HABER VE FOTOĞRAFLAR / ORHAN GÜRDİL (ANKARA) - Geride bıraktığımız hafta sonunda Türk-Japon Vakfı Kültür Merkezi’nde düzenlenen yeni yıl konserine katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi’nin genç ve yetenekli sanatçıları bu etkinlikte yer almışlardır. Türk-Japon Vakfı’nın yeni başkanı Prof. Dr. Nejat Bora Sayan, açılış konuşmasında bu gösterinin ocak ayı sonuna sarkmasının nedenlerinin yurtdışında ve yurtiçinde meydana gelen üzücü olayların sebep olduğunu belirtmiştir. Ankara kültür ve sanat hayatına yaptığı çok çeşitli etkinliklerle örnek bir irfan yuvası olan vakfı, bu kez de Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin güçlü sesleri ile başkentli sanatseverlerin beğenisine sunulan bu organizasyonu gerçekleştirmiştir. Tabi operanın zarif bale sanatçılarını da bu güzel programda görmenin ayrı zevkini belirtmek isterim. Soprano Nihan İnan, Mezzo Soprano Hatice Zeliha Kökcek. Tenor Oğuz Sırmalı, Bariton Umut Kosman, Bas Yiğitcan Tatlıoğlu’ndan oluşan sanatçıların yanı sıra Şeyma AKBAY, Sevgül Eylül Uğural ve Zeynel Can Soylu’nun da katılımı ile gerçekleşen konser ve gösteri Özdemir Sabancı Salonu’nu dolduran sanatseverler tarafında zevkle ve gururla izlenmiştir. Geceye katılımın fazlalığı yüzünden, salonun ve balkonların dolması üzerine pek çok sanatsever yılın bu muhteşem gösterisini izlemekten mahrum kalmıştır. Öyle tahmin ediyorum ki ilerideki aylarda bu doyumsuz konserin yine bu salonlarda tekrar edilmesi mümkün olacaktır. Bu ilginin bir nedeni de, bugün opera ve bale binası olan sergiden bozma yapının seyirci kapasitesinin az olmasından ileri gelmektedir. Bırakın salonu, sahne, sahne önü, orkestra topluluğunun oturduğu bölüm ve de sanatçıların makyaj yapı, giyinip kuşandıkları yerlerin çok az ve d ar oluşunu da hesaba katmak gerekmektedir. Yani başkent Ankara’ya muhteşem bir konser kompleksi yapılması şarttır. Bu başkentlilerin ve bu yuvada görev yapan tüm sanatçıların en tabi hakkıdır. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası salonunun yapımı yılan hikâyesine döndüğü bir zamanda böyle bir opera binasının yapılabilmesi de uzun yılların ötesinde bir hayaldir. Birn Sidney, bir Moskova, bir Milano, bir Viyana, Londra, New York gibi dünya çapında üne kavuşmuş opera binaları gibi bir opera binasına sahip olmak için çok ama çok uzun yıllar beklememiz gerekmektedir. Neyse ki, İstanbul Taksim Atatürk Kültür Merkezi’nde inşası sürmekte olan yeni kültür sarayı birazda olsa biz sanatseverleri teselli etmektedir. Konsere; Şeyma Akbay, Sevgül Eylül Uğural ikilisinin güzel bir dans gösterisi ile başlandı. Escala-Chi Mai adlı düet dansı müteakip Mazzo soprano Hatice Zeliha Kökcek, G. Bizet’in Oureton coeur adlı bolerosu ile sahnede yer aldı. F. Wildhorn’nun-Someone like you ve Jekyli and Hyde adlı parçalarını soprano Nihan İnan’dan dinledik. Bariton Umut Kosman bize G.Bizet’ten Votre Toast ve Carmen’den yapıtları sundu. S. Ada-Asla-Ali baba 40 haramiler; bas Yiğitcan Kosman’ın güzelsesinde anlam buldu. Mezzosoprano Hatice, bariton Umut, bas Yiğitcan, tenor Oğuz, soprano Nihan opera dünyasının ünlü müzisyenlerinin birbirinden güzel eserlerini, güzel sesleri ile ve üstün yetenekleri ile dinleyicilerine sundular. Sarı Gelin türküsünü Sevgül Eylül Uğural ve Zeynel Can Soylu’nun kıvrak dansları eşliğinde dinledik. Soprano Nihan, programa bir renk katarak, “Kalbe dolan o ilk bakış” adlı Türkçe şarkıyı söylemesiyle konuklar fazlası ile memnun oldu. O ci Corniye adlı çok sevilen melodiyi tenor Oğuz’dan dinledik. Bu arada Oğuz Sırmalı, bir jest yaparak salonda dinleyiciler arasında bulunan Azerbaycan’ın Türkiye Büyükelçisi’ne hitaben bir Azeri türküyü büyük alkış sesleri arasında icra etti. Bas Yiğitcan, J. Stein’in çok ünlü şarkısı, “Ah bir zengin olsam”ı parçaya anlam veren hareketlerle okurken, salondan şarkıya sesleri ile katılan konuklarda vardı. Tenor Oğuzhan’dan sonra programa katılan tüm solistler sahneye çıkarak Eduardo di Capua’nın O Sole Mio adlı dünyaca ünlü parça, “Benim Güneşim”i söylemeden önce bu gecenin düzenlenmesinde büyük katkıları olan Oğuz Sırmalı, salonda asılı duran Atatürk portresini göstererek işte bizimde güneşimiz demesi, salondan coşkulu alkışlarla karşılık buldu. Konserden sonra vakfın lobisine çıkan sanatçılar, saatler süren fotoğraf çekimlerine hedef oldular. Samimiyetleri, mütevazılıkları ile gönüllerde taht kuran üstün yetenekli sanatçılarla bizim gibi Murat Karahan’da gurur duyması gerekir. Sezonun bu ilk muhteşem konseri için kültür vakfına, pek çok eski bakan, dış ülkelerin Ankara büyükelçileri, milletvekilleri, bürokratlar, özel davetliler, başkentin elit tabakası ve sanatsever Ankaralılar katılmıştır. Bu arada Türk-Japon Vakfı’nın yeni başkanı Prof. Dr. Nejat Bora Sayan’ı da yürekten kutlamalıyız. 
Editör: TE Bilisim