Dünyadaki en kapsamlı Osmalı Kağıt Paraları Koleksiyonu’nun sahibi, Sultanahmet Köftecisi Mehmet Tezçakın, koleksiyonunu sergiyememenin kendisini derinden üzdüğünü belirterek, "Gelişmiş her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de bir para müzesi kurulmasının zamanı geldi. Bu konuda her türlü fedekarlığa hazırım" dedi.

Tezçakın, 7 yaşında gazoz kapakları ile başlayan toplama merakının ardından bütün dünya madeni ve kağıt paralarının koleksiyonunu yapmaya başladığını, son 30 yıldır da Osmanlı kağıt paraları üzerine yoğunlaştığını anlattı. Bu süre içerisinde 45 koleksiyonu bütün parçaları ile satın alarak, fuarlara, müzayedelere katılarak dünyanın en kapsamlı Osmanlı Kağıt Paraları Koleksiyonu’nu oluşturduğunu kaydeden Tezçakın, şunları söyledi:

"Dünyada halen 12 bine yakın Osmanlı kağıt parası bulunmaktadır. Bunların 7 bin 500’nü ben topladım. Bu koleksiyonu oluşturmak için 5-6 milyon dolara yakın para harcadım. Yatım, katım olmadı ama bana göre dünyanın en değerli hazinelerinden birine sahibim. Pişman mısın diye sorsalar (asla pişman değilim) derim. Bıkmadan usanmadan günlerce, haftalarca koleksiyonumla başbaşa kalır, Osmanlı’nın kutsal emaneti olarak gördüğüm koleksiyonumdaki her bir parçayı yeniden en ayrıntısına kadar inceler, yeni hikayeleri ortaya çıkarırım. Bu da benim için her şeye değer. Üzüldüğüm konu yok mu, tabi ki var. Her bir parçasının ayrı hikayesi olan, her bir parçası yüzyıl öncesinde 3 kıtada onlarca ülkede kullanılmasından dolayı evrensel değere sahip bu koleksiyonumun kasamda tozlanması, bu nadide parçaları sergileyememek, bu güzellikleri paylaşamamak beni derinden üzüyor."

Türkiye'de koleksiyoncuya değer verilmediği gibi koleksiyonların da kıymetinin bilinmediğini vurgulayan Tezçakın, "Koleksiyoncular arasında (Adam mezara mal mezata) diye bir söz vardır. Bugüne kadar böyle gelmiş ama artık böyle gitmemeli. Çağdaş, gelişmiş her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de bir para müzesi kurulmasının zamanı geldi. 30 yıldır emek verdiğim koleksiyonumun bir müzede sergilendiğini görmek için her türlü fedakarlığa hazırım" diye konuştu.

Kağıt para koleksiyonculuğunun dünyada çok yaygın olduğunu, bu işle uğraşanların maddi durumlarının da iyi olduğunun altını çizen Tezçakın, "Kağıt para koleksiyoncusu eşi olmayan ünik bir parçayı görmek için dünyanın bir ucundan öbür ucuna gitmekten çekinmez. Para Müzesi kurulursa, turizme de büyük katkı sağlar. Ayrıca Para Müzesi, bilinen fakat henüz ortaya çıkmamış tüm kaimeleri de bir araya toplayabilir" dedi.

Tezçakın Koleksiyonu

Sultanahmet Köftecisi’nin 3. Kuşak patronu olan Mehmet S. Tezçakın, Osmanlı Kağıt Paraları üzerine yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen sergi, fuar ve müzayedelere danışman ve bilirkişi olarak katkı sağlıyor. Nümismatik çalışmalarını 2005 yılında yayımladığı kitapla taçlandıran Tezçakın’ın dünyada ilk ve tek olan ‘’Osmanlı İmparatorluğu Kâğıt Paraları’’ adlı eserine Kültür Bakanlığı’nca ‘’Kültür Yayını’’ belgesi verildi. Bugün dünyadaki tüm nümismatlar, Osmanlı Kâğıt Paralarını bu kitaptaki referans numaraları ile biriktirmektedir.

Mehmet S. Tezçakın’ın verdiği bilgiye göre, koleksiyonun en değerli parçalarını 1840 yılında tedavüle sunulan Osmanlı’nın ilk kâğıt parası olan el yazması kaimeler oluşturuyor. Padişah Abdülmecid’in boynundaki mühür kullanılarak hazırlanan ve çok kısa süre tedavülde kalan kaimelerin ilk örneğini 40 yıl önce ABD’li araştırmacı Kenneth McKenzie ortaya çıkardı. Tezçakın Koleksiyonu’nda, McKenzei’nin ölümünden sonra İngiltere’deki müzayede şirketi Spink’te satışa sunulanla birlikte dört el yazması kaime bulunuyor. Koleksiyonda ayrıca 1870 yılına ait Osmanlı’nın ilk sahte kâğıt parası, dört ayrı dilin (Osmanlıca, Fransızca, Rumca, Ermenice) birlikte kullanıldığı dünya tarihindeki tek para, Çanakkale Savaşı’nda İngilizlerin İstanbul’da kullanılmak üzere özel olarak bastırdıkları, ancak gemileri ile birlikte boğazın serin sularına gömülen paralar, merkezi yönetimden para temin edemeyen Kafkas yerel yönetimlerin üzerine mühür basıp Osmanlı parasına dönüştürdükleri yabancı paralar da yer alıyor.