstitüsünde öğrenci sayısı iki yüze çıktığı da okul tarihçesinde yer alıyor.   1977 yılında Taş Bebek, 1982 yılında Makine Nakışları ve Sanat Seramiği,1984 yılında da Dokuma,1991-92 yılında Moda Tasarım bölümü ardından da Grafik Tasarım, Ayakkabı Tasarım ve kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden Sadekârlığı canlandırmak için de 1995 yılında Takı Tasarım gibi bölümlerde de öğrenci  yetiştirilmiş.2002 yılında El sanatları ve Teknolojisi, Sanat ve Tasarım, Seramik ve Cam Teknolojisi, Ayakkabı ve Saraciye, Yiyecek ve İçecek Hizmetleri öğretime açılmış. Enstitüde, 2007 yılında da Tanıtım Pazarlama Bölümü ve Araştırma Bölümü de hizmet içinde yerini almış. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü de çeşitli illerdeki okullar gibi aynı amaçlarda hizmet vermekle birlikte, modern Cumhuriyetin simgesi olan başkent Ankara’da olmasından dolayı da farklı amaç ve faaliyetlere sahip. Başkentin bu önemli kurumunun konukları da doğal olarak protokol ağırlıklı. Mevhibe İnönü,  Atıfet Sunay, Emel Korutürk, Nazmiye Demirel,Firuzande Çağlayangil başta olmak üzere birçok siyasi ve bürokrat eşi ile ülkemizi ziyaret eden; SophiaLoren-Carlo Ponti,  İngiltere Kraliçesi Elizabeth, İran Kraliçesi Farah Diba, Prenses Süreyya ve birçok devletten birçok ünlü isim bu özel kurumu ziyaret ederek ürünlerine sahip olmuş.Ankara’daki diplomat eşlerinin de uğrak yeri olan enstitü, çeşitli yurtdışı organizasyonlar ile de birçok ülkede, el sanatlarımızdan örnekler içeren giysilerle defile yapmış veya bunları sergileme fırsatı bulmuş. Bu çalışmaları ile de enstitü hak ettiği “Kültür Elçisi” unvanı kazanmış. El sanatlarının araştırılması, derlenmesi, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve tanıtılması, değerlendirilip pazarlanması, böylece de kadınların bu alanda üretici duruma getirilmesi amacıyla Araştırma, Tanıtım ve Pazarlama bölümü de kurulan Ankara Olgunlaşma Enstitüsü,  bünyesinde bu çalışmaları için de bir Arşiv Birimi oluşturmuş. Araştırma esasına dayanarak, aslına uygun, doğru bilgilerle, özgün tarzda yorumlanan ve üretilen ürünler, sergi veya sunumdan sonra, müzeye, arşive veya satış bölümüne ayrılıyor. Marka Tescil Belgesiyle üretilen her orijinal ürün, temsil niteliğiyle de satış bölümünde alıcılar ile buluşuyor. Tasarım ofislerinde çizilen, nakış atölyelerinde işlenen, giyim atölyelerinde dikilen, moda bölümlerinde üretilen aksesuar ve şapkalarla bütünleşen Enstitü koleksiyonları, öğretmen ve öğrencilerin el emeği ve göz nuru ile oluşuyor. HAK EDİLMİŞ ÖDÜLLER Yerli ve yabancı konukların taleplerini, geleneksel giyim ve el sanatlarının çağdaş tasarımları ile karşılayan Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, doğal olarak da birçok ödülü hak etmiş.  Bunların sıralaması da şöyle: 1974 yılında Birmingham’da İngiltere Kraliyet Sarayı, Defile Kupa Ödülü,  1985 yılında, Polonya-Krakow 6. Uluslararası Folklorik Bebek Bienalinde “Bergama- Kapıkaya Kına Gecesi” Kompozisyonu ile Dünya Birincisi,  aynı yarışmada yapma Bebek Bienalinde de “Erzurum- Bindallı Bayrak Altında” kompozisyonu ile Jüri Özel Ödülü, 1986 Kültür ve Turizm Bakanlığı Folklorik Bebek Yarışmasında İkincilik ödülü, 1987 yılında Polonya Krakow uluslararası Folklorik Bebek Bienalinde “Bursa- Keles Gelin Hamamı” kompozisyonu ile Mansiyon, 1990 yılında İtalya- Amalfi  “Geleneksel Avrupa Gelini” yarışmasında ‘Avrupa Gelini’ unvanı, 1990 yılında yurtdışı pazarları için çekilen “Motiflerin Dili” adlı dizinin hazırlanmasında sanata Katkılarından dolayı TRT Genel Müdürlüğü şilti, 2001 DÖSİM Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması, Jüri Özel Ödülü, 2007-08 yılları Milli Eğitim Bakanlığı Proje Tabanlı Beceri Yarışması Mansiyon, 2008 yılında Ankara Kitre Bebek Yarışmasında 3 adet il birinciliği ve Türkiye üçüncülüğü, 2010 ve 13 yıllarında da Kaliteli Kurum Kategorisinde Altındağ ilçesi Başarı Belgesi ve para ödülü. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü; kurulduğu 1958 yılından günümüze kadar geleneksel Türk Giyim ve Türk El Sanatlarını araştıran, geliştiren, kültürel zenginliğimizi çağdaş tasarımlarla yurt içi ve dışında sergi, fuar ve defilelerle tanıtan, ulaşılan tüm bilgi ve belgeleri arşivleyerek bu değerleri gelecek kuşaklara taşımayı amaçlayan bir eğitim-öğretim ve araştırma kurumu olarak hizmet vermiş ve vermeye de devam ediyor.Bir başka deyişle, Türk gelenekleri içerisinde yer alan her türlü olgu, Ankara Olgunlaşma Enstitüsünün ilgi alanına giriyor. [caption id="attachment_91436" align="aligncenter" width="600"]                                                                        15. yıl[/caption] ATATÜRK GİYSİLERİ Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, Cumhuriyetimizin 75. Kuruluş Yıl dönümü kutlamalarında, sanatsal ve kültürel bir yaklaşımlaönemli bir çalışma yapmış. Enstitü, Atatürk’ün askeri ve sivil yaşamındaki giysilerini günümüz kadın ve erkek giysilerine uyarladığı gibi, ulu önderin giysilerinden bir kısmını da aslına uygun olarak çalışılmış ve  “Atatürk’ümüz, Cumhuriyetimiz, Kadınlarımız” alı koleksiyonu hazırlanmış. Anıtkabir müzesindeki Mustafa Kemal Atatürk’ün çeşitli dönemlerdeki giysileri üzerinde uzun çalışmalar sonucu elde edilen çizimlerle ulaşılan koleksiyon 35 parçadan oluşuyor.  Tüm enstitü elemanlarının büyük bir onur ve gururla hazırladığı ve kronolojik sırayla, şiirsel metin ve uygun müzikler eşliğinde sunulan “Atatürk Giysi Koleksiyonu”, Ankara Olgunlaşma Enstitüsünün Atasının aziz hatırasına armağanı olarak tanımlanıyor. En eski dokuma tekniği olan Kutnu, Yöresel, Abiye, Sanatsal, Gelinlik, Kınalı Gelin ile Fatih ve Mevlana konulu Giysi Koleksiyonları da Enstitünün önemli birer hazinesi durumunda. Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılı nedeniyle, desen ve motif araştırmaları için de önemli bir kaynak olan, 1008 etnografik eserden oluşan,  “100.Yıl Müzesi” de,  Öğretmenler Gününün ilk kutlanıldığı, 24 Kasım 1981 tarihinde enstitü bünyesinde açılmış. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, Anadolu kültürünün eşsiz bir kaynak olduğu inancıyla araştırma, üretme ve tanıtma görevini üstlenerek, unutulmuş değerlerimizi gün ışığına çıkartıp gelecek nesillere aktarma görevini sürdürüyor.  Olgunlaşma Enstitüsü; Ar-Ge çalışmaları ile yok olmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlarımızı yeniden kazanma, Anadolu kültüründe önemli bir yer tutan törensel olgular, yöresel giyim-kuşam, takı, dokuma, süsleme gibi bu toprağın duygusunu, dokusunu, kokusunu yansıtan ürünleri çağdaş tasarımla günlük kullanıma sunma çabasında. Öğretmen ve usta öğrencilerin özverili çalışmaları sonucunda oluşturulan çeşitli koleksiyonlar yurt içi ve dışında haklı bir ün kazanmış. Ayrıca bu çalışmalardan elde edilen bilgi, desen, motif, model, kalıp gibi veriler de gelecek nesiller için okul arşivinde zengin bir bilgi birikimi oluşturmuş durumda. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü; oluşturduğu bu koleksiyonlarla, Türk kültürünü, Türk kadınının beceri ve zarafetini tanıtmada birçok ülkede kültür elçiliği görevini de üstlenmiş. Enstitü, eğitim ve üretim sınıflarından oluşan iki yıl süreli sertifika eğitimi ile sektörlerin gereksinim duyduğu alanlarda ara eleman yetiştirme çalışmaları ile yurt hizmetine devam ediyor.