İzmir, iş makinaları sektöründe üçüncü sırada yer alıyor

Türk iş ve inşaat makinaları sektörünün öncü kuruluşu Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) tarafından, İzmir’deki üye firmalar Hidromek ve Betonstar’ın üretim tesislerine düzenlenen ziyarette, iş makineleri sektörünün mevcut durumu masaya yatırıldı

NAZ AKMAN - Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) tarafından İzmir’de gerçekleştirilen basın toplantısında, iş makinaları sektörünün Türkiye ve dünya pazarındaki yeri, mevcut durum, ithalat ihracat payı ile yeni gelişmeler hakkında bilgiler verildi. İMDER üyesi en büyük firmalardan Hidromek ve Betonstar fabrikalarına gerçekleştirilen ziyarette,İzmir’den yapılan iş ve inşaat makinaları ihracatının 2018 yılında, 2017 yılına oranla yüzde 45 artış gösterdiği, bu yılın ilk 10 ayında İzmir’den 100 milyon USD’ye yakın ihracatın gerçekleştiği ve böylelikle bu rakamla Türkiye iş ve inşaat makinaları sektörünün ihracatının yüzde 10’unun İzmir’den yapıldığı belirtildi. İzmir’in sektörel büyüklük açısından üçüncü sırada yer aldığına dikkat çeken İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, Türk iş makinaları sektörünün, pazar büyüklüğü olarak Avrupa’da yedinci, dünyada 11’inci sırada yer aldığını, sektörün, 28’i Avrupa Birliği üyesi ülke olmak üzere toplam 133 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Bugün, 16 bini kadın olmak üzere yaklaşık 131 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan iş makinaları sektörünün mevcut durumuna ilişkin bilgi veren Özgen, iç pazardaki daralmaya da dikkat çekti. Özgen, “Kurlardan kaynaklı maliyet artışı, faizlerin artması nedeniyle işletme sermayesi bulmada yaşanan sıkıntılar ve talep daralması sektörün yaşadığı zorlukları ifade eden en önemli üç unsur olarak karşımıza çıkıyor. İş ve inşaat makinaları pazarı yılın ilk 11 ayında yaklaşık yüzde 60 küçüldü. Ancak sevindirici bir haber vereyim. Ekim ayında iş ve inşaat makinalarının satış adetleri 2018 Ekim ayına göre yüzde 32 oranında artış gösterdi. Gerek üretim yapan firmalarımız gerekse ticaret yapan firmalarımız bu süreçte her zamankinden daha fazla çaba sarf ederek ekonomimize katkı sağlamaya çalışıyorlar. Önümüzdeki sene için de pazarın yüzde 15-20 civarında büyümesi bekleniyor. Eximbank’ın destek programlarının daha aktif hale gelmesini bekliyoruz” diye konuştu. Özgen, bu yıl ilk defa sektörün ihracatının ithalatı geçtiğini açıklayarak, “Bu yılın ilk 10 aylık döneminde, sektörümüzün 1 milyar 148 milyon dolarlık ihracatı oldu. Buna karşılık ithalat çok ciddi daraldı ve 665 milyon dolara düştü. İlk 10 ay itibariyle ilk defa ithalattan fazla ihracat yaptık. Yıl kapandığında ihracatta yüzde 20’ler mertebesinde artış olacağını düşünüyorum.Türk iş makinaları sektörünün geleneksel pazarları Avrupa, Orta Doğu, Rusya, Orta Asya ve Afrika’dır. Sektör yeni hedef pazarlar ile ihracat ağını genişletmeye çalışmaktadır. Son yıllarda Latin Amerika, Çin ve Avustralya kıtaları da hedef pazarlar arasına eklenmiştir. Üstün kalitesi ve iyi fiyat performansı ile dünya üzerinde önemli ölçüde tercih edilen bir konumda olan Türk iş makinaları sektörü, bu özellikleri ile hedef pazarlarında en kısa zamanda yer alma konusunda iddialıdır” dedi. “Günümüzdeki konvansiyonel iş ve mesleklerin neredeyse yüzde 50'si 2050 yılına geldiğimizde olmayacak” Özgen, endüstri 4.0 uygulamalarına ilişkin ise “Sektördeki bir diğer gelişme ise iş makinalarının uzaktan takibine imkan veren uygulamalardır. Çeşitli teknolojiler ile iş makinaları çalışırken makinadan veri alınabilmekte ve bu veriler makinanın arazide kaç saatten çalıştığından, çalışırken verdiği arızalara kadar dayanıyor. Bu teknolojiler ile makinalardan kaynaklanabilecek arızalar önceden tespit edilebiliyor ve makinaların verimliliği de düzenli bir şekilde ölçümlenebiliyor. İş makinaları sektörünün üretim aşamasında da endüstri 4.0 ve dijitalleşme dönüşümlerini yaşanıyor. Bu dönüşüm, üretimde kapasite artışına imkan veriyor. Aynı zamanda da yaşanabilecek hataları ve iş kazalarını da en aza indirgiyor.Endüstri 4.0'ı insan faktörünün önemli ölçüde üretim dışına çıktığı, dijitalleşmenin üretim tarafında yer aldığı bir süreç olarak tanımlayabiliriz. Üretimle ilgili nesneler, diğer bir ifadeyle üretim tesisi, üretim tesisi içindeki tezgahlar hatta üretilen nesne hepsi gerçek anlamda haberleşme içerisinde oluyor. Ülkemizde de yeni yapılan yatırımların bir kısmında bu konu önemli ölçüde yer alıyor. Bunun bir adım ötesi otonom makinalarına geçiş olacak. Bu, gerçekten elle tutulacak kadar yakın bir gelecekte olacak. Gelecekte sahada kendi arasında haberleşen iş makinaları ve tüm makinaların bir kişi tarafından tek masadan yönetilmesi oldukça mümkün görünmektedir. Avrupa ülkeleri de buna odaklanmış durumda. Çok yakın gelecek için şunu söylemek mümkün. Günümüzdeki konvansiyonel iş ve mesleklerin neredeyse yüzde 50'si 2050 yılına geldiğimizde olmayacak” sözlerine yer verdi. 100’ün üzerinde ülkede Hidromek imzalı iş makinası Bu yıl kuruluşunun 41’inci yıldönümünü kutlayan Hidromek, İMDER, tarafından açıklanan verilere göre; Türkiye’de son 10 yıldır kazıcı yükleyici, son yedi yıldır hidrolik ekskavatör ve ilk kez motor greyder satışlarında pazar lideri konumunda. Dünyada 100’ün üzerinde ülkede yaklaşık 45 bin Hidromek iş makinesinin çalıştığını vurgulayan Hidromek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ahmet Bozkurt, yaklaşık 1.800 kişiye istihdam sağladıklarını, bu sayının yaklaşık yüzde 15’inin ise yurt dışı firmalarında çalıştığını ifade etti. Hidromek’in yıllık üretim kapasitesinin yaklaşık 10 bin adet olduğunu açıklayan Bozkurt, Hidromek’in yurt içinde 12 adet bölge yöneticiliği, sekiz adet bölge servis merkezi ve 57 adet yetkili servis aracılığı ile hızlı ve yaygın satış sonrası hizmet sunduğunu söyledi. Bozkurt, “Hidromek yurt dışında 80’in üzerinde sahip olduğu bayi ağı ve doğrudan gerçekleştirdiği faaliyetler ile var olduğu tüm pazarlara daha yakın olmayı, rakipleri ve pazar dinamiklerini takip ederek, gerekli aksiyonları almayı hedefliyor. Bu hedefler doğrultusunda yurt dışındaki yetkili bayi yönetimi, satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmek üzere İspanya’da Hidromek West, Rusya’da Hidromek Rus ve Japonya’da Hidromek Japan satış ve satış sonrası hizmetler merkezimiz var. Ayrıca 2014 yılında Tayland’da bulunan Mitsubishi firmasından motor greyder iş kolunun satın alınması sayesinde uzak doğu pazarlarında önemli dağıtım kanallarına da sahip olduk. Bu şekilde, bu pazarları daha yakından tanıyarak, Hidromek’i de bu pazarlarda tanıtma şansını yakaladık” diye konuştu. “Dünyada ilk yüzde yüz elektrikli lastikli ekskavatör” Bozkurt, HİDROMEK adına 2019 ve 2020 yılına ilişkin değerlendirmesinde, “Bu yıl, yurt içi iş ve inşaat makineleri pazarının önemli ölçüde daraldığı bir yıl olarak kayıtlara geçerken Hidromek, ihracat tarafında hem organizasyonunu güçlendirmesi hem de faaliyetlerini artırması ile iç pazarın daralmasını önemli ölçüde telafi etti. 2019 yılı sonunda satışlardaki ihracat payının yüzde 70’e yaklaşacağını ön görüyoruz. 2020 hedeflerimiz ise, en büyük pazarımız olan Türkiye’deki konumumuzu pekiştirmek ve güçlendirerek sürdürmektir. Ayrıca ürün grubunda müşteri ihtiyaçlarını bir bütün olarak karşılayabilmek adına yeni ürün modellerini üretmeyi planlıyoruz. Global ölçekte ise hedef pazarlarımızda pazar payını artırarak Hidromek markasının tüm hedef pazarlarda bilinirliğini ve mevcudiyetini güçlendirmek istiyoruz. Dördü Ankara’da, biri İzmir’de, diğer Tayland’da olmak üzere altı üretim tesisinde kazıcı yükleyici, hidrolik ekskavatör, lastikli yükleyici, motor greyder ve toprak silindiri üretimi yapan Hidromek, elektrikli araçlar kategorisinde de uzmanlaşma hedefi ile dünyada ilk olan yüzde yüz elektrikli lastikli ekskavatörü geliştirdi. Hidromektarafından geliştirilen yeni MG230-5 motor greyder ise Japonya’ya ihraç edilen ilk iş makinesi oldu. 2018 yılında ikinci AR-GE merkezini de kuran Hidromek’in, toplam 17 adet uluslararası prestije sahip tasarım ödülü bulunuyor” dedi. Betonstar 2019 yılında ihracat rakamını 2,5 kat artırdı Betonstar Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Oğuz Diken, 2019 yılında, yıllık ihracat rakamını 2,5 kat artırarak son 12 yılın rekorunu kırdıklarını açıkladı. Betonstar’ın, satış, üretim, montaj, servis ve yedek parça departmanlarında toplam 200 kişiyi istihdam ettiklerini ifade eden Diken, “Yılda 144 adet kamyona monte beton pompası üretim kapasitesine sahibiz. Gerektiğinde ise kapasite artımını sağlayacak alan ve ekipmanımız da bulunuyor. Dünyada 6x4 kamyona monte edilebilen 40 metre basma yüksekliğine sahip beton pompasını dizayn ve üretmeyi başarmış ilk firmayız, yine dünyada 8x4 kamyona monte edilen 47 metre basma yüksekliğine sahip beton pompasının kara yolları regülasyonuna uygun olarak üreten ilk firmayız.Özellikle son iki üç yıldır Avrupa’nın tam da beton pompası konusunda yeni bir markaya ihtiyaç duyduğu anda Betonstar’ın bu boşluğu doldurmaya başlamış olması bize önemli bir görev yükledi. Son altı yılda ürün gamına tamamı ile yeni dizayn toplam 13 model kamyona monte (mobil) ve üç model de sabit tip beton pompası ekledik” ifadesini kullandı. “Slurrymixer’ ilk ürünümüzü sattık, Almanya’da çalışıyor” Betonstar’ın İzmir’deki çalışmaları ve yatırım hedefleriyle ilgili bilgi veren Diken, “Betonstar, model ve dizayn çalışmalarının yüzde 95’ini tamamlamış bir firmadır. Hedefimiz ürünlerimizin görünür ve görünmez kalitelerini daha da yükseltmek ve beton pompalama tekniğinde ve teknolojisinde de öncü firma olmaktır. Dizayn ve çalışma mantığı olarak beton pompasına yakın ürünleri de ürün gamımıza sokmak ana hedeflerimizden birisidir. Örnek vermek gerekirse, Avrupa’da kullanım sahası bulunan ve beton pompasına benzerliği ile dikkat çeken ‘slurrymixer’ olarak bilinen ürünü de ürün gamımıza sokmuş bulunmaktayız. Hatta ilk satışlarımızı da yaptık ve ürünümüzü teslim ettik. Almanya’da çalışmaya başladı.Ülkemiz beton konusunda dünyanın üçüncü büyük ülkesi iken (yıllık 110 milyon m3 üretim), dramatik bir düşüş yaşadı. Betonstar olarak biz bu düşüşten, son altı yıllık AR-GE çalışmalarımızın gerçekleştirilmesi sebebiyle hiç etkilenmediğimizi söyleyebiliriz. Hedefimiz kalıcı olmanın yanında pazar payımızı artırmak olacaktır. 2020 yılında 65 metre prototip haricinde yeni bir ürün üretmeyeceğiz. Zaten ürün gamımızda yer alan ürünler çok yeni modeller ve gelişmiş ülkelerin karayolları regülasyonlarına uyumlu ve piyasanın her türlü ihtiyacını karşılayabilecek yelpaze ve düzeyde yer alıyor” değerlendirmelerinde bulundu.
Editör: TE Bilisim